10. Ceza Dairesi 2020/20631 E. , 2021/1513 K.
"İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığı"nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki Finike Asliye Ceza Mahkemesinin 30/09/2014 tarihli ve 2013/319 esas, 2014/595 sayılı kararı ile Finike Asliye Ceza Mahkemesinin 26/02/2019 tarihli ve 2018/1065 esas, 2019/197 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 04/11/2020 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
İncelenen dosyadan;
1- Sanık hakkında 29/11/2012 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma eylemi nedeniyle açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda, Finike Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 30/09/2014 tarihli ve 2013/319 esas, 2014/595 sayılı kararı ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1, 31/3 ve 62. maddeleri uyarınca “6 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 6545 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 191/8.maddesi ve 5271 sayılı CMK’nın 231.maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, üç yıl denetim süresine tabi tutulmasına, 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ve tedaviye tabi tutulmasına ” karar verildiği, kararın 31/10/2014 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği,
2-Sanığın denetim süresi içerisinde 2015 yılında işlediği eziyet etme suçundan, Burdur Ağır Ceza Mahkemesinin 13/04/2017 tarihli ve 2016/255 esas, 2017/75 karar sayılı ilamı ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın 16/10/2017 tarihinde kesinleştiği,
3-İhbar üzerine; kanun yararına bozma istemine konu Finike Asliye Ceza Mahkemesinin 26/02/2019 tarihli ve 2018/1065 esas ve 2019/197 sayılı kararı ile; hükmün açıklanmasına ve sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1,31/3 ve 62.maddeleri uyarınca 6 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın 12/03/2019 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek, bulundurmak suçundan suça sürüklenen çocuk ..."ın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/1, 31/3 ve 62. maddeleri gereğince 6 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 6545 sayılı Kanun’un 68. maddesi ile değişik 5237 sayılı Kanun’un 191/8. maddesi delaletiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, ayrıca 6545 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Kanun’un 191/3. maddesi uyarınca 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair Finike Asliye Ceza Mahkemesinin 30/09/2014 tarihli ve 2013/319 esas, 2014/595 sayılı kararının 31/10/2014 tarihinde kesinleşmesini müteakip, suça sürüklenen çocuğun denetim süresi içerisinde 2015 yılında kasıtlı bir suç işlediğinin ihbarı üzerine yapılan yargılama sonucunda hükmün açıklanmasına ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/1, 31/3 ve 62. maddeleri gereğince 6 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Finike Asliye Ceza Mahkemesinin 26/02/2019 tarihli ve 2018/1065 esas, 2019/197 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
1-Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 14/12/2017 tarihli ve 2017/7380 esas, 2017/6802 karar sayılı ilâmı ile "....bu durumda CMK’nın 231. maddesindeki genel kurallar değil, TCK’nın 191. maddesindeki özel hükümlerin uygulanması gerektiği, buna göre de hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içinde TCK’nın 191/4. maddesindeki kuralların geçerli olacağı anlaşıldığından, sanığın ancak kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmamakta ısrar etmesi veya tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, hallerinde hüküm açıklanabilecektir..." şeklinde değinildiği üzere, dosya kapsamına göre, Finike Asliye Ceza Mahkemesinin 30/09/2014 tarihli ve 2013/319 esas, 2014/595 kararı ile sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan dolayı verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın 31/10/2014 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde 2015 yılında eziyet etme suçunu işlediğinden bahisle hükmün açıklanmasına karar verilmiş ise de, denetim süresi içerisinde işlenen suçun kullanmak amacıyla uyuşturucu veya uyarıcı madde temin etmek suçu olmadığı, dolayısıyla hükmün açıklanmasına karar verilemeyeceği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde,
2-Kabule göre de, dosya kapsamında bulanan adlî sicil kaydına göre, suç tarihinden önce hapis cezasına ilişkin hükümlülüğü bulunmayan suça sürüklenen çocuk hakkında tayin olunan 6 ay 20 gün hapis cezasının, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 50/3. maddesindeki “Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir.” hükmü uyarınca anılan maddenin 1. fıkrası bentlerindeki seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olduğu gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde, isabet görülmemiştir.” denilerek Finike Asliye Ceza Mahkemesinin 30/09/2014 tarihli ve 2013/319 esas, 2014/595 sayılı kararı ile aynı mahkemenin 26/02/2019 tarihli ve 2018/1065 esas, 2019/197 sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi :
Suça sürüklenen çocuk ..."ın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Finike Asliye Ceza Mahkemesinin 30/09/2014 tarihli ve 2013/319 esas, 2014/595 sayılı kararı ile,
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/1, 31/3 ve 62. maddeleri gereğince 6 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 6545 sayılı Kanun’un 68. maddesi ile değişik 5237 sayılı Kanun’un 191/8. maddesi delaletiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, ayrıca 6545 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Kanun’un 191/3. maddesi uyarınca 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, kararın 31/10/2014 tarihinde kesinleşmesini takiben, suça sürüklenen çocuğun denetim süresi içerisinde 2015 yılında kasıtlı bir suç işlediğinin ihbar edilmesi üzerine, Finike Asliye Ceza Mahkemesinin 26/02/2019 tarihli ve 2018/1065 esas, 2019/197 sayılı kararı ile hükmün açıklanmasına ve sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/1, 31/3 ve 62. maddeleri gereğince 6 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
1- Sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının; 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191. maddesi ve aynı Kanun"un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca 191. madde hükümleri çerçevesinde verildiği, her ne kadar mahkeme kararında “6545 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 191/8.maddesi” uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği belirtilmiş ise de , 6545 sayılı Kanun ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrasında yer alan “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanunu"nun 191 inci maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi tedbiri uygulanmayan kişilerle ilgili olarak 191 inci madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir.” şeklindeki düzenleme gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 5320 sayılı Kanun"a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca 191. madde hükümleri çerçevesinde verildiğinin anlaşıldığı, bu nedenle hükmün açıklanması koşullarının da 5271 sayılı Kanun"un 231. maddesine tâbi olmadığı, 5237 sayılı Kanun"un 191/4. maddesinde yer alan “Kişinin, erteleme süresi zarfında;
a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi,
b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması,
c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması hâlinde, hakkında kamu davası açılır.” şeklindeki, düzenleme karşısında, denetim süresi içerisinde yeniden “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçunu işlemesi halinde hükmün açıklanmasına karar verilebileceği gözetilmeden, sanığın denetim süresi içerisinde işlediği “eziyet etme” suçu nedeniyle hükmün açıklanmasına karar verilmesi,
2-Kabule göre de, dosya kapsamında bulunan adlî sicil kaydına göre, suç tarihinden önce hapis cezasına ilişkin hükümlülüğü bulunmayan suça sürüklenen çocuk hakkında tayin olunan 6 ay 20 gün hapis cezasının, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 50/3. maddesindeki “Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir.” hükmü uyarınca anılan maddenin 1. fıkrasında belirtilen seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olduğu gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesi,
kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
D-) Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Finike Asliye Ceza Mahkemesinin 30/09/2014 tarihli ve 2013/319 esas, 2014/595 sayılı kararı ile aynı mahkemenin 26/02/2019 tarihli ve 2018/1065 esas, 2019/197 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine, 03/02/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.