11. Hukuk Dairesi 2017/2163 E. , 2019/1174 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... .... Tüketici Mahkemesince verilen 01/.../2016 tarih ve 2016/786 E. - 2016/1263 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair ... Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 01/03/2017 tarih ve 2017/171-2017/169 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla,duruşma için belirlenen .../02/2019 günü hazır bulunan davacılar vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, davacıların oğulları, astsubay ..."ın davalı işletmeye ait trende yolcu iken, güvenli bir yolculuk ortamını sağlayamayan davalı ... personelinin müşterek ve müteselsil kusuru nedeniyle hareket halindeki trenden, tren içerisinde bulunan gaspçılar tarafından atıldığını ve her biri 46 ton ağırlığındaki trenin lokomotifleri altında parçalanarak feci şekilde can verdiğini, dava konusu olay sonucu geride kalan anne ve babanın büyük yıkıma uğradığını, tek umutları olan oğullarının ölümü ile adeta yaşayan ölüye döndüklerini, zor şartlarda çocukların okutup büyüten ve sonrasında Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde astsubay olan biricik oğulları için gururlanan anne ve babanın, davalı işletmenin sorumsuzlukları yüzünden evlatlarını yitirdiklerini ileri sürerek, müteveffanın anne ve babası için ayrı ayrı 250.000,00 TL olmak üzere toplam 500.000,00 TL manevi tazminatın olayın oluş şekli, vahameti, caydırıcılık ilkesi hep birlikte değerlendirilerek davalı işletmeden müşterek ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesini, dava konusu olayın ticari taşıma aktinden kaynaklandığı için olay tarihi olan 11/09/2010 tarihinden başlayarak avans faizi yürütülmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacıların yakını..."ın 11/09/2010 tarihinde tren hareket halindeyken trenden atlayarak inmek istediğini ancak dengesini kaybederek düşüp hayatını kaybettiğini, gasp girişimi iddiasının zaman ve mekan açısından itibar edilebilir nitelikte olmadığını, müteveffanın yanlış trene bindiğini ve inmek isterken üzücü olayın meydana geldiğini, kuruluşlarına ve gaspçılara kusur isnat edilerek olayın mahiyetinin değiştirildiğini, müteveffanın kusurlu olduğunu, talep edilen manevi tazminat miktarlarının fahiş olduğunu, tazminata dava tarihinden itibaren kanuni faiz yürütülmesi gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, taraflar arasında daha önce ... 11. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2011/442 esas 2013/181 karar sayılı dosyası ile aynı kaza nedeni ile maddi tazminat davasının görüldüğü, bu dosyanın Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiği, kesinleşen maddi tazminat davasının işbu dava açısından kuvvetli delil niteliğinde olduğu, ilk dosyadaki kusur incelemeleri ve kabullerin bu dava açısından da bağlayıcı olduğu, bu nedenle de bu konuda yeniden yargılama yapılmasına gerek olmadığı, kesinleşen maddi tazminat dosyası ile oluşun tespit edildiği, davacıların murislerinin vefatı nedeni ile murisin kendisine atfedilen bir kusurun olmadığı, bu kusur kabulü ve oluşun işbu dava için de geçerli olduğu, dava konusu olay davacıların çocuklarının vefatı olmakla, manevi tazminatı gerektirdiğinin tartışmasız olduğu, verilecek tazminatın miktarını belirlerken olayın oluş şekli, arkada kalan kişiler için dahi çok acı verici bir durum olup, bu kişiler anne-baba ise ne derece büyük bir acı ve elem yaratacağını tartışmaya gerek olmadığı, tarafların sosyal ve ekonomik durumu ve belirlenecek tazminatın Yargıtay yerleşik uygulamalarına göre zenginleşme aracı olmaması ölçütü de dikkate alındığında, davanın kısmen kabulü ile her bir davacı için 100.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacılara verilmesine, hükmedilen bu alacağa 11/09/2010 tarihinden itibaren avans faiz yürütülmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulmuştur.
İstinaf mahkemesince, taşıyıcının, yolcuları gidecekleri yere sağ ve salim olarak ulaştırmakla mükellef bulunmasına göre, davacıların murisinin trende maruz kaldığı gasp eyleminden kurtulmak isterken trenden düşerek ölümü nedeniyle oluşan manevi zarardan, davalı taşıyıcının yasal yükümlülüğüne aykırı davranması ve üstlendiği toplu taşıma hizmetinin gereği olan tedbirleri almayarak güvenli bir yolculuk ortamı sağlayamaması nedenleriyle sorumlu olduğu, davalının tali kusurlu oluşu, tarafların mali ve içtimai durumları, meydana gelen zarar, olay tarihindeki paranın alım gücü, tarafların konumu da dikkate alındığında, mahkemece müteveffanın anne ve babası olan davacılar yararına hükmedilen manevi tazminat miktarının fazla olduğu gerekçesi ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun yerinde görülmekle kabulü ile HMK"nın 353/1-b-.... maddesi gereğince ... ... Tüketici Mahkemesi"nin 01/.../2016 tarih ve 2016/786 E. - 2016/1263 K. sayılı kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne, her bir davacı için ayrı ayrı 60.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacılara verilmesine, hükmedilen bu alacağa 11/09/2010 tarihinden itibaren avans faizi yürütülmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK"nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, takdir olunan ....037,00 TL duruşma vekalet ücretinin herbir taraftan alınarak yekdiğerine verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8.165,80 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 6502 sayılı Yasa"nın 73/.... maddesi gereğince Tüketici Mahkemelerinde tüketici tarafından açılan davalar harçtan muaf olduğundan davacıların ödediği temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 14/02/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.