11. Ceza Dairesi 2017/576 E. , 2020/6299 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte belge düzenleme, defter ve belge gizleme
HÜKÜM : Beraat, mahkumiyet
1-Sanık ... hakkında 2010 ve 2011 takvim yıllarında sahte belge düzenleme suçlarından kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanığın temyiz talebinin incelenmesinde;
Her bir takvim yılında işlenen sahte belge (müstahsil makbuzu ve fatura) düzenleme suçlarının birbirinden ayrı ve bağımsız suçları oluşturduğu, her takvim yılı için ayrı ayrı hüküm kurulması, ayrıca aynı takvim yılına ait birden fazla belge düzenlenmesi hâlinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeden ve hangi takvim yılından hüküm kurulduğu da belirtilmeksizin, sanığın eylemi tek suç kabul edilerek ve zincirleme suç hükümleri de uygulanmayarak eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni sayılmamış, 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında yeniden değerlendirilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılamanın hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen hususların gerekçeli kararda gösterilip tartışılarak değerlendirildiği, fiilin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, suç vasfının doğru biçimde belirlendiği, cezanın kanuni takdir sınırlarında uygulandığı, incelenen dosyaya göre kurulan hükümde eleştiriler dışında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmış, sanığın temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan, hükmün ONANMASINA,
2- Sanık ... hakkında 2010 ve 2011 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarından kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafinin, sanık ... hakkında defter ve belge gizleme suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik Cumhuriyet savcısının temyiz talebinin incelenmesinde;
A- Sanık ... hakkında defter ve belge gizleme suçundan verilen beraat hükmü yönünden;
Sanık mükellefin 14.01.2013 tarihli tebliğe rağmen defter ve belge gizleme suçunu işlediği iddia edilen olayda, sanığın üzerine atılı defter ve belge gizleme suçundan açıkça beyanı alınmadığı gibi, belirtilen tebliğ alındı belgesi ve vergi raporlarında varlığı anlaşılan 08.01.2013 tarihli defter ve belge istem yazısının dosya arasında bulunmadığının anlaşılması karşısında, defter ve belge istem yazısının dosya içerisine temini ile defter ve belgelerin hangi amaçla istendiğinin tespit edilip, sanığın atılı defter ve belge gizleme suçundan savunmasının alınarak sonucuna göre hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik inceleme ve araştırma ile beraat hükmü kurulması,
B-Sanık ... hakkında 2010 ve 2011 takvim yıllarında sahte belge düzenleme suçlarından kurulan mahkumiyet hükmü yönünden;
Şanlıurfa Küçük ve Orta Ölçekli Mükellefler Grup Başkanlığı’nın 20.02.2013 tarih ve 8 sayılı mütalaasının sanık ... hakkında 2010 ve 2011 takvim yıllarında sahte belge düzenleme ile defter ve belge gizleme suçlarına ilişkin olduğu halde, ...’nın 06.11.2013 tarih ve 2013/133 esas sayılı iddianamesi ile sanıklar hakkında 2010 ve 2011 takvim yıllarında sahte belge düzenleme ayrıca sanık ... hakkında defter ve belge gizleme suçlarından kamu davaları açılmış ise de; sanık ... hakkında verilmiş herhangi bir mütalaa bulunmadığı anlaşıldığından, 213 sayılı VUK"nin 367. maddesi gereğince dava şartı olan mütalaanın verilip verilmeyeceği Vergi Dairesi Başkanlığından sorularak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden yargılamaya devamla mahkumiyet hükmü kurulması,
Yasaya aykırı, sanık müdafii ve Cumhuriyet savcısının temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sanık ... yönünden diğer yönleri incelenmeksizin hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03.11.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.