8. Hukuk Dairesi 2019/179 E. , 2019/1806 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ : ... İcra Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda ... İcra Hukuk Mahkemesi hükmüne karşı, davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması sonunda ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiş, bu kez davacı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyizi üzerine Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı alacaklı 01.06.2014, 01.05.2015, 01.05.2016 ve 01.05.2017 başlangıç tarihli yazılı kira akitlerine dayanarak 01.11.2017 tarihinde başlattığı icra takibi ile 01.06.2014 - 31.10.2014 dönemine ilişkin kira bedeli 4.443,33 TL, 01.05.2015 - 31.10.2015 dönemine ilişkin kira bedeli 11.467,00 TL, 01.05.2016 - 31.10.2016 dönemine ait kira bedeli 17.200,00 TL ile 01.05.2017 - 31.10.2017 dönemine ilişkin kira bedeli 20.067,00 TL olmak üzere toplam 53.177,33 TL kira alacağının tahsilini talep etmiş, ödeme emri davalı borçluya 03.11.2017 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu şirket 06.11.2017 tarihli itiraz dilekçesinde, ödeme emrine konu alacakların tamamının haksız ve dayanaksız talepler olduğunu, müvekkili şirketin ödemekle yükümlü olduğu hiçbir borcunun bulunmadığını, ödeme emrinde belirtilmiş olan 4 adet kira adı altında alacaklı taraf ile akdedilmiş herhangi bir sözleşme bulunmadığını ileri sürerek borca, faize, faiz oranlarına ve ferilerine itiraz etmiştir. Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı İcra Mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması isteminde bulunmuştur.
İlk Derece Mahkemesince, her ne kadar taraflar arasında imzalanmış kira sözleşmesi olmasa da kira sözleşmesi içeriklerinden kiraya verilen taşınmazın hisseli olması ve hissedarlardan tamamının kira sözleşmesine katılmaması halinde her bir hissedarın hissesi oranında kira bedelini hissedarın bildireceği banka hesap numaralarına ödemekle yükümlü olduğu, kiracının sözleşme tarihinde sözleşmeye imza koymamış, muvafakat etmemiş hissedarlara da talepleri halinde sözleşmeyi imzalamaları veya muvafakat göstermeleri karşılığında hisseleri oranında ödeme yapmakla yükümlü olduğunun belirtildiği, ayrıca davacının hissesine düşen miktarın net olarak sözleşmelerde belirtildiği, bu hali ile imzası inkar olunmamış kira sözleşmesinin İİK’nin 68. maddesi anlamında imzası ikrar edilen ve borç ikrarını içeren belgelerden olduğu, davacının ... 27. Noterliğinin 13.10.2017 tarih ve 20489 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile kira sözleşmelerine muvafakat ettiğini beyan etmekle takibe konu alacağını talep edildiği görülmekle, itirazın kaldırılması ile takibin devamına karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, davaya dayanak oluşturan 4 adet kira sözleşmesinde davacının imzasının bulunmadığı, davalı borçlu vekilinin borca itiraz dilekçesinde, davacı taraf ile müvekkili arasında imzalanmış kira sözleşmesi bulunmadığını belirterek, davacının takipte alacaklı sıfatına itiraz ettiği, davacının kira sözleşmelerine muvafakat verdiği 13/10/2017 tarihinde yürürlükte olan bir kira sözleşmesi bulunmadığı, davalı kira sözleşmelerindeki imzasını inkar etmemiş ise de, davacının kiralayan sıfatını inkar ettiği, davalı borçlunun 06/11/2017 tarihli itiraz dilekçesinde yer alan “alacaklı taraf ile aramızda imzalanmış herhangi bir kira akdi bulunmamaktadır” beyanının İİK"nin 269/2. maddesi uyarınca açıkça imzaya itiraz niteliğinde olup, uyuşmazlığın çözümünün yargılamayı gerektirdiği, mahkemece uyuşmazlığın yargılamayı gerektirdiğinden bahisle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde yargılamaya devam edilerek işin esası hakkında karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın kaldırılması istemine ilişkindir.
Tapu maliklerinin bir kısmı ve davalı arasında 01.06.2014, 01.05.2015, 01.05.2016 ve 01.05.2017 başlangıç tarihli kira sözleşmelerinin varlığı hususunda uyuşmazlık yoktur. Taraflar arasında dava konusu yere ilişkin kira ilişkisi ve kira miktarı hususunda da ihtilaf bulunmamaktadır. Davaya dayanak kira sözleşmelerinde davalı ... Otelcilik İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti. kiracı olarak yer almakla birlikte, kiraya veren sıfatı altında tapu maliklerinin adları yazılmış ve sözleşmeler bazı tapu malikleri tarafından imza edilmişken, davacı ... tarafından imza edilmediği anlaşılmaktadır. Kira sözleşmelerinin 3.2.maddesinde “kira bedeli her bir kiralayanın bildireceği banka hesap numaralarına hissedarların tapuda kayıtlı hissesi oranında kiracı tarafından yatırılacaktır. Hesap numaraları kiralayanalar tarafından kiracıya bildirilecektir. Kiracı belirlenen süre içerisinde ödemeyi yapmaz ise sözleşme kiralayan tarafından tek taraflı olarak fesih edilir. Ödeme muacceliyet kazanır. Kiraya verilen taşınmaz hisseli olması ve hissedarlardan tamamının kira sözleşmesine katılmaması halinde, kiracı net kira bedeli üzerinden her bir hissedara hissesi oranında kira bedelini hissedarın bildireceği banka hesap numaralarına ödeme yapmakla yükümlüdür. Net kira bedeli taşınmazın tüm hisseleri için kararlaştırılan bir bedeldir. Bu nedenle kiracı sözleşme tarihinde sözleşmeye imza koymamış, muvafakat etmemiş hissedarlara da talepleri halinde sözleşmeyi imzalamaları veya muvafakat göstermeleri karşılığında hisseleri oranında ödeme yapmakla yükümlüdür. Aksi durumda kiracı için temerrüt sebebidir” düzenlemesine yer verilmiştir. Davacı her ne kadar dayanak kira sözleşmelerini imzalamamış ise de, davacı vekili tarafından kiracı şirkete gönderilen 13.10.2017 tarihli ihtar ile, müvekkili ...’nun 344/2400 hissenin intifa hakkı sahibi bulunduğu, 7891 ada 1 parsel nolu taşınmazın bir bölümünün bir kısım malikler ile akdolunan kira sözleşmeleri ile kiralandığı, kira sözleşmesinin 3.2.maddesi uyarınca, kira sözleşmesinde malik müvekkili ...’nun intifa hakkına sahip olduğu 344/2400 hisse için öngörülen toplam 53.117,33 TL kira bedeli alacağı olduğu, iş bu ihtarname ile müvekkili ...’nun kira sözleşmesine muvafakat ettiği, iş bu bedelin ihtarnamenin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde ödenmesi hususu bildirilmiştir. Davalı her ne kadar itiraz dilekçesinde ve yargılama sırasındaki beyanlarında, alacaklı taraf ile akdedilmiş herhangi bir kira sözleşmesi bulunmadığını ileri sürmüş ise de, kira sözleşmelerinin 3.2 maddesi gereğince davacı, kiracıya gönderdiği ihtarname ile yapılan kira sözleşmelerine muvafakatı ile kendi hissesi yönünden sözleşmenin tarafı olduğunun kabulü gerekir. Ayrıca davalının bu iddiaları TMK"nin 2/2 maddesi hükmü anlamında hakkın kötüye kullanılması niteliğindedir.
Davacı tarafından, 01.11.2017 tarihinde başlatılan icra takibinde dayanak kira sözleşmelerine göre hissesine isabet eden kira alacağının tahsili talep edilmiştir. Her paydaş, payı oranında kira bedellerinin tahsilini isteyebileceğinden, davacı malik/intifa hakkı sahibinin payı oranında kira bedellerini istemesinde bir usulsüzlük yoktur. Dayanak kira sözleşmelerinin 3.2.maddesi uyarınca her bir paydaşın payına düşen kira miktarı da belli olup, buna göre davacının payı oranında kira alacağı belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi kararının yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK"nin 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK"nin 373/2. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 21.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.