11. Ceza Dairesi 2020/3631 E. , 2021/582 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
7201 sayılı Tebligat Kanununun 10. maddesi uyarınca “tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır” hükmü ile 6099 sayılı Kanunla yapılan değişiklik sonucunda anılan maddeye eklenen “bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır” ek fıkra hükmüne göre yokluğunda verilen kararın sanığın dosyadaki bilinen en son adresine çıkarılan tebligatın iade edilmesi üzerine MERNİS adresine Tebligat Kanunu’nun 21/2 maddesine göre tebligat çıkarılması gerektiği gözetilmeden Tebligat Kanunu 35. maddeye göre yapılan tebligatın geçerli olmadığı, ayrıca yokluğunda verilen karar sanığa, 03/06/2015 tarihinde cezaevinde tebliğ edilmiş ise de, 5271 sayılı CMK"nin 35/3. maddesi uyarınca "İlgili taraf serbest olmayan bir kişi veya tutuklu ise tebliğ edilen karar, kendisine okunup anlatılır." hükmüne uygun şekilde, cezaevindeki sanığa kararın okunarak anlatılması gerektiği ancak; karar okunarak anlatılmadığından, yapılan tebligat usulsüz olup, öğrenme üzerine sanığın hükmü yasal sürede temyiz ettiğinin kabulü ile yapılan incelemede :
... plaka sayılı araca ait motorlu araç trafik belgesinin üzerinde yapılan muayene işleminin ve hologramın sahte olduğu ve sanığın sahte resmi belgeyi kullandığı iddiasıyla açılan kamu davasında sanığın aşamalardaki savunmalarında araç muayenesinin sahte olduğunu bilmediğini, aracı soy ismini bilmediği ... isimli şahıstan aldığını beyan etmesi, dosya kapsamındaki tanık ifadeleri ve haklarında tefrik kararı verilen şüpheli beyanlarına göre aracın sırasıyla ..., ... ve ... ... arasında el değiştirdiği ve ... ..."un ..."a sattığı, soruşturma aşamasında şüpheli sıfatıyla beyanı alınan ..."ın aracın muayenesini sigorta ve takip işleri yapan ... ... isimli şahsa yaptırıldığının ifade etmesi ve ..., "ın resmi belgede sahtecilik suçu açısından yapılan soruşturmanın tefrik edildiğinin anlaşılması karşısında;
1- Belgede sahtecilik suçlarında aldatma yeteneği bulunup bulunmadığı konusundaki takdirin ... ait olması karşısında, Mahkemece suça konu belge getirtilip incelenerek özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması, aldatma özelliğine sahip olup olmadığının tartışılması gerektiği gözetilmeden, herhangi bir gözlem yapılmaksızın gerekçeli kararda soyut olarak aldatma kabiliyetinin bulunduğunun kabul edilmesi,
2- ..., ın suça konu belge ile ilgili olarak resmi belgede sahtecilik suçu açısından yapılan ve tefrik edilen soruşturmanın akıbetinin araştırılarak, dava açılmış ise dosyaların getirtilerek incelenmesi ve ilgili belgelerin onaylı örneklerinin dosyaya alınması,
3- Kuddusi Canbulat tarafından araç muayenesini yaptırdığını iddia ettiği ... ... isimli şahsın detaylı olarak araştırılıp CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla beyanının alınması,
4- Sanık ..., ve ... ..."ın suç tarihi öncesi ve sonrasına ait resmi kurumlardan temin edilecek yazı ve imza örnekleri getirtilip, huzurda alınacak el yazısı örnekleri ile birlikte suça konu belgenin ön ve arka yüzündeki tüm yazıların bu şahıslara ait olup olmadığı konusunda, uzman bir kurum veya kuruluştan belge aslı üzerinden inceleme yaptırılarak rapor alınması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile mahkûmiyet hükmü kurulması,
5- Kabule göre de;
5237 sayılı TCK"nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz talepleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 25/01/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.