11. Hukuk Dairesi 2017/2806 E. , 2019/170 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 15/12/2016 tarih ve 2016/25 E. - 2016/454 K. sayılı kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair ... Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 27/04/2017 tarih ve 2017/357-2017/406 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili ve davalı şirket vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 2010/48176 sayılı “...” ibareli, 3. sınıf ürünleri içeren tanınmış markası bulunduğunu, davalı şirketin 2014/70599 sayılı “...” ibareli 3, 5, 35/1-5+6. sınıf ürün ve hizmetleri içeren marka tescil başvurusunda bulunulduğunu, işbu başvuruya müvekkilinin iltibas, önceye dayalı hak sahipliği, tanınmışlık ve kötüniyet hukuki sebep ve vakıasına dayanarak itiraz ettiğini, Markalar Dairesince itiraz üzerine başvuru kapsamından 3. sınıf ürünlerin çıkartıldığını, bu karara da müvekkilince itiraz edildiğini, fakat itirazın reddedildiğini, oysa kapsamda bırakılan ürünlerin tescilinin müvekkilinin "..." esas ve ayırt edici unsurlu ticaret unvanı ve markası ile iltibasa sebebiyet vereceği gibi, müvekkili markasının tanınmışlığından haksız yarar sağlayacağını ileri sürerek, davalı ... YİDK"nin anılan kararının iptaline, tescil edilmiş olması halinde diğer davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı şirket vekili, başvuru ile davacı markasının kapsamlarında yer alan ürün ve hizmetler itibariyle ortalama düzeydeki tüketicilerin, davacı markalarıyla başvuru konusu işareti karıştırmasının mümkün olmadığını, müvekkili şirketin kötüniyetli olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... vekili, kurum kararının yerinde olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, davacının markasının "...+ŞEKİL" ibareli olduğu, markadaki asıl ve ayırt edici unsurunun "..." ibaresinden oluştuğu, şeklin ayırt ediciliğe bir katkısının bulunmadığı, başvuru konusu işarette de asıl ve ayırt edici unsurun "..." ibaresi tarafından temsil olunduğu, koyu renk zemin üzerine yazılmasının ayırt ediciliğe katkısının bulunmadığı, başvuru konusu işaret ve markada asıl ve ayırt edici unsurları oluşturan "..." ile
"..." ibarelerinin görsel ve sescil olarak benzer nitelikte oldukları, başvuru kapsamında yer alan 5. sınıftaki; “Diş hekimliği için ürünler (aletler/cihazlar hariç). Hijyen sağlayıcı ürünler (pedler, tamponlar, tıbbi amaçlı yakılar, pansuman malzemeleri, makyaj temizleme pamukları, kağıtları, kağıt ve tekstilden mamul çocuk bezleri). İnsan ve hayvanlar için olanlar hariç deodorantlar, havayı tazeleyici kokular.Dezenfektanlar, antiseptikler, (mikrop öldürücüler), cilt temizliği için antiseptikler yağlar, kremler, malzemeler, tıbbi amaçlı deterjanlar;” ürünleri ile 35. sınıftaki; “müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için, ağartma ve temizlik amaçlı maddeler. Parfümeri; kozmetik ürünleri, kişisel kullanım amaçlı koku vericiler (insan ve hayvanlar için deodorantlar dahil). Sabunlar. Diş bakımı ürünleri. Aşındırıcı ürünler (zımpara bezleri, zımpara kağıtları,ponza taşları,aşındırıcı pastalar dahil.) Parlatma ve bakım ürünleri (deri, vinil, metal, ahşap için). Diş hekimliği için ürünler (aletler/cihazlar hariç). Hijyen sağlayıcı ürünler (pedler, tamponlar, tıbbi amaçlı yakılar, pansuman malzemeleri, kağıt ve tekstilden mamul çocuk bezleri). İnsan ve hayvanlar için olanlar hariç deodorantlar, havayı tazeleyici kokular. Dezenfektanlar, antiseptikler (mikrop öldürücüler), tıbbi amaçlı deterjanlar mallarının bir araya getirilmesi hizmetlerinin (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, kataloğ ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.) ile davacının markasının kapsamındaki ürünler ile iltibasa yol açacak dercede benzerlik bulunduğu, buna karşın başvuru kapsamında kalan diğer ürün ve hizmetlerin davacı markalarının kapsamındaki ürün ve hizmetlerle benzer olmadıkları, davacı markasının tanınmışlığının ispat edilemediği, kötüniyetin de ispat edilemediği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, davalı .... YİDK."nın 2015/M-11006 sayılı kararı ile davalı adına tescil edilen markanın yukarıda anılan mal ve hizmetler yönünden hükümsüzlüğüne karar verilmiştir.
Karara karşı davalı ... vekili ve davalı şirket vekilince istinaf isteminde bulunulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve davalının marka olarak kullanmak istediği ibare ve başvuru kapsamından çıkarılan mal ve hizmetler ile davacının markasındaki ibare ve mal ve hizmetler arasında, 556 sayılı KHK"nın 8/1-b maddesi anlamında iltibas yaratacak derecede bir benzerliğin bulunduğu gerekçesi ile davalı ... vekili ile davalı şirket vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı ... vekili ve davalı şirket vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalılar vekillerinin istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 13,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılardan ayrı ayrı alınmasına, 09/01/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.