13. Hukuk Dairesi 2019/5916 E. , 2020/2633 K.
"İçtihat Metni".. vekili avukat ... ile 1-..., 2-... vekili avukat ..., 3-... A.Ş Genel Müdürlüğü vekili avukat ... aralarındaki dava hakkında ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 06/01/2014 tarih ve 2003/88-2014/9 sayılı hükmün Dairemizin 10/04/2019 tarih ve 2019/1719-2019/4761 sayılı ilamıyla bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı avukatınca kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşuldu.
KARAR
Davacı, hazineye ait gemiyle tarama liman tarama işi için liman işletmesini yapan davalı ...Ş. ile arasında sözleşme imzalandığını, işin ifası sırasında bir kaza meydana geldiğini, kaza sonucu yaşamını yitiren işçilerin aileleri tarafından açılan tazminat davaları neticesinde davalı ... tarafından yapılan ödemelerin kendilerine rücu edildiğini ve açılan icra takipleri neticesinde davalıya ödeme yapmak zorunda kaldıklarını, ancak ... ile aralarındaki sözleşme maddelerine göre tüm sorumluluğun ... A.Ş."de olduğunu, ayrıca diğer davalıların da kazanın meydana gelmesinde kusurları olduğundan sorumlu olduklarını beyanla fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 52.476,245 TL"nin davalı ..."den, 84.589,475 TL"nin ise tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü, kısmen reddine, 26.269,05 TL alacağın 31/12/2002 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...Ş."den alınarak davacıya ödenmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine, davalı ... ve ..."ın aleyhine açılan davanın reddine karar verilmiş; davacı ve davalı ...... ve A.Ş. tarafından temyiz edilen hüküm, dairemizin 10/04/2019 tarih 2019/1719 Esas 2019/4761 Karar sayılı ilamıyla bozulmasına karar verilmiş; davacı, bu kez karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
1-Davacı, meydana gelen kaza neticesinde dava dışı işçinin ailesine ödemek zorunda kaldığı bedellerin davalıların sorumluluğunda olduğunu iddia ederek, bu bedellerin tahsili istemiyle eldeki davayı açmıştır. Mahkemece 13.10.2004 tarihli duruşmada, davaların konusu ve sebebi farklı olmakla ... A.Ş. ile diğer davalılar hakkında açılan davanın tefriki ile davalılar ... ve ... hakkında açılan mahkemenin 2004/615 Esasına kaydının yapılmasına, ... A.Ş. yönünden ise bu dosya üzerinden yargılamanın yürütülmesine karar verilmiştir. Bu aşamada, asıl dosyadaki talebinde faiz talep etmeyen davacı, İskenderun Demir ve ... A.Ş. Genel Müdürlüğü, ... ve ... aleyhine ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2003/100 Esas sayılı dosyasında açmış olduğu davasında özetle; davalılar aleyhine ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2003/88 Esas sayılı dosyasında 137.068.720.000 TL’nin tahsili için dava açtıklarını ancak bu davada faiz talepleri bulunmadığından ödeme tarihlerine göre tahakkuk eden faiz tutarının tahsili için bu davayı açtıklarını, 27.2.2002 tarihinde ödenen 29.606.540.000 TL için 27.2.2002-30.6.2002 dönemi için 6.069.340.000 TL, 1.7.2002-25.2.2003 dönemi için 10.548.338.000 TL, 30.12.2002 tarihinde ödenen 107.459.180.000 TL için 30.12.2002-25.2.2003 dönemi için 9.552.077.000 TL olmak üzere toplam faiz alacağı olan 26.175.755.000 TL’nin davalılardan tahsiline ve dosyanın 2003/88 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesini talep ve dava ettiği, mahkemece birleştirme talebinin kabulüne karar verildiği ve 2003/88 Esas sayılı asıl dosya ile birleştirildiği anlaşılmaktadır.
6100 Sayılı HMK"nın 297/1. maddesi gereği karar başlığında, tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerinin yazılması, 297/2. maddesi gereği; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
Davacı tarafça asıl davada faiz talep edilmemiş olduğundan, mahkemece verilen kararın Dairemizce ""..Somut olayda davacı tarafından faiz talep edilmediği halde, mahkemece, hükmedilen tutarların 31.12.2002 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilerek talep aşılmıştır. Hal böyle olunca, faiz talebi olmadığı halde yazılı şekilde faize yönelik de hüküm tesis edilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir."" gerekçesiyle bozulması isabetli olmakla birlikte, mahkemece davalılar ... ve ... hakkında açılan ve önce tefrik edilerek mahkemenin 2004/615 Esasına kaydı yapılan ve sonrasında birleştirilen dava ve yine asıl davada işlemiş faiz talep edilmemiş olması nedeniyle mahkemenin 2003/100 Esas sayılı dosyasında işlemiş faize yönelik açılan ve sonrasında birleştirilen dava hakkında yukarıda bahsedilen HMK"nın 297.maddesi hükmü gereği, karar başlığında asıl ve birleşen dosya esaslarının, tarafların isimlerinin yazılmamış olması ve asıl ve birleşen davalar hakkında ayrı ayrı hüküm kurulmamış olması hususu da usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Kararın bu nedenle de bozulması gerekirken, bu hususun bozma kapsamı dışında bırakıldığı bu kez yapılan inceleme ile anlaşıldığından, davacının bu yöne ilişkin karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin bozma ilamına bu gerekçenin de eklenerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
2-Bozma nedenine göre davacının sair karar düzeltme istemlerinin incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle, davacının karar düzeltme talebinin kabulüne, Dairemizin 10.04.2019 tarih ve 2019/1719 Esas 2019/4761 Karar sayılı bozma ilamına yukarıda yazılı bozma gerekçesi de ilave edilerek, mahkeme kararının davacı yararına BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenlerle davacının sair karar düzeltme istemlerinin incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, 24/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.