Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/5998
Karar No: 2019/7400
Karar Tarihi: 17.10.2019

Sahte fatura düzenlemek - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/5998 Esas 2019/7400 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Mahkeme, sanık hakkında 2008 ve 2009 yıllarında sahte fatura düzenlemek suçundan açılan davada, hükümlerin gerekçesiz olduğunu belirterek bozma kararı verdi. Mahkeme, gerekçeli kararın, iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin belirtilmesi, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterilmesi gerektiğine dikkat çekti. Ayrıca, sanığın faturaların basım ve dağıtımında yer alan diğer kişilerin de dinlenmesi ve faturaların yazı ve imzalarının incelenmesi gerektiğini belirtti. Kanun maddeleri olarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 141. ve 5271 sayılı CMK'nin 34/1 ve 230. maddeleri ile 1412 sayılı CMUK'nin 308/7. maddesi de kararda geçiyor.
11. Ceza Dairesi         2016/5998 E.  ,  2019/7400 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Sahte fatura düzenlemek
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    A)Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 141, 5271 sayılı CMK"nin 34/1 ve 230. maddeleri ile 1412 sayılı CMUK"nin 308/7. maddesi uyarınca, mahkeme kararlarının Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde açık ve gerekçeli olması ve Yargıtayın bu işlevini yerine getirmesi için gerekçe bölümünde iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin belirtilmesi, mevcut delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterilmesi, bu delillere göre ulaşılan sonuçların, iddia, savunma ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmeler ile sanığın eyleminin ve yüklenen suçun unsurlarının nelerden ibaret olduğunun, hangi gerekçeyle hangi delillere üstünlük tanındığının açık olarak gerekçeye yansıtılması, delillerle sonuç arasında bağ kurulması gerektiği gözetilmeden, gerekçesiz hükümler kurulması,
    B)Sanık hakkında 2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek suçlarını işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında; UYAP üzerinde yapılan kontrolde, sanığın 2008 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçundan Mersin 5. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2011/784 Esas ve 2018/875 Karar sayılı dosyası ile yargılamasının yapılarak mahkumiyetine karar verildiği ve sanığın bu dava dosyası ile temyize konu dava dosyasındaki mükellefiyetinin aynı olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğinin anlaşılması karşısında, sanığın aynı mükellefiyeti ile aynı takvim yılında başka mükellefler adına düzenlediği sahte faturalara ilişkin tespitin yeni bir suçu oluşturmayıp, zincirleme suç içinde değerlendirilmesi gerekeceği cihetle; mükerrer yargılama yapılmaması ve eylemlerin zincirleme suç içinde kalıp kalmadığının değerlendirilmesi açısından, söz konusu dosya ile varsa aynı şirket ve aynı yıllara ilişkin diğer dava dosyalarının da duruşmaya getirtilip incelenmesi, mümkün olması halinde davaların birleştirilmesi, aksi durumda davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dosya arasına alınmasından sonra sanığın eylemlerinin zincirleme suç niteliğinde olup olmadığı veya mükerrer dava açılıp açılmadığının belirlenmesi ile sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayininde zorunluluk bulunması,
    C)Sanığın savunmasında şirkete 2008 yılında ortak olduğunu, amacının Mersin Belediyesinin alt yapı ve harfiyat ihalelerini almak olduğunu, ancak ihale alamayınca başka iş de yapmadığını, hatırlamadığı bir tarihte şirketin faaliyetinin olmaması nedeniyle mükellefiyet kaydının resen terkin edildiğini, şirket adına yetkili matbaalara fatura bastırmadığını, muhasebe işlerini ... ve yanında çalışan ...’in yaptığını, faturaların bilgisi ve rızası dışında bastırıldığını, suça konu faturalardaki imzaların kendisine ait olmadığını beyan etmesi; suça konu faturaların basımını yapan matbaacı ...’in ifadesinde fatura bastırmak isteyen kişinin yetkili kişi olmasını aradıklarını belirterek sanığın şirketine ilişkin düzenlenen ve sanık tarafından imzalı gözüken fatura basım ve dağıtımına ilişkin bilgi formunu dosyaya ibraz etmesi; sanığın suça konu faturalar üzerindeki imzaların kendisine ait olmadığına dair beyanı karşısında faturalar ve söz konusu bilgi formu üzerindeki imza ve yazıların sanığın eli ürünü olup olmadığı konusunda herhangi bir bilirkişi incelemesi yaptırılmaması; vergi raporu ekinde yer alan 11.12.2009 tarihli yoklama fişinde sanıkla yapılan telefon görüşmesinde şirketin yaklaşık bir yıldır faaliyetinin olmadığı, iş aramak için Hataya gittiği, yaklaşık bir yıldır alım satım işi yapmadığı, şirketin muhasebecisinin ismini hatırlamadığı beyanlarına yer verilmesi; mahkemece sanıktan mal veya hizmet alımında bulunduğu Ba-Bs formlarından tespit edilen mükellefler hakkında sahte belge kullanımı yönünden herhangi bir vergi incelemesi yapılıp yapılmadığının araştırılmayıp sadece bu şirket yetkililerinin temsilcilerinin kimler olduğunun sorulduğunun anlaşılması karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından;
    1)Öncelikle suça konu 2008 ve 2009 takvim yıllarına ait fatura asıllarının kanaat oluşturacak sayıda ve tanık tarafından dosyaya ibraz edilen fatura basım ve dağıtımına ilişkin bilgi formunun aslının temin edilmesi ile bu faturaların ve bilgi formunun sanığa gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması, kendisine ait olmadığını söylediği taktirde; ... ve ...’in CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakkı hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmeleri ve ... ve ..."e faturalar gösterilerek faturalardaki yazı ve imzaların kendilerine ait olup olmadığının sorulması,
    a)..., ..."e de faturalardaki yazı ve imzaların kendilerine ait olmadığını söyledikleri takdirde; yazı ve imza örnekleri temin edilerek, faturalardaki yazı ve imzaların sanığa, ... ve ...’e ait olup olmadığı konusunda uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması,
    b)Faturalardaki yazı ve imzaların, ... ve ...’e ait olduğunun belirlenmesi halinde, bu kişiler hakkında suç duyurusunda bulunulması ve dava açıldığı taktirde bu dava ile birleştirilmesi,
    2)Faturalardaki yazı ve imzaların sanığa, ... ve ...’e ait olmadığının anlaşılması halinde ise;
    a)Faturaları kullandığı belirlenen mükellefler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin ilgili vergi dairesinden sorularak, düzenlenmiş ise onaylı örneklerinin getirtilmesi,
    b)Aynı mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması; dava açılmış ise, dosyalarının getirtilerek incelenmesi ve bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması,
    c)Faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin, CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanığı tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların alınması konusunda sanığın bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması,
    Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
    D)Kabule göre de;
    1)Aynı takvim yılına ait birden fazla fatura düzenlenmesi halinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği dikkate alınarak, sanık hakkında TCK"nin 43. maddesinin 1. fıkrasının uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
    2)5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sonuç ceza miktarları itibariyle sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 17.10.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi