Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/4075
Karar No: 2019/5528
Karar Tarihi: 24.06.2019

Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/4075 Esas 2019/5528 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi         2019/4075 E.  ,  2019/5528 K.

    "İçtihat Metni"

    Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 19.04.2019 tarihli ve 2019/3059 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 06.05.2019 tarihli ve KYB-2019/45093 sayılı ihbarname ile;
    Resmî belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçundan sanık ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 206/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 2 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl denetim süresine tâbi tutulmasına dair Adana 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/03/2014 tarihli ve 2013/81 esas, 2014/292 sayılı kararının 19/03/2014 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın 19/11/2014 tarihinde işlediği kasıtlı suçtan mahkûmiyetine karar verildiğinin ihbarı üzerine yapılan yargılama sonucunda adı geçen sanık hakkında verilen hükmün 5271 sayılı Kanun’un 231/11. maddesi uyarınca açıklanması ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 206/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 2 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Adana 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 15/01/2019 tarihli ve 2019/10 esas, 2019/9 sayılı kararının "Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 14/06/2016 tarihli ve 2015/2401 esas, 2016/5531 karar sayılı ilâmında "....Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan” suçunun oluşması için kişinin açıklamaları üzerine yetkili bir kamu görevlisi tarafından resmi bir belgenin düzenlenmesi ve düzenlenen resmi belgenin, beyanın doğruluğunu ispat edici bir güce sahip olması gerekir. Yalan beyanın tek başına kanıtlama gücünün bulunmadığı, bu beyana rağmen görevlinin, beyan edilen hususların doğruluğunu araştırıp da belgeyi sonra düzenlemesinin gerekli olduğu takdirde, belgeye dayanak oluşturan bilgi yalan beyan olmayıp görevlinin araştırması sonucu ulaştığı bilgi olduğundan yine beyan olunan bilgiler ilgili memur ya da makamın başkaca araştırma yapmasını, belge incelemesini gerektirirse veya yalan beyan üzerine memurun kandırılamaması neticesinde doğru şekilde belge oluşturulması durumunda anılan suçun oluşmayacağı açıktır..." şeklinde belirtildiği üzere, sanığın polisler tarafından yapılan kontrolde isminin ... olduğunu beyan ettiği; ancak kollukça yapılan inceleme ve araştırma sonucunda herhangi bir tutanak düzenlenmeden gerçek kimliğinin saptandığının anlaşılması, sanığın karakoldaki ifadesinin de gerçek kimlik bilgilerine göre alınmış olması karşısında, sanığa atılı 5237 sayılı Kanun"un 206. maddesinde düzenlenen resmî belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunun oluşmayacağı, eylemin 5326 sayılı Kabahatler Kanunu"nun 40/1. maddesi kapsamında idarî para cezası yaptırımını gerektiren kabahat olarak nitelendirilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden” bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, bozulması istenilmiş olmakla,
    Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
    TCK‘nin 206. maddesinde düzenlenen “Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan“ suçunun oluşabilmesi için, kişinin açıklamaları üzerine yetkili bir kamu görevlisi tarafından resmi bir belgenin düzenlenmesi ve düzenlenen resmi belgenin, beyanın doğruluğunu ispat edici bir güce sahip olması gerekir. Yalan beyanın tek başına kanıtlama gücünün bulunmadığı, bu beyana rağmen görevlinin, beyan edilen hususların doğruluğunu araştırıp da belgeyi sonra düzenlemesinin gerekli olduğu takdirde, belgeye dayanak oluşturan bilgi yalan beyan olmayıp görevlinin araştırması sonucu ulaştığı bilgi olduğundan yine beyan olunan bilgiler ilgili memur ya da makamın başkaca araştırma yapmasını, belge incelemesini gerektirirse veya yalan beyan üzerine memurun kandırılamaması neticesinde doğru şekilde belge oluşturulması durumunda anılan suçun oluşmayacağı açıktır.
    5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun “Kimliği bildirmeme” başlığını taşıyan 40. maddesinin birinci fıkrası “Görevle bağlantılı olarak sorulması halinde kamu görevlisine kimliği veya adresiyle ilgili bilgi vermekten kaçınan veya gerçeğe aykırı beyanda bulunan kişiye, bu görevli tarafından elli Türk Lirası idari para cezası verilir.” 2. fıkrası ise, “... bu kişi kimliği açık bir şekilde anlaşılıncaya kadar gözaltına alınır ve gerekirse tutuklanır.” hükmünü taşımakta olup, bu kabahat fiili ile 5237 sayılı TCK’nin 206. maddesinde düzenlenen suç arasındaki fark, beyanın resmi belge düzenlenmesi sırasında yapılıp yapılmadığıdır. Kamu görevlisine görevi nedeniyle resmi bir belge düzenlediği sırada yalan beyanda bulunulması halinde, TCK’nin 206. maddesi uygulanacaktır. Resmi belge düzenlenmesi sırasında olmayıp da kamu görevinin gereği gibi yerine getirilebilmesi için, kamu görevlisinin göreviyle bağlantılı olarak sorması durumunda, kimliği hakkında gerçeğe aykırı beyanda bulunulması veya kimlik ve adresle ilgili bilgi vermekten kaçınılması halinde Kabahatler Kanunu"nun 40/1. maddesi uyarınca idari para cezası verilmesi gerekir.
    TCK"nin 268. maddesinde tanımlanan “başkasına ait kimlik bilgilerinin kullanılması“ suçunun oluşabilmesi için ise; failin işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimlik bilgilerini kullanması gerekmektedir.
    İncelenen dosya içeriğine göre; somut olayda kolluk görevlilerince yapılan rutin kontroller sırasında, park halinde bulunan ... plaka sayılı araç içerisinde bulunan sanığın, görevlilere üzerinde kendisine ait fotoğraf bulunan ve kardeşi ... adına düzenlenmiş, Adana Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü‘nün 05.01.2013 tarihli ekspertiz raporu uyarınca iğfal kabiliyeti bulunmayan sahte nüfus cüzdanını ibraz ederek kendisini bu isimle tanıttığı, bir süre sonra olay sırasında yanında bulunan arkadaşı ...‘in beyanı ile gerçek kimlik bilgilerinin tespit edildiği olayda, sanığın eyleminin bu haliyle Kabahatler Kanunu"nun 40. maddesi kapsamında kaldığı, 5237 sayılı TCK’nin 206. maddesinde düzenlenen suçun unsurları itibarıyla oluşmadığı anlaşılmakla, Kanun Yararına Bozma istemine atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, Adana 12. Asliye Ceza Mahkemesi‘nin 15.01.2019 tarihli 2019/10 Esas ve 2019/9 sayılı kararının, 5271 sayılı CMK"nin 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak sanığın lehine bulunan ve eylemine uyan 5326 sayılı Yasanın 40/1. maddesinde görülen idari para cezasının miktarına göre 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 20/2-c. maddesinde yazılı soruşturma zamanaşımının, eylem tarihinden hüküm tarihine kadar gerçekleştiği ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta CMUK"nın 309/4-d maddesi uyarınca karar verilmesi mümkün olduğundan, Kabahatler Kanunu‘nun 24. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, aynı Yasanın 20/1. maddesi uyarınca sanık hakkında İDARİ PARA CEZASI VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na İADESİNE, 24.06.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi