11. Ceza Dairesi 2017/10517 E. , 2020/5849 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Defter ve belge gizleme, sahte fatura düzenlemek
HÜKÜM : Mahkumiyet
1- Sanık ... hakkında defter ve belge gizleme suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafinin temyiz talebinin incelenmesi:
Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 03/02/2009 tarih ve 2008/250-13 sayılı kararında açıklandığı üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 5271 sayılı CMK’nin 231/6-c. maddesinde işaret olunan zarar kavramının, kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenebilir, ölçülebilir maddi zararlara ilişkin olduğu, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, zarar koşulunun ancak zarar suçlarında dikkate alınması gereken bir unsur olduğu, defter ve belge ibraz etmeme suçunda anılan maddenin aradığı anlamda somut bir zarardan söz edilemeyeceği dikkate alındığında; hakkında CMK"nin 231. maddesinin uygulanmasını kabul eden ve iyi halli olduğu değerlendirilerek hükmolunan cezası ertelenen sanık hakkında, arşiv kaydında bulunan mahkûmiyet kararının silinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılıp, bu mahkûmiyetin CMK"nin 231. maddesinin uygulanmasına engel olup olmadığının belirlenmesi gerekirken, zarar giderilmediğinden ve yeniden suç işlemesi nedeniyle oluşan kişiliğinden bahisle, yasal ve yeterli olmayan gerekçeyle yazılı şekilde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına hükmedilmesi,
5237 sayılı TCK"nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA,
2- Sanık ... hakkında 2008 ve 2009 yıllarında sahte fatura düzenlemek suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafinin temyiz talebinin incelenmesi:
5271 sayılı CMK"nin 225. maddesi uyarınca hükmün konusu duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiil ve failden ibaret olup, iddianamede açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiilin dışına çıkılarak açılmayan davadan yargılama yapılıp hüküm kurulmasının mümkün bulunmadığı, 213 sayılı Kanunun 367. maddesi uyarınca dava şartı olan mütalaanın ve dayanağı olan vergi suçu raporu ile eklerinin, sanık hakkında "2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek" suçuna ilişkin olduğu,...Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 01.03.2013 tarih ve 2013/2533 esas sayılı iddianamede mütalaa ve vergi suçu raporuna aykırı olarak sanık hakkında, "2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte fatura kullanmak" suçundan kamu davası açıldığı, “2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek” suçundan açılmış bir dava bulunmadığı gibi birbirinden ayrı ve bağımsız suçlar olan "sahte fatura düzenlemek" ve “sahte fatura kullanmak” suçlarının birbirlerine dönüşmeyeceği gözetilmeksizin, "2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek" suçundan...Cumhuriyet Başsavcılığı"na suç duyurusunda bulunulup mütalaaya uygun dava açılması halinde birleştirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken; iddianame dışına çıkılarak sanık hakkında “2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek” suçundan hüküm kurulması yasaya aykırı,
3-Kabule göre de;
5237 sayılı TCK"nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 14.10.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.