11. Hukuk Dairesi 2017/2790 E. , 2019/174 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 11/01/2017 tarih ve 2016/249 E. - 2017/3 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair ... Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 14/04/2017 tarih ve 2017/365-2017/331 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin “TAÇ” esas unsurlu 9, 16, 20, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 35, 37, 38, 40 ve 41. sınıf mal ve hizmetleri içeren çok sayıda tanınmış markasının bulunduğunu, ayrıca “... TAÇLANDIRIN” biçiminde sloganı da ticari faaliyetinde kullandığını, davalının 2014/110146 sayılı "... BAŞ TACI" ibareli 8 ve 21. sınıftaki ürünleri içeren marka tescil başvurusunda bulunduğunu, müvekkilinin iltibas ve tanınmışlık vakalarına dayanılarak itirazda bulunduğunu, itirazın nihai olarak ... tarafından 2016/M-4638 sayılı kararla reddedildiğini, kararın haksız ve hukuka aykırı bulunduğunu, davalının her ne kadar önceden adına tescilli “TAÇ” ibareli markaları bulunsa da dava konusu başvurunun önceki tescillerden farklı olduğunu, bu sebeple kazanılmış hakkın söz konusu olmadığını, başvurunun tescilinin müvekkili markaları ile iltibasa sebebiyet verebileceği gibi, müvekkilinin markalarının tanınmışlığından haksız yarar sağlayıp itibar ve ayırt edici karakterine de zarar vereceğini ileri sürerek ... kararının iptaline ve davalı adına tescil edilen markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... vekili, kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı vekili, müvekkilinin 8 ve 21.sınıf ürünlerini kapsayan “TAÇ” ibareli markalarının bulunduğunu, davacı markaları ile başvuru konusu işaretin kapsamındaki mal ve hizmetlerin farklı olduğunu, bu nedenle bir iltibas doğmayacağını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, davacı markalarının “TAÇ” ibareli olduğu, asıl ve ayırt edici unsurunun da “TAÇ” sözcüğünden oluştuğu, aynı zamanda tanınmış marka vasfında bulunduğu, davalı başvurusunun "... BAŞ TACI" ibare ve biçimli olduğu, başvuru kapsamında yer alan 8 ve 21.sınıf ürünlerin aynısının veya aynı tür sayılabilecek benzeri bir ürünün davacı markalarının kapsamında yer almadığı, bu halde davacının iltibas vakıasına dayanarak davalı başvurusunun tescilini önleyemeyeceği, davalı şirketin “TAÇ” ibareli, 8 ve 21.sınıftaki ürünleri içeren markalarının ... nezdinde tescilli bulunduğu, davacı markaları ile davalının 8 ve 21.sınıf ürünleri içeren markalarının 1990 yılından beri kullanılmakta olduğu, davalının önceki tarihli markaları ile davacının markalarının içerdikleri ürünler itibariyle kullanımla birbirinden bağımsızlaştıkları, piyasada ayrı ayrı tutundukları, şu ana kadar birbirlerine iltibasa dayalı ref, men ve hükümsüzlük davası açılmadığı, bu nedenle kapsadıkları malların farklılığı sayesinde ayrı işaretler olarak ortalama tüketiciler tarafından anlaşılabilir hâle geldikleri, bu nedenle de davalı başvurusunun 8 ve 21.sınıf ürünler bakımından tescilinin, davacıya ait tekstil ürünleri sektöründe belli bir tanınmışlık yahut bilinirlik elde etmiş markanın itibarından haksız biçimde yararlanma sağlayabileceğinin düşünülmesinin olanaksız olduğu, davalının işletmesi ile özdeşleşmiş asli unsurlarını içeren, işletmesel köken itibariyle önceki tescilli markaları ile bağlantılı olduğu mesajını açık biçimde veren, önceki markaların serisi olarak algılanmasında tereddüt bulunmayan, asli unsur yanında bazı ekler de içeren yeni ve seri bir marka tescil ettirme hakkının bulunduğu, ayrıca davacının “... TAÇLANDIRIN” biçimindeki sloganı 8 ve 21.sınıf ürünlerle ilgili olarak bir kullanımının olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekilince istinaf isteminde bulunulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davacı markalarının “TAÇ” ibareli olduğu, asıl ve ayırt edici unsurunun da TAÇ sözcüğünden oluştuğu, davalının başvurusunun konusu işaretin de "... BAŞ TACI" ibare ve biçimli olduğu, davacı markaları ile davalının 8 ve 21.sınıf ürünleri içeren markalarının 1990 yılından buyana birlikte yan yana yaşadıkları, davalı başvurusunun 8 ve 21. sınıf ürün bakımından tescilinin, davacıya ait tekstil ürünleri sektöründe belli bir tanınmışlık yahut bilinirlik elde etmiş markanın itibarından haksız biçimde yararlanma sağlayabileceğinin düşünülmesinin olanaksız olduğu, davalı işletmesi ile özdeşleşmiş asli unsurlarını içeren, davalının işletmesel köken itibariyle önceki tescilli markaları ile bağlantılı olduğu mesajını açık biçimde veren, önceki markaların serisi olarak algılanmasında tereddüt bulunmayan, asli unsur yanında bazı ekler de içeren yeni ve seri bir marka tescil ettirme hakkının bulunduğu, davalının "...+Şekil" başvurusuna davacının yaptığı itirazın reddine dair ... ... kararının iptali için açılan davanın redle sonuçlandığı ve Yargıtay 11. HD"nin 11.06.2014 gün ve 2014/4568-2014/11185 karar sayılı ilamı ile onandığı gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 13,00 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 09/01/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.