12. Ceza Dairesi 2019/7880 E. , 2021/1655 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : TCK"nın 89/4, 22/3, 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılanların kollukta, keşifte ve duruşmada ismini sonradan öğrendikleri sanığın aracıyla berbere girdiği, araçta sanıktan başka kimsenin olmadığı yönündeki istikrarlı beyanları, ...’nın sanığın önce kendisine, ardından berbere çarptığı yönündeki beyanı, sanığın sıcağı sıcağına kollukta alınan beyanında suçunu ikrar ettiği, yaklaşık 10 ay sonra 23.03.2015 tarihli dilekçesininde suçunu inkar ettiği, 30.06.2015 tarihli celsede azmettiren ve asıl failin adres ve bilgilerini bildirmesi için sanığa süre verildiği ancak sanığın adres bildirmediği gibi duruşmalara da katılıp bir iddiada bulunmadığı, sanığın failin kendisi olmadığı yönündeki beyanının suçtan kurtulmaya yönelik olduğu anlaşılarak tebliğnamedeki bu konuda bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Olay günü saat 21.30 sıralarında ...’nın sevk ve idaresindeki araçla meskun mahalde, bölünmüş, iki yönlü, 4 şeritli, düz, kuru, eğimsiz, asfalt kaplama yolda seyrederken 4 yönlü ışıklı kavşağa geldiğinde sola dönüş için manevra yaptığı esnada, aynı istikamette arkasından seyreden sanığın sevk ve idaresindeki kamyonetle sola dönüş yapmak için bölünmüş yolun karşı trafik için ayrılmış bölümüne girdiği esnada kavşak içinde ve karşı istikamete ayrılmış şeritte çarpıştıkları, çarpmanın etkisiyle sanığın direksiyon hakimiyetini kaybedip savrularak yolun 49 metre sağında bulunan berber dükkanı ve yanındaki elektrik direğine çarparak durduğu, kaza nedeniyle berber içinde bulunan iş yeri sahibi katılan ...’nın basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde, katılan ...’in ise basit tıbbi müdahale ile giderilemez şekilde yaralandığı, kazanın meydana gelmesinde sanığın asli ve tam kusurlu olduğunun tespit edildiği olayda;
1-Taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1. ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle aynı Kanunun 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekmekte olup, dava konusu olayda sanık asli ve tam kusurlu olmakla birlikte, bir kişinin basit tıbbı müdahale ile giderilebilecek şekilde, bir kişinin basit tıbbı müdahale ile giderilemez şekilde yaralandığı olayda maddede öngörülen cezanın alt sınırı nazara alınmak suretiyle, cezada orantılılık ilkesi ile adalet ve hakkaniyet kurallarına uygun bir cezaya hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, alt sınırdan çok fazla uzaklaşılarak teşdidin derecesinde yanılgıya düşülmek suretiyle sanık hakkında fazla cezaya hükmedilmesi;
2- Sanık hakkında tayin edilen temel cezanın bilinçli taksirle artırılması sırasında, bilinçli taksir oluşturan ihlalin yalnızca ters şeride girmeden ibaret bulunduğu gözetilmeksizin, TCK"nın 22/3. maddesi uyarınca temel cezanın 1/3 oranı yerine, 1/2 oranında artırılmak suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 16.02.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.