11. Hukuk Dairesi 2017/5125 E. , 2019/1753 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 14.Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 16/12/2016 tarih ve 2015/1598 E. - 2016/770 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair ... Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi’nce verilen 28/09/2017 tarih ve 2017/477-2017/584 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkili bankanın ... ... Şubesi tarafından davalı ...Ş."nin 22/10/2010 tarih 15019 numaralı kefalet sözleşmesi ile kefil olduğu Askal İnşaat Tesisat Ltd. Şti. firmasına, 22/10/2010 tarihinde, 650.000,00 TL tutarında kredi kullandırıldığını, kredinin davalının kefil olduğu 208.083,00 TL"nin dava dışı yararlanıcı firma tarafından ödenmediğini, kefalet ile teminat altına alınan kısmın ödenmesi davalıya yapıkları başvurunun davalı tarafından, kredi ve kefalet sözleşmesi tarihinde dava dışı firmanın MTV ve trafik cezası olduğu gerekçesiyle ödenmediğini, sözleşme, protokol ve Bakanlar Kurulu kararına göre kefil olma şartlarının davalı tarafından tetkik edilmesi gerektiğini ileri sürerek, 208.083,00 TL"nin temerrüt tarihinden itibaren ticari avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; taraflar arasında imzalanan protokole göre, yararlanıcının uygun şartları taşıyıp taşımadığını araştırma yükümünün davacıya ait olması sebebiyle davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; kredi koşullarına ilişkin hükmün protokolde hatalı bildirimden bahsedildiği, davacının davalıya ""bir borcu yoktur"" yazısının kredi kullandırım tarihi olan 2010 tarihinde bildirdiği, davalının ise 2015 yılında bu belgenin Kamu İhale Mevzuatı kapsamında alınmamasından ötürü geçerliliği bulunmadığını ileri sürdüğünü, sözleşmede bu belgenin niteliğinden veya hangi kurumdan alınması gerekli olduğundan bahsedilmediği, bu nedenle davacı tarafından hatalı bildirim yapmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, 208.083,00 TL"nin temerrüt tarihinden itibaren ticari avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Mahkeme kararı aleyhine, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
... Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesince, dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesinde; Bakanlar Kurulu kararında yararlanıcının kredi kullandırımı sırasında Vergi Dairesi ve SGK"na vadesi geçmiş borçlarının olmaması veya borcun yeniden yapılandırılmış ve yapılandırmanın bozulmamış olması arandığı, ayrıca taraflar arasında imzalanan kefalet sözleşmesinin ayrılmaz parçası olan protokolün 3.5 maddesi "a" bendine göre kefaletten yararlanma koşullarını davacı banka tarafından tetkik edileceği açıkça düzenlendiği, protokolün 4.maddesinin "a" bendinde ...yararlanıcının yararlanma koşullarına uygunluğunun tespitinin sorumluluğunu kredi verene yüklemekte olup söz konusu düzenlemeler gereğince kredi kullanacak olan firmanın Kredi Garanti Fonunun kefaletinin koşullarının mevcut olup olmadığının davacı banka ile davalı kurum arasında imzalanan protokol hükümleri ve Bakanlar Kurulu kararında aranılan şartları taşıyıp taşımadığı hususunun tespitine ilişkin sorumluluk davacı bankaya ait olduğu, davacı banka tarafından krediden yararlanan firmanın kredi kullandırım tarihi itibariyle Vergi Dairesi"ne borcu bulunduğundan, Hazine destekli kredi verilmesi için gerekli olan koşulların mevcut olmamasına rağmen kredinin kullandırıldığı, davalı kurumun geçerli bir şekilde kefalette bulunmasını sağlayacak koşulların mevcut olmamasından ötürü kefalet taahhüdünden dolayı herhangi bir ödeme yükümlülüğünün bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, davacının davasının esastan reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK"nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 13,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 04/03/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.