10. Ceza Dairesi 2020/20624 E. , 2021/1519 K.
"İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığı"nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki İstanbul 49. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/06/2020 tarihli ve 2020/120 esas, 2020/129 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 04/11/2020 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-)Konuyla İlgili Bilgiler:
1-Şüpheli ... hakkında, 21/04/2015 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 23/06/2015 tarihli ve 2015/74392 soruşturma, 2015/3202 sayılı kararı ile; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi uyarınca beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, aynı Kanun"un 191/4. maddesi gereğince erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına karar verildiği, kararın doğrudan şüphelinin MERNİS adresine tebliğe çıkarıldığı, 03/07/2015 tarihinde aynı konutta oturan annesi imzasına tebliğ edilerek 27/07/2015 tarihinde infazı için Siverek Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,
2-Siverek Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce infaz işlemlerine başlandığı, 27/07/2015 tarihli ve 2015/662 DS sayılı çağrı yazısının doğrudan şüphelinin MERNİS adresine tebliğe çıkarıldığı, 12/08/2015 tarihinde aynı konutta oturan annesi imzasına tebliğ edilmesine rağmen müdürlüğe başvurmaması nedeniyle dosyanın kapatılarak 25/08/2015 tarihinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği,
3-İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı kaldırılarak 09/09/2015 tarihli, 2015/74392 soruşturma, 2015/32835 esas ve 2015/26171 sayılı iddianame ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/4-a, 53 ve 54. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle İstanbul 49. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
4-İstanbul 49. Asliye Ceza Mahkemesince sanık savunması alınmadan 21/01/2016 tarihli ve 2015/467 esas, 2016/86 sayılı karar ile, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 12/02/2016 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği,
5-Sanığın denetim süresi içerisinde 10/10/2019 tarihinde işlediği hırsızlık suçu nedeniyle İstanbul 34. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/03/2020 tarihli ve 2019/485 esas, 2020/139 sayılı kararı ile, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/2-h,143/1 ve 168. maddeleri uyarınca 2 yıl 1 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verildiği, kararın 18/03/2020 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği,
6-İhbar üzerine, tensiple birlikte İstanbu 49. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 29/06/2020 tarihli ve 2020/120 esas, 2020/129 sayılı kararı ile, hükmün açıklanmasına yer olmadığına, sanık savunması alınmadan karar verilmesi nedeniyle 21/01/2016 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karara karşı kanun yararına bozma yoluna gidilmesi için dosyanın İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verildiği, kararın 13/07/2020 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B-)Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan sanık ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair İstanbul 49. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/01/2016 tarihli ve 2015/467 esas, 2016/86 sayılı kararının 12/02/2016 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın deneme süresi içerisinde 10/10/2019 tarihinde kasıtlı bir suç işlediğinin ihbarı üzerine yapılan yargılama sonucunda, İstanbul 49. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/467 esas sayılı dosyasında sanığın savunması alınmadığından bahisle hükmün açıklanmasına yer olmadığına ilişkin İstanbul 49. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/06/2020 tarihli ve 2020/120 esas, 2020/129 sayılı ek kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, 5271 sayılı Kanun"un 231. maddesinin 10. fıkrasında yer alan “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmediği ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere uygun davranıldığı takdirde, açıklanması geri bırakılan hüküm ortadan kaldırılarak, davanın düşmesi kararı verilir”, aynı maddenin 11. fıkrasında yer alan “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar.” şeklindeki düzenlemelere göre, somut olayda sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın kesinleştiği 12/02/2016 tarihinden itibaren 5 yıllık denetim süresi dolmadan 10/10/2019 tarihinde adı geçen sanığın kasten işlemiş olduğu nitelikli hırsızlık suçundan İstanbul 34. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/03/2020 tarihli ve 2019/485 esas ve 2019/139 sayılı kararı ile cezalandırılmasına dair karar verildiğinin anlaşılması karşısında, hükmün açıklanmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek İstanbul 49. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/06/2020 tarihli ve 2020/120 esas, 2020/129 sayılı kararının 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi:
Sanık ..."ın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan yargılama sonucunda, İstanbul 49. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/01/2016 tarihli ve 2015/467 esas, 2016/86 sayılı kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 12/02/2016 tarihinde kesinleşmesinden sonra, sanığın denetim süresi içerisinde 10/10/2019 tarihinde kasıtlı bir suç işlediğinin ihbarı üzerine, İstanbul 49. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/06/2020 tarihli ve 2020/120 esas, 2020/129 sayılı kararı ile; “İstanbul 49. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/467 esas sayılı dosyasında sanık savunması alınmadan karar verildiği" gerekçesiyle “hükmün açıklanmasına yer olmadığına” karar verildiği,
Kanun yararına bozma istemine konu İstanbul 49. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/06/2020 tarihli ve 2020/120 esas, 2020/129 sayılı kararının sanığın yokluğunda verildiği, gerekçeli kararın sanığa tebliğ edildiğine ilişkin dosyada bir bilgi ve belgenin bulunmadığı, bu nedenle kararın usulüne uygun şekilde kesinleşip kesinleşmediğinin tespit edilemediği,
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309/1. maddesinde yer alan; “Hakim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümde hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini, yasal nedenlerini belirterek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirir” şeklindeki düzenleme karşısında; kanun yararına bozma istemine konu kararın usulüne uygun şekilde kesinleşip kesinleşmediği anlaşılamadığından, kararın tebliği ile usulüne uygun şekilde kesinleştirilmesinden sonra gönderilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine, bu nedenle kanun yararına bozma isteminin bu aşamada reddine karar vermek gerekmiştir.
D-)Karar:
Yukarıda açıklanan nedenle, İstanbul 49. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/06/2020 tarihli ve 2020/120 esas, 2020/129 sayılı kararının, sanığa usulüne uygun şekilde tebliğ edilerek kesinleştirilmesinden sonra kanun yararına bozma incelemesi yapılabileceğinden, İstanbul 49. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/06/2020 tarihli ve 2020/120 esas, 2020/129 sayılı kararına ilişkin kanun yararına bozma isteminin bu aşamada REDDİNE, dosyanın adı geçen Mahkemeye iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine,
03/02/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.