Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/15738
Karar No: 2019/369
Karar Tarihi: 15.01.2019

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2018/15738 Esas 2019/369 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2018/15738 E.  ,  2019/369 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi


    Hasımsız görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    KARAR

    Dava dilekçesinde; davacıların kök murisleri ...... Mah. 148 ada 3 parsel sayılı taşınmazın 57/72 payını, 10/01/1959 tarihinde satın aldığını, kök muris ile birlikte kim oldukları bilinmeyen ve yaptıkları araştırmalar sonucu kayıtlarına ulaşılamayan ............"in 3/72"er paya sahip olduklarını, bu kişiler hakkında gaiplik kararı verilmesi halinde davacıların TMK"nin 713/2. maddesi uyarınca bu kişilere ait hisseleri kazanmalarının mümkün olacağını, bu nedenlerle ...... ......isimli şahısların 26/01/1978 tarihinden itibaren hüküm ve sonuç doğurmak üzere gaipliklerine karar verilmesi istenmiştir.
    Mahkemece, davanın, TMK"nin 588. maddesi gereğince açılan gaiplik isteğine ilişkin olduğu, iş bu davanın da münhasıran ... tarafından açılabileceği, davacıların aktif husumet ehliyetleri bulunmadığı gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verilmiştir.
    04.06.1958 ve 15/6 Sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararı gereğince, maddi olayları açıklamak taraflara ve ileri sürülen olayları hukuken nitelemek ve uygulanacak Kanun hükümlerini tesbit etmek ve uygulamak görevi hakime aittir. Nitekim 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 33. maddesinde hâkimin, Türk hukukunu resen uygulayacağı belirtilmiştir. Bu ilke gereği açılan davayı nitelemek ve açılmış bir dava hakkında doğru hukuk kurallarını bulup uygulamak hâkime düşen bir görevdir.
    Eldeki dava yönünden öncelikle çözümlenmesi gereken husus; davanın, davacılar vekilinin iddia ettiği üzere 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 32 ve devamı maddelerinde düzenlenen gaiplik istemine mi ilişkin olduğu yoksa mahkemenin nitelemesi gereği aynı Kanunun 588.maddesi kapsamında kalan gaiplik istemine mi ilişkin olduğudur.
    Gaiplik, kanunda tahdidi olarak sayılan belli durumlarda, sağ mı ölü mü olduğu bilinmeyen kişi ile bu durumdan hakları etkilenenleri koruma amacı ile kanun tarafından öngörülen şüphe ve belirsizliği ortadan kaldırmak amacıyla ölüm olayına karine teşkil eden ve sonucu itibari ile ölüme bağlı hakların, aynen gaibin ölümü ispatlanmış gibi kullanılması sonucunu doğuran bir müessesedir.
    4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 32. maddesi gereğince ölüm tehlikesi içinde kaybolan veya kendisinden uzun zamandan beri haber alınamayan bir kimsenin ölümü hakkında kuvvetli olasılık varsa, hakları bu ölüme bağlı olanların başvurusu üzerine mahkeme bu kişinin gaipliğine karar verebilir.
    4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun taşınmaz mülkiyetinin kazanılması hallerinden "Olağanüstü zamanaşımı" başlıklı 713. maddesinin ilk fıkrasında, tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebileceği, maddenin ikinci fıkrasında ise tapulu taşınmazlar yönünden edinme durumu düzenlenmiş ve aynı koşullar altında, maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan veya yirmi yıl önce hakkında gaiplik kararı verilmiş bir kimse adına kayıtlı bulunan taşınmazın tamamının veya bölünmesinde sakınca olmayan bir parçasının zilyedi de, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilme imkanı verilmiştir.
    4721 Sayılı TMK"nin 588. maddesinde ise, sağ olup olmadığı bilinmeyen bir kimsenin malvarlığı veya ona düşen miras payı on yıl resmen yönetilirse ya da malvarlığı böyle yönetilenin yüz yaşını dolduracağı süre geçerse, Hazinenin istemi üzerine o kimsenin gaipliğine karar verileceği, bu madde kapsamında malik hakkında gaiplik davası açılabilmesi için taşınmazın on yıl süre ile yönetim kayyımı tarafından resmen yönetilmesinin gerekli olduğu, somut olayda Hazinenin bu yönde bir istemi olmadığı gibi, gaipliği istenilenlerin taşınmazdaki paylarının yönetimi için kayyım atandığı da dosya kapsamından anlaşılamamaktadır.
    Somut olay yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda değerledirildiğinde; davanın, TMK"nin 32 ve devamı maddeleri kapsamında gaiplik kararı verilmesi isteğine ilişkin olduğu sonucuna varılmaktadır. Gaiplik kararı, ölüme bağlı hakların, aynen gaibin ölümü ispatlanmış gibi kullanılmasını sağlar. Hakları ölüme bağlı olanların başvurusu üzerine şartları varsa gaiplik kararı verilebileceğinden, dosya kapsamından davacıların murisinin de paydaş olduğu taşınmaz maliklerinden "...... ...,......"in gaipliğine karar verilmesi halinde davacıların TMK"nin 713/2.maddesindeki haklarını kullanmalarının verilecek gaiplik kararına bağlı olduğu da dikkate alındığında davacıların gaiplik kararı verilmesini istemelerinde korunmaya değer hukuki yararlarının bulunduğu anlaşılmakla işin esasının incelenmesi gerekirken, Mahkemece davanın hukuki nitelemesinde yanılgıya düşülerek davanın usulden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Davacılar vekilinin yazılı temyiz itirazlarının yukarıda gösterilen nedenlerle kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK"nın Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’nın 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK"nın 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 15.01.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi