12. Ceza Dairesi 2018/5263 E. , 2020/1747 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 Sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : 2863 sayılı Kanunun 74/2, TCK’nın 62, 50/1-a, 52/2-4,
54. maddeleri gereğince ayrı ayrı mahkumiyet
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler, mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Her ne kadar 28/08/2018 tarihli tebliğnamenin (1) nolu bendinde sanıklar... ve ... hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği ve Cumhuriyet savcısının temyiz itirazının, sanıklar... ve ... yönünden itiraz niteliğinde olduğundan bahisle temyiz isteminin reddi talep edilmiş ise de; mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından, hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen sanıklar yönünden 27/05/2017 tarihinde...Ağır Ceza Mahkemesine hitaben itiraz kanun yoluna başvurulduğu,...Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/1401 Değişik iş nolu kararı ile itirazın reddine karar verildiği, hakkında mahkumiyet kararı verilen sanıklar..., İsmail, Tunay açısından ise 27/05/2017 tarihinde ayrıca temyiz talebinde bulunulduğu anlaşılmakla; mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz isteminin, sanıklar..., İsmail ve Tunay hakkındaki mahkumiyet hükümlerine hasren olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
06/07/2011 tarihinde ...Köyü, ... mevkiinde kazı yapıldığı ihbarı üzerine kolluk ekipleri tarafından olay yerine intikal edildiği, kayalık bölgede temyize konu sanıklar ile temyiz dışı sanıkların görüldüğü, olay yerinde çalışır halde jeneratör, 10 metre uzunluğunda kablo, bu kabloya bağlı halde hilti bulunduğu, kayalık bölgenin güney duvarı cephesinde hilti ile açıldığı değerlendirilen çeşitli ebatlarda delikler ve kopmuş kaya parçalarının bulunduğu, yine aynı kaya üzerinde içerisine şeker ve gübre konulan ve sıkıştırılarak kablo ile patlatmak için kurulmuş 4 adet düzenek bulunduğu, olay yerinde kazıya yarar aletlerin bulunduğu, sanıkların aletlerin kendilerine ait olduğunu ve suçu ikrar ettikleri, Müze Müdürlüğü raporunda; bu alanın 1. derece arkeoloik sit alanı sınırları dışında kalmakla beraber, tescil edilen sit alanının bitişiğinde yer aldığının, kayalara oyulmuş taht şeklinde oturma yerleri, merdivenler ve aynı zamanda sarnıç olabileceği düşünülen kuyu bulunduğunun ve bu alanın tescillenmesi gereken sit alanı niteliği taşıdığının bildirildiği,
Sanıklar hakkında izinsiz kazı yapma suçu nedeniyle Sulh Ceza Mahkemesine hitaben iddianame düzenlendiği,...( Kapatılan ) Sulh Ceza Mahkemesinin 06/12/2012 tarih 2012/49 Esas, 2012/310 Karar sayılı kararı ile sanıkların mahkumiyetine karar verildiği, kararın sadece sanıklar..., ... ...,... tarafından temyiz edildiği, Dairemiz 15/01/2015 tarih ... Karar sayılı ilamı ile davanın Asliye Ceza Mahkemesinde görülmek üzere görevsizlik kararı verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmasına, bozma kararının hükmü temyiz etmeyen sanık ...’e de sirayetine karar verildiği, bu hali ile ...( Kapatılan ) Sulh Ceza Mahkemesinin 06/12/2012 tarih 2012/49 Esas, 2012/310 Karar sayılı kararı yönünden sanıkların kazanılmış hakkının oluştuğu anlaşılan dosya kapsamında;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 23/01/2018 tarih, 2017/463 Esas, 2018/20 Karar ve 23/01/2018 tarih, 2015/962 Esas, 2018/16 Karar sayılı ilamlarında vurgulandığı üzere, sanık hakkında hükmolunan adli para cezasının ödenmemesi halinin infaz aşamasında değerlendirilmesi gerektiği dikkate alındığında, 5237 sayılı TCK"nın 52/4. maddesine yönelik uygulama bozma nedeni yapılmamıştır.
Sanıkların eyleminin 2863 sayılı Kanunun 6. maddesi kapsamında kalan alanda, 2863 sayılı Kanunun 74/1-1. cümlesindeki izinsiz kazı yapma suçunu oluşturduğu gözetilmeksizin, hatalı değerlendirme ile 74/2. cümle gereğince hüküm tesisi,
Kanuna aykırı olup, mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi gereğince sanıkların kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 19/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.