11. Hukuk Dairesi 2020/7402 E. , 2021/919 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 09.09.2020 tarih ve 2020/212-2020/662 sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesinin davacı vekili ve davalı şirket vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirket temsilcilerinin yüksek faiz verileceği ve parasını istediği zaman geri alabileceği taahhüdünde bulunmaları üzerine müvekkilinin belge karşılığında davalılara para verdiğini, kısa bir süre sonra müvekkilinin parasını istediğini, ancak bugüne kadar kendisine ödeme yapılmadığını, hisse senetlerinin izinsiz olarak halka arz edildiğini, Kombassan Grubu tarafından yapılan usulsüzlüklerin SPK ve diğer resmi kurum raporlarında açıklandığını, davalılar hakkında çeşitli suçlardan suç duyurusu yapıldığını, müvekkilinin şirket ortağı yapılmasının hukuken mümkün olmadığını, kanuna uygun bir ortaklık ilişkisinin kurulmadığını ileri sürerek, 63.502,45 Euro"nun (124.200 DM) karşılığı 134.326,73 TL"nin yabancı para faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekilleri, davanın reddini istemişlerdir.
Dairemizin bozma ilamına uyan mahkemece, 7194 sayılı Kanunun 41. maddesi ile 25.03.1987 tarihli ve 3332 sayılı Sermaye Piyasasının Teşviki, Sermayenin Tabana Yaygınlaştırılması ve Ekonomiyi Düzenlemede Alınacak Tedbirler ile 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu ve 3182 sayılı Bankalar Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanuna eklenen geçici 4. madde gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili ve davalı şirket vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve 7194 sayılı Yasa"nın 41.maddesiyle 3332 sayılı Yasa"ya eklenen geçici 4. maddesi gereğince dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermekle yetinilmesi gerekirken davalı tarafın ileri sürdüğü zamanaşımı def’inin ve hak düşürücü süre itirazının incelenmesinin sonuca etkili olmamasına göre, davalı ...Ş. vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, davacı ile davalı şirket arasında geçerli bir ortaklık ilişkisi kurulmadığının tespiti ve bu amaçla verilen paranın iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davacı ile davalı şirket arasında geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığının tespitine ve alacak davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar taraflara tebliğ edilmiş olup, karara karşı, davalılardan ... vasisi tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmamıştır. Davada, davalı şirket ile davalı gerçek kişi arasında mecburi dava arkadaşlığı da bulunmamaktadır. Bu itibarla İlk Derece Mahkemesi kararına karşı davalı ... tarafından süresinde temyiz kanun yoluna başvurulmaması nedeniyle ... hakkında verilen İlk Derece Mahkemesi kararı kesinleşmiş bulunmaktadır. İlk Derece Mahkemesince, davalı ... hakkında verilen hükmün kesinleşmiş olduğu hususu gözetilmeksizin, anılan davalı yönünden de yeniden hüküm tesisi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı ...Ş. vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle, kararın davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 4,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı Şirket"ten alınmasına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 08.02.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.