11. Hukuk Dairesi 2020/5292 E. , 2020/5189 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 14. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 02.11.2017 tarih ve 2014/1376 E. - 2017/763 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kısmen kabulüne dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi"nce verilen 15.11.2018 tarih ve 2018/321 E. - 2018/1340 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 17.11.2020 günü hazır bulunan davacı şirket yetkilisi... ile vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacı 1994 yılından bu yana ticari ilişkileri olan davalı ile Turkcell abone merkezi olarak 2010 yılı ilk çeyreğine kadar çalışıldığını, taraflar arasında 2008 tarihinde akdedilen Turkcell-Extra sözleşmesinin davalı şirketce 15.09.2010 tarihli ihtarname ile aktivasyon ve performans düşüklüğü gerekçe gösterilerek 30.09.2010 tarihinden itibaren tek taraflı olarak feshedildiğini, yapılan fesihin haksız olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ödenmemiş prim alacakları ve haksız fesih sebebi ile mahrum kalınan kazanç, iş yeri giderleri, personel maaş tazminatları ve yapılan yatırımlar için 5.000 TL, markayı tanıtma ve müşteri kitlesi oluşturmuş olması sebebi ile uğranılan zarar için 5.000 TL olmak üzere 10.000 TL tazminata sözleşmenin feshedildiği tarihten itibaren ticari faizi ile birlikte hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı ile 21.10.2008 tarihli Turkcell-Extra Sözleşmesi imzalalandığını, davacının Turkcell İletişim merkezlerinden biri olduğunu ve Turkcell ile münhasır çalıştığını, süreç içinde konumunun değişmediğini, dağıtım ağında Turkcell Dağıtım Merkezlerinden sonra gelen Turkcell Extra adıyla bayii olarak faaliyet gösterdiğini, 2009 yılı sonu ve 2010 yılı başından itibaren hat aktivasyon ve akıllı cihaz satış performansının oldukça düşük olduğunu, verilen hedeflerin gerçekleştirilmediğini, yapılan görüşme ve uyarılara rağmen performansını iyileştirmeye ve geliştirmeye yönelik gayret gösterilmediği için 15.09.2010 tarihli ihtarname ile sözleşmenin 8/a maddesi uyarınca feshedildiğini, fesih işlemine kadar prim ve tüm alacaklarının ödendiğini, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin bayilik ilişkisi olduğunu, denkleştirme tazminatı istenemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve toplanan delillere göre taraflar arasındaki Turkcell-Extra Sözleşmesi bayilik sözleşmesi olup davacıya tekel hakkı-tek satıcılık hakkı vermediği, bu nedenle TTK 122.maddesi gereğince denkleştirme tazminatı talebi için aranan tek satıcılık yasal koşulunun gerçekleşmediği ve davanın sözleşmenin feshinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içinde de açılmadığı, sözleşmenin 4/a-2.maddesine uygun olarak yapılan fesihin haklı olduğu aksini davacının ispatlayamadığından sözleşmeye dayalı alacakların talep edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş,
Davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince, tarafların kabulündeki 21.10.2008 tarihli sözleşme hükümlerinin bayilik ve acentelik sözleşmesi niteliğinde hükümler içeren karma bir sözleşme niteliğinde olduğu, davacı vekili de istinaf dilekçesinin aksine dava dilekçesinde taraflar arasında bayilik ilişkisi bulunduğunu belirttiği, taraflar arasındaki ilişki ister acentelik isterse bayilik olarak kabul edilsin, TTK"nın 122. maddesi uyarınca denkleştirme (portföy) tazminatı talep edebilmek için davacıya sözleşmede tekel hakkı verilmiş olmasının şart olduğu ancak davalı tarafça, davacının sözleşmenin 4. maddesi uyarınca yükümlülüklerini yerine getirmediği ve bu hususta davacının defalarca sözlü uyarıldığı iddasınında kanıtlanamadığı, sözleşmenin haklı olarak feshedildiği ispatlanamadığından sözleşme süresinin kalan bölümü için davacının, yoksun kaldığı kârın tazminini talep edebileceği gerekçesiyle taleple bağlılık ilkesi gereği davanın kısmen kabulü ile davacının yoksun kaldığı kâr karşılığı 1.000,00 TL tazminatın, dava tarihinden itibaren avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nun 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK"nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre ve özellikle davalı fesihten önce sözleşmenin 8/a maddesine göre, 15.09.2010 tarihli ihtarname gönderilmiş ise de 818 saylık BK’nın 106/1.maddesi’nin’’Karşılıklı taahhütleri havi olan bir akitte iki taraftan biri mütemerrit olduğu takdirde, diğeri borcun ifa edilmesi için münasip bir mehil tayin veya münasip bir mehilin tayinini hakimden isteyebilir.’’ hükmü uyarınca somut olayda davacıya verilen 15 günlük sürenin performansın artırılmasına münasip ve yeterli olarak kabul edilmesinin mümkün olmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, takdir olunan 2.540,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 23,91 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, aşağıda yazılı bakiye 10,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 18.11.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.