Mahkemesi :Sulh Ceza Hakimliği


Taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda, Karadeniz Ereğli Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 28/11/2019 tarihli ve 2019/5624 soruşturma, 2019/4654 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin Karadeniz Ereğli Sulh Ceza Hakimliğinin 23/01/2020 tarihli ve 2020/109 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Soruşturmaya konu olayda, dosya kapsamında bulunan bilirkişi raporuna göre, mağdur ..."ın asli kusurlu, şüpheli ..."nin tali kusurlu olduğunun bildirildiği, buna göre şüpheli ... hakkında toplanan delillerin taksirle yaralama suçu bakımından kamu davası açılmasını gerektirir nitelikte bulunduğu ve bu delillerin mahkemesince değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeksizin, merciince yapılan itirazın bu yönden kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 29/06/2020 gün ve 94660652-105-67-5617-2020-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 03.07.2020 gün ve 2020/56312 sayılı ihbarnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Şikayetçi ...’ın alınan kolluk ifadesinde, müteahhitinin şüpheli ... olduğu okul inşaatında yaklaşık bir aydır kalıp ustası olarak çalıştığını, 15.09.2019 günü ahşap malzemeyi daire testere ile kestiği sırada sol elini makinaya kaptırarak yaralandığını, sorumlulardan şikayetçi olduğunu belirttiği olay ile ilgili olarak makina mühendisi A sınıfı iş güvenlik uzmanı bilirkişinin düzenlediği rapora göre, mağdurun asli kusurlu, şüphelinin ise tali kusurlu olduğu belirtildiği halde; Kdz. Ereğli Cumhuriyet Başsavcılığının 28.11.2019 tarihinde “Kaza sonrası aldırılan bilirkişi raporuyla müştekinin gerekli emniyet tedbirlerini ihmal edip testere ile kesme işlemi yaparken dikkatsiz ve tedbirsiz hareketi sonucu yaralanması sebebiyle asli kusurlu olduğunun, müteahhit ...’nin ise işe uygun emniyetli testere tezgahını çalışanlarına temin etmediği veya gerekli kontrolü ihmalinden tali kusurlu olduğunun tespiti karşısında müştekinin asli kusurlu olduğu anlaşılmakla, şüpheli hakkında kamu adına kovuşturma yapılmasına yer olmadığına” karar verildiği, şikayetçi vekili tarafından bu karara yapılan itiraz üzerine Kdz. Ereğli Sulh Ceza Hakimliği 23.01.2020 tarihli kararı ile şüpheli hakkında verilen kovuşturmaya yer olmadığına yönelik kararda gerekçe, kabul ve uygulamaya göre usul ve yasaya aykırı bir yön görülmediği gerekçeleriyle itirazın reddine karar verildiği görülmekle; dosya kapsamındaki delillerin şüphelinin üzerine atılı suç yönünden kamu davasının açılmasını gerektirir nitelikte olduğu, bu durumda kazanın oluşumuna ve kusur durumuna ilişkin kabulün evvelce dosya arasında bulunan deliller ile yargılama sırasında sunulacak, yahut ortaya çıkacak delillerin değerlendirilmesi sonunda mahkemesince takdir edilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın belirtilen nedenlerle kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiş olup,
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen ihbarnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, Karadeniz Ereğli Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 28/11/2019 tarihli ve 2019/5624 soruşturma, 2019/4654 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin Karadeniz Ereğli Sulh Ceza Hakimliğinin 23/01/2020 tarihli ve 2020/109 değişik iş sayılı kararının CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 03.02.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.