8. Hukuk Dairesi 2018/3436 E. , 2019/3778 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVALILAR : ..., ...
DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi Ve Ecrimisil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı vekili, davacı ile davalı ...’in evli olduklarını ve evlenmeden önce alınmış ve tam hisse ile Tülin adına kayıtlı olan 17 nolu bağımsız bölümde yaşadıklarını ancak daha sonra boşandıklarını, davacı adına tam hisse ile kayıtlı olan ve evlilik birliği içerisinde alınan dava konusu 19 nolu bağımsız bölümde ise başlangıçta davacı ve eski eşi Tülin’in rızasıyla davacının baldızı olan diğer davalı ...’in kullanmasına rıza gösterildiğini, boşanmadan sonra davalı ...’e ihtar çekildiğini, ancak sonuç alınamadığını, davalıların aralarında adres değişikliği yaptıklarını ancak fiili anlamda değişiklik yapmadıklarını, bu nedenle haksız işgalin sona erdirilerek ihtarın tebliğinden itibaren verilen 15 günlük sürenin bitiminden itibaren fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile 5.000 TL"nin dönem sonlarından itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalılar vekili, dava konusu 19 nolu bağımsız bölümde davacının muvafakati ile davalı ...’in oturduğunu, ihtarın tebliği üzerine taşınmazı derhal boşalttığını, bu tarihten itibaren davacının eşi olan Tülin’in taşınmazda ikame etmeye başladığını, Tülin’in ikametinin ise aile konutu şerhine dayandığını, davacı ile davalı ...’in boşandıklarını ve taraflar arasında mal rejimi davası bulunduğunu, 03.12.2010 dan iş bu dava tarihine kadar dava konusu taşınmazın davalı ... tarafından kullanıldığını, bu dava açılmadan önce de dava konusu taşınmazın boşaltıtığını, hali hazırda meni müdahale davasının konusu kalmadığını, ecrimisil yönünden de aile konutu şerhinin hala taşınmazda bulunmaya devam ettiğini, Aysel’in dava konusu taşınmaza bir çok tadilat yaptırdığı da değerlendirilerek ecrimisil istenemeyeceği, bu nedenlerle davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Dava; elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir.
1. Davacı vekilinin davalı ...’e yönelik temyiz itirazlarının; dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller, tanık beyanları, ihtarnamede belirtilen süre içinde davalı ...’in dava konusu 19 nolu bağımsız bölümden çıkarak diğer davalı ...’e ait 17 nolu bağımsız bölüme yerleştiğinin anlaşılmasına ve mahkemece takdir edilerek karar verilmesine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmamasına göre reddine,
2. a) Davacının davalı ... aleyhine açılan elatmanın önlenmesine ilişkin temyiz itirazlarına gelince; davalı ..."in dava konusu taşınmazı kardeşi Aysel’in tahliyesinden sonra kullanmaya başladığının davalı tarafın da kabulünde olduğu, 20.01.2014 havale tarihli dilekçesinde 03.12.2010 tarihinden iş bu dava tarihine kadar dava konusu dairede Tülin’in oturduğu, bu davanın açılmasından önce de dava konusu taşınmazı tahliye ettiği belirtilmişse de dosya içerisinde dava açıldıktan sonra taraf vekilleri arasında dava konusu 19 nolu bağımsız bölüme ilişkin 04.03.2014 tarihinde anahtar teslim tutanağı imzalanmıştır. Bu durumda dava konusu taşınmazın davalı ... tarafından dava devam ederken boşalttığının kabulü gerekir. Mahkemece davalı ... yönünden elatmanın önlenmesine ilişkin olarak dava konusuz kaldığından karar verilemesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
b) Davalı ... aleyhine açılan ecrimisile ilişkin temyiz itirazlarına gelince; davalı ...’in davacı vekilinin cevap dilekçesinde açıkça belirttiği üzere 03.12.2010 tarihinde dava konusu taşınmazda oturmaya başladığı ve dava devam ederken 04.03.2014 tarihinde anahtar teslimi yapmak suretiyle taşınmazı bu tarihte boşalttığı sabittir. Davacı ile davalı ... dava konusu taşınmaza aile konutu şerhi koydurmak suretiyle kullanmaya başladığı tarihte evli olup davalı ...’in dava konusu taşınmazı tarafların boşanmalarının kesinleştiği tarih olan 07.01.2013 tarihine kadar kullanmasında yasal bir engel olmayıp bu tarihe kadar davalıdan ecrimisil talep edilemez. Ancak davacı dava konusu taşınmazda tam hisse ile malik olduğundan boşanmanın kesinleşmesinden sonra dava konusu taşınmazı kullanan eski eşten taşınmazda aile konutu şerhi olsa dahi ecrimisil talep edebilir. Şöyle ki; Türk Medeni Kanunu’nun 194. maddesinde öngörülen aile konutu şerhi tarafların boşanmalarına ilişkin kararının kesinleşmesi ile hukuki niteliğini yitirir. Şerhin şeklen sicil kaydında yer alması kayıt maliki olmayan boşanan eşe herhangi bir hak bahşetmez. Şerhin eldeki davadan sonra terkin edilmiş olması da neticeye etkili değildir.
Hal böyle olunca, TMK’nin 683"üncü maddesi gereğince mülkiyet hakkına değer verilmek suretiyle davacı lehine boşanma davasının kesinleşmesinden eldeki davanın açılma tarihine kadar olan süre için belirlenecek ecrimisile karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ve yasal olmayan gerekçelerle yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 2/a ve b bentlerinde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin davalı ... yönünden temyiz itirazlarının kabulüne, usul ve yasaya aykırı olan hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davacı vekilinin davalı ...’e yönelik tüm temyiz itirazlarının ise yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle REDDİNE, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine,
peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 08.04.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.