Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/3139
Karar No: 2019/323
Karar Tarihi: 15.01.2019

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2017/3139 Esas 2019/323 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2017/3139 E.  ,  2019/323 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada ... 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 14/07/2016 tarih ve 2013/234-2016/154 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Asıl ve birleşen davada davacı vekili, ... nezdinde "...+şekil" ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, başvurunun ... resmi markalar bülteninde yayınlandığını; davalı şirketin 78112, 78463, 99135, 2009/43644, 2009/55285 sayılı "...", "...+şekil" esas ibareli markalarını gerekçe göstererek yaptığı itirazın reddine karar verildiği, ret kararına karşı yeniden inceleme taleplerinin bu kez ..."nin 2013-M-4744 sayılı YİDK kararı ile nihai olarak kabul edildiğini, oysa markalar arasında bir ayniyet bulunmadığını, ... tarafından verilen ret kararının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, ... YİDK’nın 2013-M-4744 sayılı kararının iptali ile marka başvurusunun müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
    Asıl davada davalı ... vekili, YİDK kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    Birleşen davada davalı şirket vekili, müvekkili markasının tanınmış marka olduğunu, davacının markası ile müvekkiline ait atlayan kedi markasının açıkça iltibas yarattığını, davacının kötüniyetli olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, dava konusu başvuru"nun "..." ibaresinden oluştuğu, kapsamında 25. sınıftaki "Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler,çoraplar. Ayak giysileri. Baş giysileri." mal ve hizmetlerin bulunduğu, itiraza dayanak markaların ise "...", "...+şekil" meydana geldiği ve koruma kapsamlarında 03, 09, 10, 12, 14, 18, 24, 25, 28.sınıflardaki mal ve hizmetlerin yer aldığı, markaların bütünsel olarak değerlendirilmesiyle, markalar arasında anlamsal, fonetik farklılıklar bulunmasına rağmen, baskın biçimsel benzerlikler bulunduğu, davalı markasının dünyaca tanınmış olduğu da düşünüldüğünde ayırt edici gücünün yüksek olduğu, tüketicinin aklında sıçrayan büyük kedi figürünün yer ettiği, refleks olarak bu şeklin davalı firmasının akla geldiği, bu markasının çağrışım gücü düşünüldüğünde taraf markaları arasındaki farklılıkların tüketici nezdinde fark edilemeyeceği, aynı mallar üzerinde kullanılacak olmasının karışıklık ihtimalini arttıracağı, tüketicinin markaları aynı zamanda değerlendirmeye tabi tutamayacağı düşünüldüğünde, atlayan kedi figürü ve algıda seçicilik nedeniyle markalar arasında bir bağlantı kurulabileceği, tüketicinin farklı markalar karşısında olduklarını anlasalar dahi, başvuru konusu işaretin davacıya ait yeni bir seri algısı yaratabileceği kanaatiyle taraf markaları arasında karıştırılma ihtimalinin bulunduğu gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    1- Asıl ve birleşen dava, ... YİDK kararının iptaline ilişkin olup mahkemece asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
    HMK"nın 297 ve 298. maddeleri uyarınca mahkeme kararları, asgari olarak iki tarafın iddia ve savunmalarının özetlerini, incelenen maddi ve hukuki olayın özünü, mahkemeyi sonuca götüren gerekçelerin neler olduğu hususlarını ihtiva etmelidir. Anayasanın 141. maddesinin 3. fıkrası hükmü de mahkeme kararlarının gerekçeli olması gerektiğini düzenlemektedir. Dolayısıyla gerekçe, bir hükmün olmazsa olmaz unsurudur. Taraflar, ancak kararlara konulması gereken gerekçeler sayesinde hükmün hangi maddi ve hukuki nedene dayandırıldığını anlayabilirler. Ayrıca, karar aleyhine yasa yollarına başvurulduğunda da Yargıtay incelemesi sırasında gerekçe sayesinde kararın usul ve yasaya uygun olup olmadığı denetlenebilir. Diğer bir anlatımla, Yargıtay incelemesi ancak bir kararın somut olaya uygun gerekçe taşıması halinde mümkün olabilir. Öte yandan, yazılacak kararın gerekçesiyle hüküm kısmı arasında bütünsellik esastır. Başka bir anlatımla, gerekçe ile hüküm birbirine bağlı olup, çelişki bulunmaması gerekir. Nitekim, HMK’nın 298/2. maddesinde de gerekçeli kararın, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacağı açıkça düzenlenmiş bulunmaktadır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 10.4.1992 gün ve 1991/7 esas 1992/4 sayılı kararında da kısa karar ile gerekçeli kararın çelişik bulunmasının bozma nedeni sayılacağı içtihat edilmiştir.
    Mahkeme kararının gerekçesinde ""başvuru konusu işaretin davacıya ait yeni bir seri algısı yaratabileceği kanaatiyle taraf markaları arasında karıştırılma ihtimalinin bulunduğu" belirtildiği halde devamında "Somut olayda, başvuru kapsamındaki çekişmeli mallar ve hizmetler, "makul seviyede bilgilenmiş, özenli ve dikkatli" ortalama tüketiciler yönünden, benzer olmadıkları gibi; başvuru ile önceki markanın markaların da işitsel, görsel, kavramsal olarak ve genel izlenim itibariyle karıştırılması riski bulunacak düzeyde benzer olmadıkları, 556 sayılı KHK"nın 8/1-b hüküm anlamında tescil engelinin gerçekleşmediği" ayrıca davalı markasının tanınmış marka olması nedeniyle davacının tanınmışlıktan haksız yarar sağlayacağı görüşü açıklandıktan sonra bu kez uyuşmazlıkta 556 sayılı KHK 8/4 maddesi için uygulanma koşullarının gerçekleşmediği kabul edilmek suretiyle gerekçede; dava konusu markanın benzer olmadıklarının gerekçede açıklanmasına karşın hüküm fıkrasında bu kez iltibas koşulları oluşmadığından bahisle asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmek suretiyle de aynı zamanda gerekçe ve hüküm arasında çelişki oluşturacak şekilde karar verildiği anlaşılmıştır.
    Bu durum karşısında, mahkemece yukarıda açıklanan yasa hükümlerine ve içtihada uygun şekilde tarafların iddia ve savunmaları değerlendirilerek, gerekçe ile hüküm çelişkisi içermeyen, kendi içinde tutarlı, maddi olaya ve talebe uygun, denetime elverişli gerekçeli karar oluşturulmak gerekirken Anayasa ile 6100 sayılı HMK"nın 297 ve 298. maddelerinde belirtilen unsurlardan yoksun, çelişkili gerekçe ve gerekçe hüküm çelişkisi içeren karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın öncelikle bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    2-Bozma sebep şekline göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, kararın re"sen BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 15/01/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi