11. Hukuk Dairesi 2018/5814 E. , 2019/6749 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 23/03/2017 tarih ve 2016/256 E- 2017/133 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi"nce verilen 21/09/2018 tarih ve 2018/265 E- 2018/925 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının “elon elemanonline” markasının 35 ve 38. sınıflarda tescili talebinde bulunduğunu, davalı şirketin 2013/52285 numaralı “eo eleman online”, 2013/47263 numaralı “elemanonline” ve 2011 08697 sayılı “elemanonline” ibareli markalarına dayanarak davacı başvurusuna itirazının davalı TPMK YİDK"nin 2016-M-3755 sayılı 15.04.2016 tarihli kararı ile kısmen kabul edildiğini, oysa itiraza konu markalar ile müvekkilin tescilini talep ettiği markanın gerek görsel açıdan gerekse fonetik açıdan birbirinden farklı olduğunu ve karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını ileri sürerek, davalı TPMK YİDK"nin anılan kararının iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekili, kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı Şirket vekili, benzer başvurularla alakalı açılan davaların müvekkili lehine sonuçlandığını ve lehe raporlar tesis edildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesince,TPMK YİDK kararının davacı şirkete 27/04/2016 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 28/06/2016 tarihinde açıldığı, 2 aylık dava açma süresinin 27/06/2016 tarihinde sona erdiği, davacının 2 aylık yasal süresi içinde davayı açmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin "Davanın Açılması" başlıklı 197/10. maddesi uyarınca davanın, fiziksel ortamda mesai saati, elektronik ortamda ise saat 00.00"a kadar açılabileceğinin belirtildiği, bu durum karşısında somut uyuşmazlıkta mahkemece, davanın 28.06.2016 tarihinde açıldığının kabul edilmesinde bir isabetsizliğin bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 04/11/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.