8. Hukuk Dairesi 2017/13407 E. , 2019/1035 K.
"İçtihat Metni"DAVA TÜRÜ : Vakıf Senedinden Kaynaklanan Alacak
MAHKEMESİ : Çanakkale 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Çanakkale 1. Asliye Hukuk Mahkemesi hükmüne karşı, davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması sonunda İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, bu kez Bölge Adliye Mahkemesi kararının Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 05.02.2019 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davalı Vakıf vekili Av. ...le karşı taraftan davacı vekili Av....geldiler. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Dava dilekçesinde, davacı Üniversite lehine, vakıf senedinin 16. maddesi gereği geçmiş yıllarda ödenmeyen veya eksik ödenen miktarın tespiti ile ıslah ile artırılan toplam 586.746.53 TL alacağın temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsili istenmiş; ilk derece mahkemesince, davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi üzerine davalı vekili tarafından istinaf isteminin esastan red kararı temyiz edilmiştir.
Dava, vakıf senedinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir.
1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 101. maddesinde vakfın, gerçek veya tüzel kişilerin yeterli mal ve hakları belirli ve sürekli bir amaca özgülemeleriyle oluşan tüzel kişiliğe sahip mal topluluğu olduğu, 5737 sayılı Vakıflar Kanunu "Tanımlar" başlıklı 3. maddesinde Mülga 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi ile 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu hükümlerine göre kurulan vakıfların, malvarlığını ve vakıf şartlarını içeren belgeyi vakıf senedi olarak tanımlamıştır. Yürürlükte bulunan ve değiştirilmedikçe vakfı ve yararlananları bağlayan mevcut vakıf senedindeki hükümlere göre uyuşmazlığın çözülmesi gerekmektedir.
Davalı ..."na ait vakıf senedinin 16.maddesi aynen; "Kurulması için arsa bağışında bulunduğum Üniversite veya Yüksekokul Vakfın gelirinden her sene %20 nispetinde istifade edecektir." düzenlemesi yanında, 17. madde de ise; "Vakıf Yönetim Kurulunun münasip göreceği mahalle inşa edilecek Kur"an Kursu için %2 nispetinde yardım yapılacağı"; ve 18. maddesine göre ise; "Vakıf yönetimi yıl içinde elde ettiği brüt gelirlerin %20"sini idame masrafları ile ihtiyatlara ve vakıf mal varlığını arttıracak yatırımlara kalan %80"inin ise vakıf amaçlarına ayrılması ve harcanması zorunludur" hükümlerinin mevcut olduğu, dava konusu uyuşmazlık bu üç maddenin birlikte değerlendirilerek çözüme kavuşturulması gerekmektedir.
Vakıf hukukunda esas olan vakfın varlığını sürdürmesi ve amacını gerçekleştirmek için yeterli malvarlığının bulunmasıdır. Buna göre öncelikle vakıf senedinin 18.madde gereği vakfın yıl içerisinde elde ettiği gelirlerin %20 oranında idame masrafları ile ihtiyatlara ve vakıf mal varlığını arttıracak yatırımlara ayrılması, 17. maddesine göre ise kur"an kursu için %2 yardım ayrıldıktan sonra kalan %78 gelir üzerinden davacı üniversiteye ödenecek %20 nispetinde yapılması gereken yardımın hesaplanması gerekmektedir.
Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda somut uyuşmazlık değerlendirildiğinde; vakıf senedinin 17 ve 18.madde hükümleri dikkate alınmaksızın vakfın toplam gelirleri üzerinden %20 oranı esas alınarak hesaplama yapan bilirkişi raporunun hükme esas alınması doğru görülmemiştir.
Mahkemece yapılacak iş; yukarıda belirtilen düzenlemeler doğrultusunda, vakfın yıllık gelirlerinden vakıf senedinin 17 ve 18. maddeleri gereği %22 oranında pay ayrıldıktan sonra kalan %78 gelir üzerinden davacıya ödenmesi gereken %20 payın hesabı için ek rapor alınarak oluşacak sonuç doğrultusunda bir karar vermek olmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle davalı vekilinin yazılı temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi (1.) Hukuk Dairesi"nin 05.05.2017 tarihli ve 2017/562 Esas, 2017/635 Karar sayılı istinaf isteminin esastan reddine dair kararının KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi hükmünün 6100 sayılı HMK"nın 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, diğer temyiz itirazlarının yukarıda (1). bentte gösterilen nedenle reddine, HMK"nin 373/1. maddesi gereği kararın bir örneğinin İzmir Bölge Adliye Mahkemesi (1.) Hukuk Dairesi"ne, dosyanın ise ilk derece mahkemesi Çanakkle 1. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi hükümleri uyarınca 2.037,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay duruşmasında avukat marifetiyle temsil olunan davalıya verilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 05.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.