11. Hukuk Dairesi 2019/1199 E. , 2020/226 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada ...1. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 10/10/2017 tarih ve 2016/419 E- 2017/316 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine-kabulüne dair...Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi"nce verilen 13/12/2018 tarih ve 2018/613 E- 2018/1283 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin BİM markaları ile dava konusu BLOKBİMS markasının 556 sayılı KHK m, 8/1-b anlamında iltibasa yol açabilecek derecede benzer olduğunu, davalı markasının emtia listesinin tümünün müvekkilinin markaları kapsamında koruma altında olduğunu, müvekkilinin markasının mağazacılık hizmetleri bakımından tanınmış olduğunu, davalı şirketin müvekkilinin markasının tanınmışlığından istifade amacıyla müvekkiline ait tanınmış marka ile iltibas yaratacak derecede benzerinin kendi adına tescil ettirdiğini, 2011 39747 sayılı markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin inşaat sektöründe kullanılan hafif yapı elemanlarının üretimini gerçekleştirdiğini, müvekkilinin üretimini gerçekleştirdiği yapı elemanının adının BİMS BLOK olduğunu, BİMS"in pomza madenine verilen özel bir isim olduğunu, davacının gıda dalında bir perakende satış mağazası olduğunu, tarafların dolaşıma sundukları emtia arasında farklılık söz konusu olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının markasında BİM esas unsur olduğu, anılan markanın tanınmışlık vasfı edindiği, davalıya ait Blok Bims adlı markanın ise inşaat sektöründe faaliyet gösterdiği, ayrıca Bims ibaresinin ""pomza taşı"" anlamına geldiği, bu nedenlerle dava konusu markaların karıştırılma ihtimalinin olmadığı, aksinin hayatın olağan akışına ve normal hayat tecrübelerine de aykırı olacağı, bu iki işareti karıştıracak olan kişilerin ortalama tüketici olarak nazara alınmasının olanaksız olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre; dava konusu markanın 35 ve 37. sınıfları kapsadığı, davacının mesnet markalarının asli unsurunu oluşturan "BİM" ve "BİMS" kelimeleri ile dava konusu markanın asli unsuru "Blok Bims" ibaresi arasında, mesnet markaların asli unsuru, dava konusu markada da asli unsur olarak aynen kullanıldığından, markalar arasında ilişkilendirme ihtimali de dahil iltibas tehlikesinin bulunduğu, ancak BİMS" ibaresinin 37. sınıfta yer alan inşaat malzameleri yönünden tanımlayıcı nitelik taşıdığı, başka ibarelerin ilavesi sureti ile herkesçe kullanılabileceği, sonuç olarak dava konusu marka ile davacının mesnet markaları arasında, 37. sınıftaki inşaat hizmetleri, inşaat araç gereçlerinin ve iş makinelerinin kiralanması hizmetleri yönünden 556 sayılı KHK"nın 8/1-b maddesi anlamında benzerlik ve iltibas tehlikesinin bulunmadığının belirlenmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle, davacı vekilinin 37. sınıfta yer alan inşaat hizmetleri, inşaat araç gereçlerinin ve iş makinelerinin kiralanması hizmetleri yönünden istinaf başvurusunun esas yönünden reddine, bu hizmetler dışında kalan sınıflarda ise 556 sayılı KHK"nın 8/1-b maddesi anlamında benzerlik ve iltibas tehlikesinin bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK"nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 10,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 09/01/2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.