11. Hukuk Dairesi 2019/3165 E. , 2020/1217 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ADLİYE MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Mersin 3. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 06/03/2018 tarih ve 2016/862 E. - 2018/200 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi"ince verilen 25/02/2019 tarih ve 2018/883 E- 2019/181 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 2012 yılından itibaren “MERSİN ŞEF TANTUNİ” ibareli tescilsiz markası ile “yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri” alanında Mersin’de faaliyet gösterdiğini, müvekkilinin bu ibarenin TPMK nezdinde adına tescili için başvuruda bulunacağı sırada daha önce “ÖZ MERSİN TANTUNİ” tescilsiz markası ile faaliyet gösteren ve müvekkili ile lisans görüşmeleri yapan davalının görüşmeler olumsuz sonuçlanınca, suiniyetli olarak daha önce kendisinin hiç kullanmamasına rağmen müvekkilinin kullandığı, tanıttığı ve gerçek hak sahibi olduğu "MERSİN ŞEF TANTUNİ" ibareli ve 2016/41599 sayılı markayı kendi adına tescil ettirdiğini ileri sürerek, davalının müvekkiline ait markaya tecavüzünün tespiti, durdurulması ve önlenmesine, davalının adına tescilli 2016/41599 sayılı markanın hükümsüzlüğüne, markanın kendi adına tesciline, hüküm özetinin masrafı davalıya ait olmak üzere tirajı en yüksek 5 büyük gazeteden birinde ilanına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, iddia, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı Mikail Pelin adına 2016/41599 sayı ile tescilli “MERSİN ŞEF TANTUNİ” markasının tescil kapsamında bulunan 43. sınıfta “yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri” için önceye dayalı kullanım ve gerçek hak sahipliği nedeniyle bu hizmetler yönünden markanın hükümsüzlüğüne, fazlaya ilişkin istemlerin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Adana Bölge Adliye Mahkemesince, davacının dava konusu markayı daha önceden kullandığı ve bu markayı piyasada meşhur hale getirdiği, davalının söz konusu markayı davacının aktif kullanımından önce kullandığına dair dosyaya bilgi ve belge ibraz etmediği, davacının söz konusu markayı yiyecek içecek sektöründe kullanımının davalının tescil tarihinden önce olduğu, davacının dava konusu markanın hükümsüzlük talebinde markayı meşhur haline getirdiği sınıf bakımından haklı olduğu gerekçesi ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 10,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 11/02/2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.