11. Hukuk Dairesi 2017/2461 E. , 2019/1554 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 06/02/2017 tarih ve 2016/897-2017/101 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olduğu anlaşılmakla, duruşma için belirlenen ....02.2019 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av.... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalının şirketin eski yönetim kurulu başkanı olduğunu, kişisel harcamalarını şirket kasasından yaptığını, icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptalini, icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin harcamaları yönetim kurulu başkanı sıfatıyla ve görev icabı yaptığını, şirkete borcu bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre,dava konusu edilen dönemler yönünden davalı hakkında sorumluluk davası açılması için gerekli genel kurul kararlarının alınmış olması nedeniyle bu şartın sağlandığı, davalının belirtilen tarihler itibariyle davacı şirkette yönetim kurulu başkanı olarak görev yaptığı, bu dönem içerisinde davalının yönetim kurulu başkanı sıfatı ile davacı şirket tüzel kişiliği adına yaptığı iddia edilen görevlerden kaynaklanan ve bu sebeplerle yapıldığı söylenen harcamalar niteliğinde olmayıp da yaptığı şahsi alımlar ve harcamalar niteliğindeki harcamaları nedeniyle ve bunlara karşılık davalının yaptığı ödemelerin mahsubu ile hesaplanan toplam bedeller düşüldüğünde kalan miktar nedeniyle davacı şirketin davalıdan icra takip tarihi itibariyle toplam 27.358,02 TL miktarında alacağının bulunduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile davalının itirazının iptali ile takibin 27.358,02 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağın %20"si oranındaki icra inkar tazminatına hükmedilmesine, koşulları oluşmadığından kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
...- Dava, davalı yöneticinin şirketi zarara uğrattığı iddiasına dayalı olarak zararın tazmini için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda özetlendiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak, davacı taraf davalının eski yönetim kurulu başkanı olduğunu, kişisel harcamalarını şirket kasasından ödediğini ileri sürmüş, davalı da harcamaların görev gereği yapıldığını savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sırasında bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi heyetince davacı şirkete ait hesap ekstreleri incelenmiş ve davalının anılan ekstreler uyarınca davacı şirkete 27.358, 02 TL borçlu göründüğü, davacı tarafça talep edilen miktarın bir kısmının şirket üretiminden alınan fakat bedeli ödenmeyen ürünler iken, bir kısmının ise, trafik cezası, yemek, özel otel harcamaları, masraf için alınan avanslar olarak muhasebeleştirildiği, bedeli ödenmeyen ürünler için sebepsiz zenginleşme gereği talep mümkün olmakla birlikte bunların uzun süre ödenmemesi nedeniyle ihmal yoluyla şirketi zarara uğratma kapsamında da istenilmesinin mümkün olduğu, bunun yanında masraf için avansların da sebepsiz zenginleşme oluşturacağı, yemek ve özel otel harcamaları eğer yönetim kurulu görevi içinde görevi nedeniyle harcanan miktarlar ise bunların masraf avansından karşılanabileceği, görev haricinde şirkete yüklenen bedeller ise, bunların da sorumluluğu doğuracağı, trafik cezasının şirkete ait aracın kullanımı sırasında ihmali davranışla ortaya çıkan bir ödeme olduğu bu nedenle şirketçe talep edilebileceği tespitlerine yer verildiği, davalı tarafça bilirkişi raporuna; davacının, şirketin maddi zarara uğratıldığı iddiası ile şikayetçi olduğu ceza dosyasında yaptırılan bilirkişi incelemesinde davalının hiçbir borcunun bulunmadığı, yalnızca bir kısım avansların geç ödenmiş olmasından dolayı hesaplanan ....000,00 TL"lık faiz borcunun belirtildiği ve söz konusu miktarın da davalı tarafından ödendiği, anılan ceza dosyasında davalının beraat ettiği, davalı tarafından ibraz edilen ödeme belgelerinin değerlendirme kapsamına alınmadığı, görevi nedeniyle yaptığı harcamalara ilişkin şirket kayıtlarının incelenmediği, davanın Kasım 2010 ve Ocak 2011 yıllarına ait harcama kalemlerinden oluştuğunun belirtilmesi karşısında, 30 Kasım"da gözaltına alınan ve 4 Aralık tarihinde tutuklanıp yaklaşık ... yıl boyunca tutuklu kalan davalının tutuklu olduğu sürede harcama yapamayacağı belirtilerek itiraz edildiğinin de anlaşılması karşısında, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu denetime elverişli ve yeterli olmadığı gibi, davalının savunma ve işbu itirazları üzerinde durulmaksızın, ceza dosyasının akibeti araştırılıp sonucunun bu davayı etkileyeceği değerlendirilmeksizin eksik incelemeye dayalı, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (...) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, takdir olunan ....037,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, .../02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.