13. Hukuk Dairesi 2017/5855 E. , 2020/3654 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacılar vekili, davacılardan ...’ün kullandığı otomobil ile geçirdiği kaza neticesinde araçta yolcu olarak bulunan davacılardan ...’ün eşi ve diğer davacıların annesi olan Sabiha Alnıdirek’in vefat ettiğini, kazanın oluşumuna davalılardan ... A.Ş.’nin ithalatçısı diğer davalıların satıcısı olduğu lastiklerin ayıplı olmasının sebep olduğunu, yaşanan bu hadise nedeniyle davacıların maddi ve manevi zarara uğradıklarını ileri sürerek ve fazlaya dair haklarını saklı tutmak suretiyle 4.000,00.-TL maddi tazminat, 1.000,00.-TL destekten yoksun kalma tazminatı ve toplamda 80.000,00.-TL manevi tazminatın faizi ile birlikte davalılardan tazminine hükmedilmesini istemiştir.
Davalılar, davanın reddinin gerektiğini savunmuşlardır.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, davalıların satıcısı ve ithalatçısı olduğu otomobil lasitklerinin ayıplı olduğu iddiasına dayalı olarak açılmış olan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 4822 sayılı Yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise "bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder" şeklinde tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için, yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlığın incelenmesinde davacının dava konusu etmiş olduğu tazminat istemlerinin tüketici tarafından davalılar ... ve ...’den satın alınmış olunan ürünlere ilişkin olduğu anlaşıldığından ihtilafın 4077 sayılı Yasa çerçevesinde çözümü gerekir. 4077 sayılı Yasanın 23. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilir. Bu durumda, mahkemece, bulunulan yerde ayrı bir tüketici mahkemesi var ise görevsizlik kararı verilmesi, yok ise ara kararı verilerek davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken, açıklanan hususlar göz ardı edilerek yazılı şekilde genel mahkeme olarak hüküm tesis edilmiş olması olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre, temyiz eden davacıların temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davacıların temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04/05/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.