Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/3083
Karar No: 2021/1026
Karar Tarihi: 09.02.2021

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2020/3083 Esas 2021/1026 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2020/3083 E.  ,  2021/1026 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : İstihkak

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup, hükmün davalı üçüncü kişi tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    KARAR

    Davacı alacaklı vekili, 21.11.2013 tarihinde haczedilen malların takip borçlusuna ait olduğunu, alacaklılardan mal kaçırmaya yönelik olarak muvazaalı devir işlemi yapıldığını iddia ederek davanın kabulü ile üçüncü kişinin istihkak iddiasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı üçüncü kişi, haciz yapılan iş yerinin kendisi tarafından işletildiğini, muvazaalı devir iddiasının doğru olmadığını, haciz sırasında bulunmadığını arama üzerine geldiğini, tanıkların davacının işçileri olduğunu, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
    Davalı borçlular, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece yapılan ilk yargılama sonucunda, davanın kabulüne ilişkin verilen karar, davalı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 11.09.2017 tarihli ve 2017/14303 Esas, 2017/10341 Karar sayılı ilamı ile, 21.11.2013 tarihli haciz tutanağında ismi geçen kişilerin tanık olarak dinlenmesi ve neticede borçlunun mahale sonradan gelip gelmediğinin belirlenmesi ve bu doğrultuda mülkiyet karinesinin hangi taraf lehine olduğunun tespiti ile dosyada bulunan diğer tüm deliller birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle karar bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak, dava konusu haciz tutanağında ismi yazılı kişilerin tanık olarak dinlenmesi ile borçlu ...’in haciz mahallinde hazır olduğu, haczin takibe konu senette yazılı adreste yapıldığı, borçlular ile üçüncü kişinin faaliyet konusunun aynı olduğu, haciz yapılan adresteki iş yerini borçlu Mehmet"in 14.03.2011"de terk ettiği, borçlu ..."in aynı adreste aynı iş kolu üzerinde faaliyette bulunduğu, ..."in işi terk tarihinden iki gün sonra davalı üçüncü kişinin aynı adreste aynı işe başladığı, davalıların beyanlarına göre de borçluların iş yerini üçüncü kişiye devrettikleri, yine dinlenen tanık beyanlarına göre iş yeri üçüncü kişiye devredildikten sonra da borçluların işin başında durdukları gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı üçüncü kişi tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, alacaklının İİK’nin 99. maddesine dayalı istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir.
    Davaya konu 21.11.2013 tarihli haciz tutanağının incelenmesinde tutanağın ilk kısmında, aynen "borçlu ... arandı, mahalde hazır" ibaresinin bulunduğu görülmektedir. Haciz sırasında hazır bulunan ..., haciz tarihinde icra müdür yardımcısı olduğunu, haciz işlemi üzerinden uzun zaman geçtiği için söz konusu haciz işlemini hatırlayamadığını, ancak o tarihlerde yaptığı uygulamaya göre borçlu haciz mahallinde olmadığı taktirde arandığını ve bu şekilde haciz tutanağına geçirildiğini beyan etmiştir. Tutanakta ismi geçen tanık ... ise, iş yerine girdiklerinde borçlu ve üçüncü kişinin hazır olduğunu beyan etmiştir. Ne var ki, ... haciz tutanağına göre alacaklının temsilcisi olarak haciz sırasında hazır bulunmuştur. Bu durumda, İİK"nin 8. maddesi gereğince aksi sabit oluncaya kadar geçerli haciz tutanağına göre borçlunun arandığı belirtildiği gibi alacaklı temsilcisinin ifadesinin tarafsız olarak değerlendirilemeyeceği, İcra Müdür Yardımcısının ise olayı tam hatırlamadığı nazara alındığında borçlunun aranarak haciz mahalline geldiğinin kabulü gerekmiştir. Öte yandan, dayanak senette yazılı adreste haciz yapılmış ise de, vergi kayıtlarına göre borçlunun borcun doğumu sırasında haciz mahallinde faaliyette iken 17.05.2012 tarihinde yani haciz tarihinden çok önce haciz mahallinden ayrıldığı anlaşıldığından dayanak senet adresinde haciz yapılmış olması tek başına karinenin borçlu lehine olduğunun kabulü için yeterli görülmemiştir. Bunun dışında, haciz adresine borçlu adına çıkartılan ödeme emri iade edilmiş, haciz sırasında borçlu adına belge bulunmamıştır. Ayrıca, borçlu ile üçüncü kişi arasında akraba- arkadaş- eski çalışan şeklinde bir bağ da bulunmamaktadır. Buna göre, mülkiyet karinesi davalı üçüncü kişi lehine olup mülkiyet karinesinin aksinin davacı alacaklı tarafından inandırıcı ve güçlü delillerle ispat edilmesi gerekir. Davacı alacaklının delil olarak dayandığı tanıklar tek başına karinenin aksini ispat için yeterli görülmemiştir.
    O halde, Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözönüne alınarak, davanın reddi yerine oluşa ve dosya içeriğine uygun düşmeyen gerekçe ile kabulüne yönelik hüküm kurulması doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı üçüncü kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK"nin 366 ve HUMK"un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca İİK"nin 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 09.02.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi