Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/12464
Karar No: 2019/363
Karar Tarihi: 15.01.2019

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2018/12464 Esas 2019/363 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği Bartın Şubesi'nin kuruluşundan altı ay içerisinde ilk genel kurul toplantısını yapmaması nedeniyle Türk Medeni Kanunu'nun 87/2. maddesi uyarınca şubenin kendiliğinden sona erdiğinin tespiti istenmiştir. Ancak dava dilekçesi ve duruşma günü yanlış adres ve kişilere tebliğ edilerek yapılmıştır. Yapılan incelemede, dernek şubelerinin, dernek faaliyetlerinin yürütülebilmesi için bir derneğe bağlı olarak açılan, tüzel kişiliği olmayan ve bünyesinde organları bulunan alt birimler olduğu belirtilmiştir. Şubelerin genel kurul, yönetim kurulu ve denetim kuruluna sahip olması zorunlu olduğu ve bu organların görev ve yetkileri ile şubelere ilişkin diğer hususların Türk Medeni Kanunu hükümlerinin uygulanacağı düzenlenmiştir. Kanuna göre, şube kurarak zorunlu organlarını oluşturmayan dernek şubeleri hakkında tüzel kişiliği bulunmadığı gerekçesi ile kendiliğinden sona erdirme kararı verilemeyeceği kabul edilmiştir. Tüm deliller birlikte değerlendirilerek işin esasına karar verilmesi gerektiğine hükmedilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri: 5253 sayılı Dernekler Kanunu'nun \"Tanımlar\" başlıklı 2.maddesinin \"h\" bendi, 94. ve 95. maddeleri ile Türk Medeni
8. Hukuk Dairesi         2018/12464 E.  ,  2019/363 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Derneğin Kendiliğinden Sona Erdiğinin Tespiti İstemli

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
    KARAR
    Dava dilekçesinde, davalı Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği Bartın Şubesinin kuruluşundan itibaren altı ay içerisinde ilk genel kurul toplantısını yapmaması nedeniyle Türk Medeni Kanunu"nun 87/2. maddesi uyarınca şubenin kendiliğinden sona erdiğinin tespiti istenmiş; Mahkemece, dava dilekçesi ve duruşma günü tüzel kişiliği bulunan dernek adına ve genel merkez adresine tebliğe çıkarılmadan, davalı olarak gösterilen dernek merkezini temsile yetkisi olmayan dernek şube başkanına tebliğ edilerek yargılama yapılmış ve dernek şubesinin tüzel kişiliği olmadığı gerekçesi ile husumet yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi üzerine kapatılan 18. Hukuk Dairesinin 16.05.2016 gün ve 2015/11695 Esas, 2016/8029 Karar sayılı ilamı ile dava dilekçesinde dernek şubesinin hasım gösterilmesinin temsilcide yanılma olduğu kabul edilerek, dava dilekçesi ve duruşma gününün tüzel kişiliği bulunan dernek adına ve genel merkez adresine tebliğe çıkarılması, dernek yetkilileri veya vekilleri duruşmaya geldikleri takdirde davaya karşı diyeceklerinin tespiti ile delillerinin ibraz etme imkanı tanındıktan sonra sonucuna göre bir karar verilmesi yerine, bu imkan tanınmadan davanın reddine hükmedilmiş olması gerekçesi ile mahkeme kararı bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu yeniden husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyulmuş ise de gereği yerine getirilmemiştir.
    Yargıtayın bozma kararlarına karşı direnme hakkı yasalarımıza göre mahkemeye verilmiş olup, Mahkemece bozmaya uyulduktan sonra gereklerinin yerine getirilmesi ve bozma ilamında yazılı hususları karşılayacak şekilde araştırma ve inceleme yapılması zorunludur.
    Dava, dernek şubesinin kuruluşundan itibaren altı ay içerisinde ilk genel kurul toplantısını yapıp zorunlu organlarını oluşturmaması nedeniyle Türk Medeni Kanunu"nun 87/2. maddesi uyarınca şubenin kendiliğinden sona erdiğinin tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece uyulan bozma ilamında, dernek şubesinin dava dilekçesinde hasım gösterilmesinin temsilcide yanılma olduğu kabul edilerek dava dilekçesi ile duruşma gününün dernek merkezine tebliği ile işin esasının incelenmesine işaret edilmiştir.
    5253 sayılı Dernekler Kanunu"nun "Tanımlar" başlıklı 2.maddesinin "h" bendinde dernek şubesi, dernek faaliyetlerinin yürütülebilmesi için bir derneğe bağlı olarak açılan, tüzel kişiliği olmayan ve bünyesinde organları bulunan alt birim olarak tanımlanmıştır. Dernek şubelerinin, dernek genel merkezi dışında ayrı bir tüzel kişiliği bulunmasa da 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 94.maddesi gereği derneklerin genel kurul kararı ile gerekli görülen yerlerde şube açabilecekleri, aynı kanunun 95.maddesinde ise her şubede genel kurul ve yönetim kurulu ile denetim kurulu veya denetçi bulunmasının zorunlu olduğu, bu organların görev ve yetkileri ile şubelere ilişkin diğer hususlar hakkında Türk Medeni Kanunu hükümlerinin uygulanacağı düzenlenmiş olup, 95.maddenin 2.fıkrasındaki atıf sebebi ile dernek şubelerinin de 62.madde gereği yapılan yazılı bildirimi izleyen altı ay içinde ilk genel kurul toplantılarını yapmak ve zorunlu organlarını oluşturmakla yükümlü oldukları, bu yükümlülüğün yerine getirilmemesinin 87. maddenin 2. fıkrası kapsamında sona erme sebebi olarak kabul edilmiştir. Kanun gereği şubenin kurulması ve zorunlu organlarının varlığını kabul edip, kuruluşundan itibaren altı ay içerisinde ilk genel kurulunu yapmayarak zorunlu organlarını oluşturmayan şube hakkında tüzel kişiliği bulunmadığı gerekçesi ile 87/2.madde kapsamında kendiliğinden sona erdiği kararı verilemeyeceğini kabul etmek, derneğe bağlı olarak kurulan bir şubenin hiçbir kanuni yükümlülüğünü yerine getirmese dahi ilanihaye varlığını sürdüreceği, özellikle TMK"nin 95.maddesinin ikinci fıkrasındaki şubelere ilişkin diğer hususlar hakkında bu kanun hükümlerinin uygulanacağı düzenlemesini yok saymak anlamına geleceği, aksi yöndeki kabulün Kanunun özü ve sistematiğine aykırı olduğu, nitekim 5253 sayılı Dernekler Kanununun 32.maddesinde izinsiz açılan dernek şubelerinin kapatılacağından söz edildiği de dikkate alınarak gerekli araştırma ve inceleme yapılıp tüm deliller birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken kapatılan 18. Hukuk Dairesinin bozma ilamı gözardı edilerek davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazları yukarıda açıklanan nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle, yerel mahkeme hükmünün, 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, HUMK"nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, 15.01.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi