11. Ceza Dairesi 2016/6297 E. , 2019/1199 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet
1-Sanık hakkında 2010 ve 2011 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında; sanığın savunmalarında birlikte dükkan açtıkları ... ve ..."un kendisinden habersiz fatura kestiklerini belirterek suçlamayı kabul etmemesi, dosyada mevcut sanığın Selçuklu Vergi Dairesi Müdürlüğü"ne verdiği 24.03.2011 tarihli dilekçesinde dört arkadaş birlikte açtıkları işyerinin kendi adına kayıtlı olacağı ve masrafların diğer ortaklar tarafından karşılanacağı konusunda anlaştıklarını ancak dükkanın açılışından sonra ilk bir ay içinde aralarında ihtilaf doğduğunu ve dükkandan kendisini kovduklarını, bu kişilerin kendisi adına fatura düzenlediklerini, ..., ..., ... isimli kişilerin üzerinde baskı kurduğunu, işyerine gidemediğini, iradesi dışında düzenlenen faturaların incelenerek gerekli cezaların uygulanmasını talep etmesi, iş yerinde çalışan ..."in 17.10.2011 tarihinde vergi denetmenine verdiği ifadesinde ise sanık, ..., ... ve ..."ın iş yerinde faaliyet gösterdiğini, ancak hayali fatura kestiklerini, bu kişilerin beraber hareket ettiğini, ..., ... ve ..."ın sicillerinin bozuk olması nedeniyle sanığın adına işyerini açtıklarını, hepsinin beraber sahte fatura düzenlediklerini beyan etmesi, 13.03.2012 tarih ve 2012/A-1248/20 sayılı Vergi Tekniği Raporunun sonuç bölümünde sahte belge düzenleme fiiline sanığın arkadaşları ..., ... ve ..."ın maddi menfaat gözeterek iştirak ettikleri bu nedenle bunların da incelenmesi gerektiğinin belirtilmesi karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; öncelikle ..., ... ve ... hakkında vergi raporu düzenlenip düzenlenmediğinin ilgili vergi dairesinden sorulması, düzenlenmiş ise vergi raporlarının dosya arasına alınması, bu kişiler hakkında dava açılmış olup olmadığının araştırılması, açıldığının tespiti halinde mümkünse davaların birleştirilmesi, mümkün olmaması halinde dava dosyaları getirtilip incelenerek bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesi, suça konu faturaları kullanan kişi/şirket yetkilileri de dinlenerek sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıkları ve sanığı tanıyıp tanımadıklarının sorulması, ..., ... ve ..."ın açık kimlik ve adres bilgilerinin tespiti ile tanık sıfatıyla dinlenilmeleri gerekirse imza ve yazı örneklerinin alınması, suça konu fatura asıllarından kanaat oluşturacak sayıda temin edilmesi, sanığın imza ve yazı örnekleri alınarak suça konu faturalar üzerindeki imza ve yazıların sanığa veya bu kişilere ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılması, 213 Sayılı V.U.K"nun 371. maddesinde düzenlenen pişmanlık şartlarının bulunup bulunmadığıda araştırıldıktan sonra toplanan tüm delillere göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Kabule göre de;
a-Sanık hakkında "2010 ve 2011 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek" suçlarından kamu davası açıldığı, her takvim yılı içinde düzenlenen faturaların ayrı suçları oluşturduğu gözetilmeden ve hangi takvim yılından hüküm kurulduğu da belirtilmeksizin yazılı şekilde tek mahkumiyet hükmü kurulması,
b-5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 07.02.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.