8. Hukuk Dairesi 2018/12304 E. , 2021/1533 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi, Ecrimisil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili; müvekkillerinin dava konusu taşınmazlardan 1443, 680, 1300, 1448, 1489, 1499 parsel sayılı taşınmazların babaları Ahmet"ten müvekkillerine intikal ettiğini, davalının 1443 parsel sayılı taşınmazı 20 yıla yakın süredir kullandığını, mahsullerden müvekkillerine herhangi bir şey vermediğini, davalının 1443 parsele yönelik müdahalesinin önlenmesini, davalının taşınmazı kullanması nedeniyle son 10 yıl için şimdilik 5.000,00 TL ecrimisil tazminatı talep ettiklerini, 680, 1300, 1448, 1498, 1499 parsel sayılı taşınmazları müvekkillerinin ektiğini, mahsullerin davalı tarafından biçtirilerek satıldığını, bedelleri toplamı olan tahminen 5.000,00 TL mahsul bedelinin davalıdan yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davalı ...; ... Kasabası dahilinde bulunan 680, 1300, 1448, 1498, 1499 parsellerde hissedar olarak bulunduğunu, dava konusu olan 1443 parsel sayılı taşınmazın hissedarlı olması nedeniyle babaları arasında anlaşma sonucunda ... Aslan"ın kullanması için verildiğini, davacıların yurtdışında olması sebebiyle yardımcı olmak için diğer hissedar olan ..."nın ısrarı üzerine, mahsullerini biçtirip sattığını, alacaklarını her an için ödemeye hazır olduğundan davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece yapılan yargılamada davanın kısmen kabulü ile dava konusu ... İli ... İlçesi ... Köyü 1443 parsel sayılı taşınmaza davalının elatmasının önlenmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; müdahalenin meni, ecrimisil, mahsul bedeli talebine ilişkindir.
Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan payına vaki elatmanın önlenmesini her zaman isteyebilir. Hatta elbirliği mülkiyetinde dahi paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarının almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine elatmanın önlenmesi davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı elatmanın önlenmesi davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre, payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu elatmanın önlenmesi davası ile değil, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir.
Kural olarak, men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi de, ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğinin davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlıdır. Ancak, bu kuralın yerleşik yargısal uygulamalarla ortaya çıkmış bir takım istisnaları vardır. Bunlar; davaya konu taşınmazın kamu malı olması, ecrimisil istenen taşınmazın (bağ, bahçe gibi) doğal ürün veren ya da (iş yeri, konut gibi) kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması, paylı taşınmazı işgal eden paydaşın bu yerin tamamında hak iddiası ve diğerlerinin paydaşlığını inkar etmesi, paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belirli bulunması, davacı tarafından diğer paydaşlar aleyhine daha önce bu taşınmaza ilişkin, elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılması veya icra takibi yapılmış olması halleridir. Bundan ayrı, taşınmazın getirdiği ürün itibariyle de, kendiliğinden oluşan ürünler; biçilen ot, toplanan fındık, çay yahut muris tarafından kurulan işletmenin yahut, başlı başına gelir getiren işletmelerin işgali halinde intifadan men koşulunun oluşmasına gerek bulunmamaktadır.
Somut olayda; Mahkemece 1443 parsel sayılı taşınmazda ecrimisil bedelinin reddine karar verilmiş ise de davalı dava konusu taşınmazda paydaş olduğunu iddia ettiği ve tapu kaydında paylı malik olan ... oğlu ...’ın davacının babası olduğu ve davacı tarafın davalının paydaşlığına yönelik itirazının olmadığı anlaşılmıştır. Dinlenen tanık beyanlarından dava konusu 1443 parsel sayılı taşınmaz için davacıların davalıyı intifadan men ettikleri hususunun gerçekleşip gerçekleşmediği anlaşılamamaktadır. Tekrar taraf tanıkları dinlenilerek davacı tarafından davalının intifadan men edilip edilmediği belirlenip sonuca göre karar verilmesi gerekirken, 1443 parsel sayılı taşınmaz yönünden ecrimisil talebinin reddedilmesi doğru olmamıştır.
Diğer yandan her ne kadar Mahkemece 680, 1300, 1448, 1489, 1499 parsel sayılı taşınmazlar için mahsul bedelinin de reddi kararı verilmiş ise de davalının cevap dilekçesinde davacılar tarafından dava konusu taşınmazın ekildiği ve kendisi (davalı) tarafından biçilip satıldığını beyan ettiğinden mahsul bedeli konusunda açılan davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde ret kararı verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenle 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 22.02.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.