13. Ceza Dairesi 2016/18126 E. , 2016/14252 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan hükümlere yönelen temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanık ... müdafii, hükmü 19/12/2014 günlü süre tutum dilekçesi ile yasal süresinde temyiz etmiş ise de sanığın bulunduğu cezaevinden gönderdiği 19/12/2014 günlü dilekçe ile temyiz hakkını kullanmak istemediğini belirterek temyizden vazgeçme iradesini açıkladığı, sanık müdafiinin 5271 sayılı CMK"nın 261. maddesine göre sanığın istemine aykırı şekilde temyiz başvurusunda bulunamayacağı, Sanık ... müdafii de hükmü 16/12/2014 günlü süre tutum dilekçesi ile yasal süresinde temyiz etmiş ise de, sanığın 18/05/2015 tarihinde verdiği dilekçede, "temyiz hakkından feragat ettiğini" belirttiği, yine sanık müdafiinin 17/08/2016 tarihli dilekçe ile temyizden feragat dilekçesi verdiğinin anlaşılması karşısında, 5271 sayılı CMK"nın 266/1. maddesi uyarınca temyizden vazgeçme nedeniyle dosyanın İNCELENMEKSİZİN İADESİNE,
Sanık ... hakkında kurulan hükümlere yönelen temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Terkin edilmesi gereken tutarlardan az olan yargılama giderinin sanığa yüklenemeyeceğinin düşünülmemesi infaz aşamasında gözetilmesi olanaklı olduğundan bozma sebebi yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53. madde 1.fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu ve kasten işlemiş olduğu suç dolayısıyla hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle isteme uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “TCK"nın 53. maddesine ilişkin bölümler” çıkartılarak, yerlerine “Kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nun 53/1. maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına ” cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, sanığın tutuklulukta geçirdiği süre gözetilerek başka suçtan tutuklu veya hükümlü değilse derhal TAHLİYESİNE, "bu hususu temin için Keskin Cumhuriyet Başsavcılığına yazı yazılmasına," 26.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.