12. Ceza Dairesi 2017/7025 E. , 2020/1751 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
2- Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : CMK’nın 223/2-c maddesi gereğince beraat
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili ile mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Katılan vekilinin ...Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü adına olan temyiz talebinin incelenmesinde;
...Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğünün, dava konusu taşınmazın II. Derece doğal sit alanı içerisinde bulunması nedeniyle, tesis edilen hükmü temyiz etme hak ve yetkisi bulunmadığı anlaşılmakla, katılan vekilinin ...Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü adına olan temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
2- Katılan vekilinin Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü adına olan temyiz talebi ve mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz talebinin incelenmesinde ise;
""12/04/2012"" olan suç tarihinin gerekçeli karar başlığında yanlış yazılması, mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmekle bozma nedeni yapılmamıştır.
Mahkemece 03/07/2013 tarih, .... Karar sayılı karar ile sanığın beraatine karar verildiği, kararın Dairemizin 27/05/2015 tarih, .... Karar nolu ilamı ile eylemleri sabit olan sanığın TCK"nın 43. maddesi hükümleri de tartışılarak mahkumiyetine karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmasına karar verildiği, mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilerek dava konusu taşınmazın suç tarihi itibariyle KUDEB faaliyet sınırları içerisinde bulunup bulunmadığının araştırıldığı, ...Büyükşehir Belediye Başkanlığının 23/05/2016 tarihli cevap yazısı ile dava konusu taşınmazın KUDEB sorumluluk alanında olmadığının bildirildiği, ancak mahkemece bozma ilamına uyulmasına rağmen; suça konu taşınmazın sanık adına kayıtlı olduğu, sanığın sosyal ve ekonomik durumu dikkate alındığında adına kayıtlı taşınmaz üzerine inşaat yaptırmadan önce izin alınması gerektiğini bilebilecek durumda olmadığı, sanığın hakkında şikayette bulunulduktan sonra da inşaatın yapımının durdurduğundan bahisle sanığın beraatine karar verildiği anlaşılan dosya kapsamında;
Önceki bozma ilamında da değinildiği üzere; dava konusu taşınmaza ait tapu kaydının incelenmesinde; taşınmazın II. Derece doğal sit alanı içerisinde olduğuna dair 07/09/2001 tarihli şerh bulunduğu, sanığın taşınmazı 22/08/2011 tarihinde edindiği, bu hali ile sanığın dava konusu yerin sit alanı içerisinde kaldığını bildiğinin kabul edilmesi gerektiği, 12/04/2012 tarihli kolluk tutanağı ile sanığın iki adet iki katlı inşaat başlattığı, inşaatın çatısının olmadığı, kapı ve pencerelerinin takılı olmadığı, elektrik ve suyunun çekili olmadığı tespit edilerek aynı tarihte sanığın kaçak inşaat faaliyetini durdurması gerektiği hususunun sanığa tebliğ edildiği, ayrıca bu olaya ilişkin olarak 11/05/2012 tarihinde kollukta şüpheli sıfatıyla ifadesinin alındığı, 24/08/2012 tarihli yapı tatil zaptı ile de; dava konu yapıların kaba inşaatının tamamlanmış ve çatılarının kaplanmış durumda olduğunun tespit edilmesi karşısında; sanığın suç olduğundan haberdar olmasına rağmen eylemine devam ettiği ve suç tarihi itibariyle KUDEB sorumluluk alanında olmadığı anlaşılmakla; 2863 sayılı Kanunun 65/1. madde kapsamındaki eylemleri sabit olan sanığın TCK"nın 43. maddesi hükümleri de tartışılarak mahkumiyetine karar verilmesi gerekirken, sanığın izin alınması gerektiğini bilebilecek durumda olmadığı ve şikayette bulunulduktan sonra da inşaatın yapımının durdurduğundan bahisle yerinde olmayan gerekçe ile uyulmasına karar verilen bozma ilamına aykırı şekilde beraatine dair hüküm tesisi,
Kanuna aykırı olup, katılan Çevre ve İl Müdürlüğü vekili ve mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 19/02 /2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.