10. Hukuk Dairesi 2019/5341 E. , 2020/3464 K.
"İçtihat Metni"Bölge Adliye
Mahkemesi : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi
No : 2018/1365-2019/1414
İlk Derece
Mahkemesi : İstanbul Anadolu 29. İş Mahkemesi
No : 2017/107-2018/117
Dava, hizmet ve prime esas kazancın tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalılar vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı, davalı şirket bünyesinde 01.09.2011-19.03.2013 tarihleri arası aylık 1500 TL ücretle çalıştığının tespitini talep etti.
II-CEVAP
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının yaptığı iş dikkate alındığında davacının ... Görüntü ve Ses Hizmetleri - ... firmasında çalışmadığın), davalı ..."ın eski bir müzisyen olduğunu, pek çok ünlü şarkının altında imzasının bulunduğunu, önceden yaptığı şarkılardan ... aracılığıyla telif ödemesi aldığını, anılan şahıs firmasını da müzik çalışmalarından gelen telif Ödemelerine ilişkin fatura kesmek amaçlı kurduğunu, firmanın tüm faaliyetinin bu olduğunu, bundan dolayı herhangi bir çalışana ihtiyacı bulunmadığını, davacının dilekçesinde iş ve çalışma saatleri ile ilgili bilgi verilmemişse de davacının ..."m kurucularından olduğu Türkiye Küçük Millet Meclisleri - ... isimli sivil toplum kuruluşunda gönüllü ve kısmi zamanlı olarak çalıştığını, söz konusu sivil toplum faaliyetleri ..."ın çalışmaları ve çabalan ile ilerlediğinden çalışanlara yapılan ödemelerde ..."ın banka hesabından yapıldığını, davacının söz konusu sivil kuruluşunda çalıştığını kabul ettiğini/ davacının işinin ayda bir toplanan ... toplantılarında gösterilmek üzere hazırlanan 15 dakikalık videonun montajını hazırlamak olduğunu, daha sonrasında haftada bir 10 dakikalık söz milletin adlı videonun montajından ibaret olduğunu, davacının çalışması haftada sadece birkaç gün ve o günlerde de asla yarım günü geçmediğini, davacının her gün işe düzenli gelmesini de tam zamanlı çalışmasını da gerektirmediğini, davacının davalının firmasında değil sivil toplum kuruluşunda tam zamanlı değil kısmı zamanlı çalıştığını, açıklanan nedenler ve aşamada ortaya çıkacak gerçekler karşısında haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı SGK vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının dilekçesinde 09.2011 - 19.03.2013 tarihleri arasında çalıştığını, sigorta primlerinin gerçek kazanç üzerinden yatırılmadığını, hizmetlerinin gerçek prim üzerinden tespitini talep ettiğini, hizmet tespit davaları kamu düzenine ilişkin olup, resen araştırma ilkesinin geçerli olduğunu, davanın tüm yönleri ve delilleri ile incelenmesi gerektiğini, davalı iş yerinin kanun kapsamına alındığı tarih araştırılmalı, kapsam öncesi çalışmaların dikkate alınmamasını, davalı kurumun dava açılmasına sebebiyet vermediğinden kurum aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmemesini, davacının fiili çalışma olgusu belirtilen esaslar dahilinde tum deliller değerlendirilerek araştırılmasını, fiili çalışma olgusunun somut inandırıcı deliller ile ispatlanması ispatlanamaması halinde red kararı verilmesini, davanın esastan reddine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk derece mahkemesi, Davanın KABULÜ ile
Davacının davalı iş yerinde
01/09/2011-31/12/2011tarihleri arasında 119 gün ve günlük 49,94 TL 01/01/2012-31/06/2012 tarihleri arasında 180 gün ve günlük 52,89 TL
01/07/2012-31/12/2012 tarihleri arasında 180 gün ve günlük 56,11 TL
01/01/2013-19/03/2013 tarihleri arasında 79 gün ve günlük 58,38 TL
Prime esas ücretle çalıştığının TESPİTİNE, karar verilmiştir.
B-BAM KARARI
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesince, Davalı işveren ve davalı kurum vekilinin istinaf başvurusunun HMK"nın 353/1-b maddesinin 1. alt bendi gereğince esastan reddine karar vermiştir..
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı ... vekili ile davalı işveren vekili kararın bozulmasını talep etmişlerdir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun geçici 7. maddesi uyarınca, 01.10.2008 tarihi öncesi isteme ilişkin davanın yasal dayanağı mülga 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 79/10. ve 01.10.2008 tarihi sonrası isteme ilişkin davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanunun 86/9. maddeleridir. 506 sayılı Kanunun 6. maddesinde ifade edildiği üzere, “sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve vazgeçilemez.” Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davaların, kamu düzenine ilişkin olması nedeni ile özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde resen araştırma yapılarak kanıt toplanması gerektiği özellikle göz önünde bulundurulmalıdır.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 26. maddesi uyarınca; "Hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. Aynı Kanun"un 294-301 maddelerinde ise mahkeme kararlarının nasıl olması gerektiği belirlenmiştir. Bu düzenlemelere göre Mahkeme, usule veya esasa ilişkin bir nihai kararla davayı sona erdirir. Yargılama sonunda uyuşmazlığın esası hakkında verilen nihai karar, hükümdür. Yine aynı Kanun"un 297. maddesinin (2). fıkrasında “hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir”, hükümleri öngörülmüş olup, hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait her hangi bir söz tekrar edilmeksizin isteklerin her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer birer açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Zira tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtay’ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için, ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş; hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması, zorunludur.
Somut olayda; Mahkemece, gerekçesinde, davacının aylık 1500 TL ücretle çalıştığının kabul edilmesine karşın hüküm fıkrasında; davacının çalışmalarının asgari ücret üzerinden belirlenerek davanın kabulüne şeklinde hüküm kurulması nedeniyle hüküm ile gerekçe arasında çelişki oluşturulmuştur.
Yine Mahkemece; davacının talebinin aylık 1500 TL ile çalıştığına ilişkin olmasına karşın, asgari ücretle çalıştığının tespitine yönelik kısmen kabul kararı vermesi gerekirken, kabule dair hüküm tesis etmek suretiyle hüküm fıkrasında kendi içinde çelişki oluşturulmuştur.
Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki olgular üzerinde durulmadan çelişkili ve infaza elverişli olmayacak şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum ile davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi kararının 373/1 maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün sair hususlar incelenmeksizin yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan ..."a iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 17.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.