Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/812
Karar No: 2019/1689
Karar Tarihi: 20.02.2019

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2019/812 Esas 2019/1689 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Aile Mahkemesinde görülen bir mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak davasında, davalının malvarlığı üzerinde mülkiyet hakkının bulunmadığı ve mülkiyet hakkının tescille kurulması gerektiği yasal zorunluluk olduğundan, davacının geçmişte evlilik birliği sağladığı kişilerden malik olması gerektiği belirtilerek davanın reddine karar verildiği ancak taşınmazla ilgili daha önce açılan davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş kesin hüküm olduğu ve bu nedenle taşınmazla ilgili davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Araçla ilgili olarak ise mahkemenin eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde davanın reddine karar verildiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri olarak ise; TMK mad.225/son, 743 Sayılı TKM mad.170, 4722 Sayılı Yasa mad.10, TMK mad.202/1, TMK mad.179, 6100 sayılı HMK\"nin 114/1-i, Geçici 3. maddesi, 1086 sayılı HUMK\"un 428. maddesi ve HUMK\"un 440/I maddesi gösterilmiştir.
8. Hukuk Dairesi         2019/812 E.  ,  2019/1689 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminin Tasfiyesinden Kaynaklanan Alacak

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    K A R A R


    Davacı ... vekili, davalının ticaretle uğraşması sonucu taşıdığı ticari kaygılar neticesi bütün malını mülkünü kardeşi ve yakın arkadaşları üzerine yaptığını, 1633 ada 7 parseldeki taşınmaz ve üzerindeki bina ile 26 NR 241 plakalı aracın esasen davalıya ait olduğunu açıklayarak, mal rejiminin tasfiyesi ile fazlaya ilişkin haklar saklı olmak üzere 10.000 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davaya konu taşınmazın ve binek aracın tedavül suretlerinde davalı adına intikal görmediği, bu şekilde davalının söz konusu malvarlığının üzerinde mülkiyet hakkının bulunmadığı, davaya konu taşınmaz ve binek araç yönünden mülkiyet hakkının tescille kurulması gerektiği yasal zorunluluk olup, söz konusu malvarlığının edinilmesinde, malike karşı dava ve talep hakkı için malikin davacının geçmişte evlilik birliği sağladığı kişilerden olması gerektiğinden, bu yasal zorunluluktan davacının geçmişte evlilik birliğini gerçekleştirdiği şahsa ait olduğu yönünde sicil kayıtları dışında başkaca delillerle ortaya koymak yasal imkansızlık olduğundan, söz konusu taşınmaz ve binek aracın edinilmiş malvarlığı olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1. Davacı vekilinin dava konusu taşınmaza yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler ile eksikten getirtilen dava dosyalarına göre, davacı tarafından aynı taşınmaza ilişkin daha evvel 06.10.2011 tarihinde açılan mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteğine ilişkin davada, mahkemece yapılan yargılama neticesinde ... 2. Aile Mahkemesinin 11.06.2013 tarihli ve 2012/848 Esas, 2013/443 Karar sayılı kararı ile davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş olup, karar 25.02.2014 tarihinde kesinleşmiştir. Söz konusu karar, dava konusu taşınmaza ilişkin olarak eldeki dava yönünden kesin hüküm teşkil etmekte olup, 6100 sayılı HMK"nin 114/1-i maddesi uyarınca dava şartı olduğundan, mahkemece yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilmesi gerekir. Hal böyle olunca; mahkemece taşınmazla ilgili davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yukarıda yazılı gerekçeyle esastan reddine karar verilmişse de, red sonucu itibariyle doğru olduğundan davacı vekilinin dava konusu taşınmaza yönelik temyiz itirazları yerinde değildir.
    2. Davacı vekilinin dava konusu araca ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
    Eşler, 07.02.1994 tarihinde evlenmiş, 24.04.2009 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK mad.225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 Sayılı TMK"nin yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 Sayılı TKM mad.170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 Sayılı Yasa mad.10, TMK mad.202/1). Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK mad.179).
    Mahkemece yukarıda yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmişse de, yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki; davacı taraf, 26 NR 241 plakalı aracın evlilik birliği içinde alınmasına ve davalıya ait olmasına rağmen ticari kaygılar nedeniyle muhasebecisi üzerine kaydedildiği iddiasıyla talepte bulunmuş, davalı taraf ise bu plakalı bir aracının hiç olmadığını savunmuştur. Eksikten getirtilen niza konusu araca ait trafik kayıtlarından trafik sicilinde davalı adına kaydedilmediği anlaşılmaktadır. Ne var ki, niza konusu aracın dava dışı 3.kişi adına kayıtlı olması mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak talebinde bulunulmasına engel teşkil etmez. Davacı tarafça dava ve delil dilekçesinde delilleri ve tanıkları bildirilmesine rağmen mahkemece niza konusu araca ait kayıtlar getirtilmeden, tanıklar dinlenmeden, deliller tam olarak toplanmadan sadece uyaptan yapılan araç kaydı sorgulaması ile yetinilerek karar verilmiştir. Mahkemece, iddia ve savunma çerçevesinde taraf delilleri toplanıp tanıklar dinlenerek söz konusu aracın davalının edinilmiş malı olup olmadığının belirlenmesinden sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Davacı vekilinin dava konusu araca ilişkin temyiz itirazlarının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle kabulüyle hükmün dava konusu araç yönünden 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davacı vekilinin dava konusu taşınmaza ilişkin temyiz itirazlarının yukarıda (1) nolu bentte yazılı nedenlerle reddine, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 20.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi