Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/5365
Karar No: 2019/6844

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/5365 Esas 2019/6844 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2018/5365 E.  ,  2019/6844 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 14. HUKUK DAİRESİ


    TÜRK MİLLETİ ADINA


    Taraflar arasında görülen davada İstanbul 9. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 01/06/2017 tarih ve 2000/626 E- 2017/164 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine-kabulüne dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi"nce verilen 20/06/2018 tarih ve 2018/37 E- 2018/649 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davalı ... vekili ve katılma yoluyla davalı banka vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkili kurumun personel müdürlüğünde tahakkuk şefi olarak çalışan davalı ...’in personel ödemelerinin tahakkuk ettirilmesi ile görevli ve sorumlu personel olduğunu, muhtelif tarihlerde gerek emekli olan bir kısım personelin hesaplarını tekrar giriş kaydı yaparak, gerekse hayali şahıslar adına kayıt oluşturarak bu şahıslar adına bankada oluşturulan hesaplara kurumun para yatırmasını temin ettiğini, daha sonradan bu şahısların banka para çekme kartlarını elde ederek para çektiğini ya da parayı kendi hesabına aktardığını, davalı bankanın yasal prosedürlere uymaksızın hesap açılmasını ve hesaplar arası aktarma ya da virman işlemlerinin usulsüz olarak yapılmasını temin ettiğini, kimlik ibrazı ve imza alınması gibi denetim sağlayan işlemleri yapmadığını, basiretli tacir gibi davranmadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 50.735.994.953 TL (50.735,99 YTL)’nin asıl alacak 28.038.724.953 TL (28.038,72 YTL)’lik kısmına dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...’den tahsiline, 6.440.411.186 TL (6.440,41 YTL)’nin asıl alacak 3.928.080.193 TL (3.928,08 YTL)’lik kısmına dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 20.02.2017 tarihli ıslah dilekçesi ile; davalı ... yönünden asıl alacağın 31.984.805.146 TL (31.984,80 YTL) olduğu bilirkişi raporu ile belirlenmiş olduğundan asıl alacak yönünden talebin 3.946.080.193 TL (3.946,08 YTL) artırılarak 31.984.805.146 TL (31.984,80 YTL) olarak ıslah etmiştir.
    Davalı banka vekili, taraflar arasında imzalanan maaş ödeme sözleşmesi gereğince, davacının müvekkiline gönderdiği hesap açılış disketi doğrultusunda 13.01.1999 tarihinde toplam 2155 adet kurum çalışanına otomatik olarak hesap açıldığını, bu hesaplar için Akkart girişi yapılarak tüm hesaplara artı para kredisinin tanımlandığını, daha sonradan Akkart ve şifrelerinin davacıya teslim edildiğini, bu hesaplara elektronik ortamda maaş transferi yapıldığını, bu sisteme dışarıdan müdahale edilemeyeceğini, tüm işlemlerin davacıdan gönderilen hesap açma disketlerine göre yapıldığını, müvekkilinin müteselsil sorumluluğundan sözedilemeyeceğini, davacının alacak talebinin dayanağının olmadığını, faiz talebinin haksız olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ... vekili, banka kartı verilecekler listesinin bilgi işlem ile muhasebe servisinin hazırladığını, davalı bankaya gönderilen bu listeye göre kartların hazırlandığını, bunlarda müvekkilinin imzasının olmadığını, genel kontrolün personel giriş servisi ile birlikte yapıldığını, şifre güvenliğinin bulunmadığını, şifreye herhangi bir şekilde ulaşan biri tarafından sisteme müdahalenin imkan dahilinde olduğunu, buna rağmen davacı kurumun gerekli önlemleri almadığını, müvekkilinin ihmalinin ya da kusurunu bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı ...’in davalı banka nezdinde mükerrer giriş kaydı yaparak hayali kişiler adına hesap açtığı, bu hesaplara ait banka kartlarını elde ederek kendi hesaplarına para aktardığı, bu şekilde davacı kurumu zarara uğrattığı, davalı bankanın ise maaş hesap hareketlerini izlemediği gibi ilgililerin kimlik ve imzaları aranmaksızın hesaplar arası para transferi ve kart tesliminde gerekli dikkat ve özeni göstermediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalı ... yönünden 31.984,80 TL asıl alacağa ( 28.038,72 TL kısmına dava tarihinden, 3.946,08 TL kısmına 20.02.2017 ıslah tarihinden itibaren) işleyecek yasal faizi ve dava tarihine kadar işlemiş 794,43 TL faiz alacağı ile birlikte davalıdan tahsiline, 3.928,08 TL asıl alacak ve 78,56 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 4.006,64 TL’nin 3.928,08 TL kısmına dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin istemlerin reddine karar verilmiştir.
    Kararı, taraflar vekilleri istinaf etmiştir.
    Bölge adliye mahkemesince tüm dosya kapsamında yapılan duruşmalı incelemeye göre, ceza dosyası kabulünde olduğu gibi davalı ...’in eyleminin sabit olduğu, davalı bankanın ise davacı ile aralarındaki sözleşmeye aykırı davrandığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davalı ... hakkında asıl alacak talebi yönünden 28.332,56 TL ile dava tarihine kadar işlemiş faiz alacağı yönünden 20.870,45 TL olmak üzere toplam 49.203,02 TL’nin kabulüne, asıl ve işlemiş faiz alacağı bakımından fazlaya ilişkin istemin reddine, diğer davalı banka ve davalı ... hakkında ise, 3.928,08 TL asıl alacak ve bu alacak için dava tarihine kadar işlemiş faiz alacağı 2.373,53 TL olmak üzere toplam 6.301,61 TL’nin her iki davalıdan müşterek ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davalı ... vekili, davalı banka vekili (katılma yoluyla) temyiz etmiştir.
    1- İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK"nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre davalı ... vekilinin temyiz isteminin reddiyle usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    2- 6100 sayılı HMK"nın 6763 sayılı Kanunun 42. maddesi ile değişik 362/1-a maddesi hükmüne göre, Bölge Adliye Mahkemelerinin miktar veya değeri 40.000,00 TL"yi geçmeyen davalara ilişkin verdiği kararlar aleyhine temyiz yoluna başvurulamaz. Bu miktar, HMK"nın Ek 1. maddesi uyarınca, Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm tarihi olan 13/07/2018 itibariyle 47.530 TL"dir. Somut olayda, 6.440,41 TL alacağın müştereken ve müteselsilen tahsili istenmiş, Bölge Adliye Mahkemesince, 3.928,08 TL asıl alacak, 2.373,53 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 6.301,61 TL alacağın asıl alacak bölümüne dava tarihinden itibaren işletilecek yasal temerrüt faiziyle birlikte müteselsilen tahsiline karar verilmiştir. Bu durumda, davalı banka aleyhine hükmedilen miktarı, anılan madde hükmüne göre temyiz sınırının altında kalmaktadır. Bununla birlikte; davalı bankanın temyiz başvurusu katılma yoluyla temyiz ise de HMK 366 atfıyla 347 ve 348. maddelerine göre, davalı taraf olan bankanın ancak davacı tarafın temyizine katılması mümkündür. Zira, katılma yoluyla temyiz, asıl temyize cevaben yapılmakla HMK 347 hükmüne göre cevabı verecek olan karşı taraf vekilidir.
    Tüm bu açıklamalar ışığında, HMK"nın 366. maddesi delaletiyle kıyasen uygulanması gereken aynı Kanunun 346/2. maddesi hükmü uyarınca, kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında Bölge Adliye Mahkemesince bir karar verilmesi gerekmekle birlikte, 01.06.1990 gün, 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden, davalı banka vekilinin katılma yoluyla temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı banka vekilinin Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükme yönelik temyiz isteminin REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 2.810,01 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı ... Sert"ten alınmasına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalı bankaya iadesine, 05/11/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi