11. Ceza Dairesi 2017/16430 E. , 2020/1983 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
1- Sanığın yetkisi olmamasına rağmen suça konu çeklerin arka yüzüne katılanın şirketinin kaşesini basıp, üzerlerine katılan adına sahte imzalar atmak suretiyle resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında; sanığın savunmasında suç tarihlerinde katılan ve eşi ..."e ait olan...Yapı ... isimli firmada, ..."in gayriresmi ortağı olarak birlikte faaliyet gösterdiklerini, firma adına çek imzalama yetkisinin şirket sahibi ..."te olduğunu ancak şirketin demir ticareti ile ... ve kendisinin ilgilendiğini, suça konu çekleri demir ticareti nedeniyle birlikte iş yaptıkları... İnşaat Ltd.Şti."nin yetkilisi ... ..."dan ön yüzleri doldurulmuş ve imzalanmış şekilde aldığını, çekleri aldıktan sonra ..."in telefonda sözlü talimatı üzerine çeklerin arka yüzüne...Yapı- ... kaşesini basıp, üzerini imzalayarak ciro yaptıktan sonra bu çekleri yine birlikte iş yaptıkları ..."a verdiğini, çek bedellerini ..."tan nakit olarak alıp ..."in firmasında çalışan işçilerin ücretini ödediğini söylemesi; tanık ... ..."ın mahkeme huzurunda sanığın ... ile birlikte işin yapımını yöneten kişi olduğunu, suça konu çekleri ... ve ..."e iletilmek üzere borcuna karşılık sanığa verdiğini, söz konusu şirketle aralarında bir milyon liralık iş hacmi olduğunu, bu hacme göre ne kadarını sanığa, ne kadarını Muammer"e verdiğini hatırlayamadığını söylemesi karşısında; Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 30.03.1992 tarih ve 80/98 sayılı
kararında da belirtildiği üzere, belgede sahtecilik suçlarında, önceden verilen rıza üzerine imza atılmasında zarar verme bilinç ve iradesi ile hareket edilmediğinden suç kastından söz edilemeyeceği, rızanın açık ve zımni olabileceği dikkate alınarak, suç kastının ve maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından, ... ile ..."ın duruşmaya çağırılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi, tanık ... ..."ın beyanları ..."e okunarak suça konu çekleri ciro etmesi hususunda sanığa sözlü talimat verip vermediğinin ve benzer şekilde daha önceden çek ciro edilip edilmediğinin kendisinden sorulması,benzer şekilde sanığa verilen ve bu kişi tarafından ciro ya da tahsil edilen başkaca çekler olup olmadığının bankalar nezdinde usulünce araştırılmasından sonra, sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde mahkûmiyet hükmü kurulması,
2- Kabule göre;
a) Mahkumiyete esas alınan Kanun numarasının yanlış gösterilmesi,
b) Suç konusu belgelerle ilgili suçun mağdurunun kamu olduğu, 5237 sayılı TCK"nın 43. maddesinde, "değişik zamanlarda" ibaresi yer aldığından, aynı zamanda ve kamuya karşı işlenen suçlarda zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağı bulunmadığı cihetle; dosya kapsamından, aynı zamanda ele geçirilen suça konu çeklerin farklı tarihlerde düzenlendiklerine ilişkin bir delilin bulunmadığının anlaşılması karşısında, 5237 sayılı TCK"nin 43. maddesi uyarınca zincirleme suç koşullarının oluşmadığı, eylemin bir bütün olarak tek bir resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu, ancak belge sayısının TCK"nin 61. maddesi uyarınca temel cezanın tayininde nazara alınması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, yasaya aykırı,
c) 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafinin temyiz talepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03/03/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.