Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/11511
Karar No: 2021/1447
Karar Tarihi: 18.02.2021

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2018/11511 Esas 2021/1447 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, taraflar arasındaki ortak murisinden kalma taşınmaz üzerinde yer alan binanın 1. katının kendisi tarafından yapıldığını iddia ederek, muhdesatın tespiti için dava açmıştır. İlk derece mahkemesi tarafından kısmen kabul edilen davaya yapılan istinaf başvurusu sonrasında, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi tarafından 1. katın davacı tarafından yapıldığının tespitine karar verilmiş, zemin kat ile ilgili ve fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Ancak yapılan temyiz başvurusunda, davacının yalnızca 1. katın tamamının kendisi tarafından yapıldığını kanıtlayamadığı belirtilerek, karar bozulmuştur.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 106/2. maddesi uyarınca, tespit davalarının açılabilmesi için güncel hukuki yararın bulunması gereklidir. Derdest ortaklığın giderilmesi davası, kentsel dönüşüm uygulaması ya da kamulaştırma işleminin bulunması gibi istisnai durumlarda muhdesatın tespiti davasının açılması kabul edilmekte, ancak muhdesatın yapımına katkı sağlanması ile aidiyet sonucu doğmamaktadır. Muhtesatın yapımına katkı sağlayan kişi, TBK'nin 77 ve onu izleyen maddeleri hükmüne ve sebepsiz zenginleşme kurallarına göre açacağı ed
8. Hukuk Dairesi         2018/11511 E.  ,  2021/1447 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : Muhdesatın Tespiti
    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : Bursa 4. Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Bursa 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 28.11.2017 tarihli ve 2015/983 Esas, 2017/864 Karar sayılı kararıyla davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, Mahkeme hükmüne karşı taraf vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun harç yargılama gideri yönünden kabulüne ve kararın kaldırılmasına şeklinde hüküm kurulmuş olup, bu kez taraf vekillerinin Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyizi üzerine Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili, tarafların ortak murisi ...’tan intikal eden dava konusu 3881 ada 13 parsel sayılı taşınmaz üzerinde iki katlı bina bulunduğunu ve bahsi geçen taşınmaza ilişkin taraflar arasında derdest ortaklığın giderilmesi davası olduğunu, sözü edilen taşınmaz üzerindeki binanın 2. katının tamamı ile 1. katının 1/2"sinin müvekkili tarafından yapıldığını belirterek, 2. kat ile 1. katın 1/2"sinin davacıya aidiyetinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı taraf, davacının iddialarının doğru olmadığını, dava konusu taşınmazın 2. katının kaba inşaatı bittikten sonra davacının kapı, pencereleri, mutfak dolaplarını taktırdığını, 1997 yılından beri de orada oturduğunu, davacının dava konusu taşınmaza tek katkısının 2. kattaki eve taktırdığı pencereler, kapılar, mutfak dolapları ve badanası olduğunu, muris ...’un inşaat kalfası olduğunu ve bina yapımında sürekli kendisinin çalıştığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile dava konusu 3881 ada 13 parsel üzerinde bulunan taşınmaz üzerinde yer alan 1.katın davacı tarafından yapıldığının tespitine, zemin kat ile ilgili ve fazlaya ilişkin talebin reddine dair verilen kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin istinaf başvurusu harç, yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden kabul edilerek, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak 1. katın davacı tarafından yapıldığının tespitine, zemin kat ile ilgili ve fazlaya ilişkin talebin reddine dair yeniden hüküm kurulmuş olup; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Dava, muhdesatın tespiti istemine ilişkindir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; tarafların elbirliği halinde malik oldukları dava konusu 3881 ada 13 parsel sayılı taşınmaz üzerinde zemin+1. kattan oluşan yapı bulunduğu ve davacının bu yapının üst katının tamamı ile alt katının yarısının kendisi tarafından meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
    1. Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, yapılan yargılama ve uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere, hukuki ilişkinin nitelendirmesine göre, temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2. Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; tespit davası, kendine özgü davalardan olup dava sonucunda istihsal edilecek ilamın icra ve infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. Bunun doğal sonucu olarak da bu davaların uygulama alanı sınırlıdır. Bilindiği üzere, tespit davalarının görülebilmesi için güncel hukuki yararın bulunması (6100 sayılı HMK mad. 106/2) ve dava sonuçlanıncaya kadar da güncelliğini kaybetmemesi gerekir. Tespit davaları eda davalarının öncüsüdür. Bu nedenle eda davası açılmasının mümkün olduğu hallerde, tespit davası açılmasında hukuki yararın bulunmadığı kabul edilmektedir. Hukuki yararın bulunması dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülebileceği gibi, hakim tarafından da resen gözetilir. Hukuki yararın bulunmadığının tespiti halinde davanın, dava şartı yokluğu gerekçesiyle usulden reddine karar verilmelidir (HMK mad. 114/1-h ve 115)
    Öğretide ve Yargıtayın devamlılık gösteren uygulamalarında, taşınmaz hakkında derdest ortaklığın giderilmesi davası, kentsel dönüşüm uygulaması ya da kamulaştırma işleminin bulunması gibi istisnai durumlarda muhdesatın tespiti davasının açılmasında güncel hukuki yararın bulunduğu kabul edilmektedir.
    Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; muhdesatın bulunduğu taşınmaza ilişkin taraflar arasında Bursa 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/1934 Esas sayılı dosyasıyla ortaklığın giderilmesi davası bulunduğu, davacının taşınmaz üzerindeki muhdesata ilişkin olarak yapının üst katının tamamı ile alt katının yarısının tarafınca meydana getirildiğinin tespiti iddiasıyla eldeki davayı açtığı anlaşılmıştır.
    Öncelikle belirtmek gerekir ki; muhdesata yapılan her katkı, muhdesatın aidiyeti sonucunu doğurmayacaktır. Muhtesatın yapımına katkı sağlanması bu işleri yapan kişiye ait olması sonucunu doğurmayacağı gibi koşullarının varlığı halinde bu katkıdan paylarına düşen kısmını TBK"nin 77 ve onu izleyen maddeleri hükmüne ve sebepsiz zenginleşme kurallarına göre açacağı eda nitelikli bir alacak davası ile diğer maliklerinden isteyebileceği kuşkusuzdur.
    Diğer yandan; taşınmaz üzerindeki muhdesatın kim tarafından meydana getirildiğinin tespitine ilişkin davalarda mahkemece araştırılması gereken husus muhdesatın kim tarafından, hangi gelirlerle, kimin adına ve hesabına yaptırıldığıdır. Somut olaya gelince; toplanan deliller, dosya kapsamı ve dinlenen tanık anlatımlarına göre, dava konusu üst kat ve alt katın yarısının davacı tarafından tek başına, kendi nam ve hesabına meydana getirildiği ispat edilemediğine göre davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kısmen kabul kararı verilmesi doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının yukarıda (1) nolu bentte yazılı nedenlerle reddine, davalı vekilinin temyiz itirazlarının ise (2) nolu bentte yazılı nedenlerle kabulüyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK"nin 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 35,90 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 23,40 TL"nin temyiz eden davacıdan alınmasına, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalılara iadesine, 18.02.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi