Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/14516
Karar No: 2021/1643
Karar Tarihi: 24.02.2021

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2018/14516 Esas 2021/1643 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2018/14516 E.  ,  2021/1643 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi ve Ecrimisil
    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : Pınarhisar Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Pınarhisar Asliye Hukuk Mahkemesinin 19.10.2017 tarihli ve 2016/39 Esas, 2017/151 Karar sayılı kararıyla davanın kabulüne karar verilmiş, Mahkeme hükmüne karşı davalı ... tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine şeklinde hüküm kurulmuş olup, bu kez davacı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyizi üzerine Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    KARAR

    Davacı vekili, dava konusu 3034 parsel sayılı taşınmazda davacının hissedar olduğunu, hissedarlar arasında yapılan anlaşma ile dava konusu taşınmazın 1/2"sinin davacı, diğer 1/2"sinin ise dava dışı ...’ın kullanacağının belirlendiğini, fakat yaklaşık 15 yıldır davalı ... oğlu ... tarafından 5000 m2"lik kısmının kullanıldığını, bu nedenle davalının elatmasının önlenmesini ve fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 1000 TL ecrimisilin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Dahili davacı ... ...; davalının 10 senedir taşınmazı ekip biçtiğini kabul ettiğini, bu dönemlere ilişkin ödeme yapacağının taahhüt edildiğini ancak ödeme yapmadığını, mirasçılar olarak davalının taşınmazı işlemesine rızalarının olmadığını beyan etmiştir.
    Davalı; dava konusu taşınmazın 9/20 hissesinin ... ...’a ait olduğunu ve davacının ektiğini, 9/20 hissenin ... ...’a ait olduğunu ve oğlu ...’ın ektiğini, geri kalan 2/20 hisse malikleri olan ..., ... ve ... ... mirasçılarının hisselerini ektiğini davacının payına müdahalenin olmadığını davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece; davanın kabulüne davacıların müştereken malik oldukları 3034 parsele davalı ...’ın yaptığı müdahalenin men’ine, fen bilirkişisinin 04.06.2017 tarihli raporunun kararın eki sayılmasına, 3725,00 TL ecrimisilin taşınmaz tapu kaydında yer alan hisse payı oranında davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine karar verilmiştir. Mahkeme hükmüne karşı davalı ... tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kabulüne İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiş olup bu kez davacı vekili Bölge Adliye Mahkemesinin kararını temyiz etmiştir.
    Dava; elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir.
    Mahkemece davanın kabulüne ilişkin kararın temyizi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince “Mahkememizce davalının aile nüfus kayıtlarının celbedilerek yapılan incelemesinde babasının ... oğlu ... olduğu, ..."ın da babasının ... oğlu ... olduğu, davalı ..."ın tapuda iştiraken hak sahibi olduğu anlaşılmıştır. Bu şekli ile dava, paydaşlar arasında ecrimisil ve meni müdahale istemine ilişkin olup, Türk Medeni Kanunu, yerleşik uygulamalar ve öğretide paylı mülkiyette paydaşların taşınmazı nasıl kullanacakları belirtilmiştir. 4721 Sayılı TMK"nin 693. maddesinde düzenlendiği üzere; paydaşlardan her biri, diğerlerinin hakları ile bağdaştığı ölçüde paylı maldan yararlanabilir ve onu kullanabilir. Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan payına vaki elatmanın önlenilmesini ve ecrimisil ödenmesini her zaman isteyebilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı müdahalenin meni davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre, payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir. Ayrıca, taşınmazın kullanma biçimi tüm paydaşlar arasında varılan bir anlaşma ile belirlenmiş ya da fiili bir kullanma biçimi oluşmamışsa, paydaşın paydaş aleyhine açtığı elatmanın önlenmesi davasının TMK"nin 688-699. maddelerinde düzenlenen paylı mülkiyet hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir. Bu durum her iki birlikte mülkiyet hali için de geçerli olup, elbirliği mülkiyetine tabi bir taşınmazda da paylı mülkiyete ilişkin hükümler uygulanır. Somut olayda; tarafların taşınmazda elbirliği ile malik oldukları, taşınmazın fiilen taksim edildiği iddiasının davacı tarafça ispatlanamadığı ve taşınmazda payına karşılık kendisinin de yararlandığı yer bulunduğu meni müdahale ve ecrimisil talep edebilme koşullarının gerçekleşmediği, davalının istinaf nedenlerinde haklı olduğu anlaşılmıştır.” şeklindeki gerekçeyle yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddi karar verilmişse de somut olaya gelindiğinde; dava konusu taşınmazın tapu kaydında 4/120 hisse ..., 4/120 hisse ..., 9/20 hisse elbirliği halinde ... ... mirasçıları ..., ... ..., ... ..., ..., ... ... ve ... ... adına, 9/20 hisse elbirliği halinde ... ... mirasçıları ... ..., ... ..., ... ..., ... ..., ... ..., ... ... adına, 1/150"şer hisse ise ... mirasçıları ... ..., ... ..., ..., ... ..., ... ... adlarına kayıtlıdır. Tapunun safahatı ve nüfus kayıtları incelendiğinde; dava konusu taşınmazın 30.07.1993 tarihinde kesinleşen kadastro tutanaklarında 54/120 hisse ... ve ...’den olma ... TC kimlik numaralı ... ... adına tescil edilmiş olup 05.11.1997 tarihinde vefatı üzerine 08.07.2003 tarihinde yapılan intikalde mirasçıları ... TC kimlik numaralı ... oğlu ... ile ... ..., ... ..., ..., ... ... ve ... ... adına kaydedilmiştir. Davalının nüfus kayıtlarına bakıldığında ise dedesinin ... TC kimlik numaralı ... ve ..."den olma ... olduğu, davalının babasının ise ... ve ...’den olma ... olduğu, kadastro çalışmaları sonrası tapuda malik olan ... oğlu ... ...’ın davalının amcası olduğu ve tapuda ... oğlu ... yazan kişinin de davalının amcasının oğlu ... TC kimlik numaralı ... olduğu, davalının dedesi ... oğlu ... olmadığı dolayısıyla davalının tapudan kaynaklı hissesinin bulunmadığı sabit olup Bölge Adliye Mahkemesince davalının paydaş olduğundan bahisle yazılı gerekçelerle red kararı verilmesi doğru görülmemişir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulüyle HMK’nin 371. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesine gönderilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 24.02.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi