Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/295
Karar No: 2019/7310
Karar Tarihi: 19.11.2019

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2019/295 Esas 2019/7310 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2019/295 E.  ,  2019/7310 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 12. HUKUK DAİRESİ

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 10/10/2017 tarih ve 2014/1185 E-2017/917 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi"nce verilen 01/11/2018 tarih ve 2018/277 E- 2018/1349 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin 18/10/2006 tarihinde Ticaret Sicil Gazetesinde tescil ve ilan edildiğini, davalı şirketin ilk olarak “Medfors Sağlık Hizmetleri ve Ürünleri İth. İhr. Tic. Ltd. Şti.” ünvanı ile 08/03/2007 tarihinde Ticaret Sicil Gazetesinde tescil ve ilan edildiğini, müvekkilinin “tıbbi ürünler” davalı şirketin ise “sağlık hizmetleri alanında faaliyet göstermesi sebebiyle 2007-2012 yılları arasında sorun yaşanmadığını, davalı şirketin 08/07/2013 tarihinde ünvan değiştirerek mevcut halini almasından sonra şirketlerin ünvanlarının ve faaliyet alanlarının benzer olması sebebiyle ilaç depoları arasında, kargo teslimatlarında, tahsilatlarda ve sevkiyatlarda karışıklıklar yaşanmaya başladığını, davalı şirkete ihtarname gönderilerek ünvan değişikliği yapılmasının istenildiğini, davalının talebi kabul etmediğini ileri sürerek, müvekkilinin ticaret ünvanına yapılan tecavüzün tespitine, davalının ünvanının kullanılmasının yasaklanmasına ve ticaret sicilinden silinmesine, ticaret ünvanının kullanıldığı malların ve araçların imhasına, kararın gazetede ilanına, maddi ve manevi tazminat haklarının saklı tutulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, görevli mahkemenin Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemeleri olduğunu, yetkili mahkemenin İstanbul Adliyesi mahkemeleri olduğunu, davacının durumdan daha önceden gönderdiği 20/03/2009 tarihli ihtarname ile haberdar olması sebebiyle davanın makul sürede açılmadığından davacının kötü niyetli olup davanın da zamanaşımına uğradığını, şirketler arasında iltibas sebebiyle haksız rekabet oluşmadığını, şirketlerin satış ve pazarlamasını yaptığı ürünlerin birbirinden farklı olduğunu, adreslerin aynı olmadığını, şirketlerin “MEDFORS FARMA” ve “MEDFORS İLAÇ” olarak tanındıklarını, “MEDFORS” ünvanın 2007 yılından beri kullanıldığını, ilaç depolarında, faturalarda, müşteri çevrelerinde, sevkiyatta ve tahsilatta karışıklık yaşanmadığını, sağlık sektöründe çalışan firmaların sipariş takiplerinin şirket ismi ile değil ürün isimleri üzerinden yapıldığını, tek karışıklığın kargo firmalarının adres hatasından meydana geldiğini savunarak öncelikle görev ve yetki sebebiyle, bu taleplerin reddi halinde zamanaşımı ve esas yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, her iki şirketin sağlık ve ilaç sektöründe ticari faaliyette bulundukları, şirketlerin 2007-2013 yılları arasında ünvanlarında “MEDFORS” ve “LİMİTED ŞİRKET” ibareleri ortakken, 2013 yılından sonra ortak ibarenin sadece “MEDFORS” olarak kaldığı, davacının ortak ibarelerin daha fazla olduğu 2007-2013 döneminde dava açmadığı, dava tarihi itibarıyla ünvanlardaki tek benzerliğin “MEDFORS” ibaresi olduğu, davacının ticaret ünvanının ek kısmının “MEDFORS FARMA” iken davalının ticaret ünvanının ek kısmının “MEDFORS İLAÇ” olduğu, ünvanların bariz olarak birbirinden farklı olup, karışıklık meydana gelmesinin mümküm olmadığı, davacının dosyaya sunduğu belgelerin dava tarihinden sonraki belgeler olduğundan hükme esas alınamayacağı, basit adres hataları, tarih ve ticaret unvanların sehven yanlış yazımlarının bir tacirin ticaret unvanının terkini için yeterli olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
    Karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    İstanbul Bölge Adliye Mahkemesince, davacı taraf eldeki davayı davalı şirketin ticaret siciline tescilinden yaklaşık olarak 7 yıl sonra açtığı, bizzat davacı tarafça davalıya hitaben düzenlenen 20/03/2009 tarihli ihtarda tarafların aynı sektörde çalışmaları ve ticaret unvanlarındaki benzerlik nedeniyle ileri noktalarda karışılıklar yaşandığı ileri sürülmüş olup davacı tarafça bu ihtardan sonra sorunun ne şekilde giderildiğine dair makul bir açıklama yapılmadığı, davacının davalı unvanının iltibasa neden olduğunu düşünmesine rağmen uzun süre kullanımına göz yumduğu, 20/03/2009 tarihli ihtar düzenlenmeden çok önce davacının davalı unvanından haberdar olduğu, ticaret sicilinin herkese açık olduğu dikkate alındığında aksinin kabulü mümkün olmayacağı, davacının sonraki tescil veya kullanımdan haberdar olduktan sonra takındığı tavır ve izlediği yol ile tüm dosya kapsamı gözetildiğinde, iş bu davanın makul süre içinde açılmadığı, ilk derece mahkemesinin gerekçesi yerinde değil ise de toplanan delillere göre davanın reddi yönündeki karar isabetli olduğu gerekçesi düzeltilmek suretiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    6100 sayılı HMK"nın 353/1-b. 2. maddesi "Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında duruşma yapılmadan karar verilir." hükmünü haiz olup, anılan hüküm doğrultusunda Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulması gerekirken yerel mahkeme kararının gerekçesinin isabetli olmadığı kabul edilerek gerekçenin düzeltilmesine rağmen HMK 353/1-b-1. maddesi uyarınca başvurunun esastan reddine dair karar verilmesi yerinde görülmediğinden, Bölge Adliye Mahkemesi kararının re"sen bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik İstinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 19/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verilmiştir.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi