Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/13253
Karar No: 2019/1687
Karar Tarihi: 20.02.2019

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2017/13253 Esas 2019/1687 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, evlilikleri sırasında aldıkları bir taşınmazın kaydının davalı adına yapıldığını ve tapu kaydının iptal edilerek kendi adına tescil edilmesini talep etmiştir. Ancak mahkeme, taraflar arasında kesinleşmemiş bir boşanma davası bulunduğunu ve mal rejiminin tasfiyesinin boşanma kararından sonra gerçekleştirilebileceğini belirterek davanın reddine karar vermiştir. Ancak yapılan incelemeler sonrasında boşanma davasının sonuçlandığı ve ön şartın gerçekleştiği anlaşılmıştır. Bu nedenle mahkemenin, usul ekonomisi ilkesine aykırı bir şekilde davanın reddine karar verdiği belirtilmiştir. Kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Kanun maddeleri: HMK'nin Geçici 3. maddesi, HUMK'un 428. ve 440/I maddeleri.
8. Hukuk Dairesi         2017/13253 E.  ,  2019/1687 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminin Tasfiyesi

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    K A R A R

    Davacı ... vekili, dava dilekçesinde belirtilen taşınmazın evlilik birliği içinde davacının gelirleri ile alındığını, davalı adına kaydedildiğini açıklayarak taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, tarafların boşanma davasının reddedildiği, red kararının 08.03.2013 tarihinde kesinleştiği, dava tarihi itibari ile evliliğin devam ettiği gerekçesiyle dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece yukarıda yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmişse de, bu karara katılma olanağı bulunmamaktadır. Şöyle ki; kural olarak, boşanma kararı kesinleşmedikçe mal rejiminin tasfiyesi gerçekleştirilemez. Ancak boşanma kararının kesinleşmesinden sonra tasfiye gündeme gelir. Ne var ki, usul ekonomisi gözetilerek henüz mal rejimi davası derdest iken açılan ve devam eden boşanma davasının bulunması halinde boşanma davasının sonucunun beklenmesi bakımından bekletici mesele yapılması öteden beri Dairenin uyguladığı bir ilkedir. Direnme kararı üzerine Hukuk Genel Kuruluna intikal eden bir dava nedeniyle, Hukuk Genel Kurulunun 27.06.2012 tarihli ve 2012/8-268 Esas, 2012/420 sayılı kararında, mal rejimi davasında, boşanma davasının sonucunun beklenmesi gerektiğine karar verilmiştir. Somut olayda, temyiz dilekçesi kapsamındaki bilgiler uyarınca UYAP ortamında yapılan inceleme sonucu, taraflar arasında eldeki davanın karar tarihi olan 18.03.2016 tarihinden önce 14.03.2016 tarihinde açılan boşanma davası bulunduğu anlaşılmıştır. O halde, kural olarak boşanma davasının sonucunun beklenmesi ve bekletici mesele yapılması gerekirken dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi belirtilen Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararına, Daire uygulamasına ve usul ekonomisi ilkesine aykırı düşmektedir.

    Ne var ki, UYAP ortamında yapılan inceleme sonucu boşanma davasının sonuçlandığı, 21.03.2017 tarihinde kesinleştiği, ön şartın gerçekleştiği anlaşılmıştır. Bu nedenle artık bekletici meseleden söz edilemez. İddia ve savunma doğrultusunda taraf delillerinin toplanmasıyla istek konusunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde hüküm kurulması doğru değildir.
    SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla ve HUMK"un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre vekalet ücretine yönelik temyiz itirazının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 20.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi