8. Hukuk Dairesi 2020/4484 E. , 2021/1772 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı alacaklı vekili, 23.07.2013 tarihinde borçlu ile üçüncü kişi arasında imzalanan enerji nakil hattı yapım sözleşmesine konu şantiyede borçlu şirkete ait malların haczedildiğini, borçlu şirketin sözleşme gereğince taahhüt ettiği işin yapımı için gerekli malzemeleri müvekkilinden satın aldığını, borçluya ait taşınır malların ambalajlı vaziyette haczedildiğini, üçüncü kişi tarafından dayanılan faturanın muvazaalı olduğunu, sevk irsaliyesinin düzenlenmediğini, işe başlanmadan hak edişin yapılamayacağını öne sürerek, davanın kabulü ile istihkak iddiasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı üçüncü kişi vekili, mahcuzlara ilişkin olarak borçlu şirket lehine hak ediş faturası düzenlendiğini, bu şekilde mülkiyetin müvekkiline geçtiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan ilk yargılama sonucunda, davanın reddine ilişkin verilen karar, davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 4.72018 tarihli ve 2015/19449 Esas, 2018/14860 Karar sayılı ilamı ile borçlu şirketin yapımını taahhüt ettiği işe henüz başlamamış oluşu ile taraflar arasında imzalanan sözleşmenin özellikle bedel ödemesi,malzeme temini ve ihrazat ile ilgili maddelerinin birlikte değerlendirilmesi, hak ediş raporu ile hak ediş faturasının mahcuzlara ilişkin olup olmadığı, hak ediş faturasının tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olup olmadığı, fatura bedellerinin ödenip ödenmediği, bu ödemenin ticari defter kayıtlarında yer alıp almadığı, netice olarak haciz tarihi itibarıyla dava konusu menkullerin mülkiyetinin hak ediş kapsamında davalı üçüncü kişiye geçmiş sayılıp sayılmayacağı noktasında bilirkişi raporu düzenlettirilmesi gerektiğinden bahisle eksik araştırma nedeniyle bozma kararı verilmiştir. Mahkemece,bozma ilamına uyularak faturalara konu malzemelerin borçlu şirkete ait olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı üçünü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, alacaklının İİK’nin 99. maddesine dayalı istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak bilirkişi raporu alınmış ise de, bilirkişi raporu bozmada yer verilen hususları tam olarak karşılamadığından hüküm kurmaya elverişli görülmemiştir. Bu durumda, davacı üçüncü kişi şirket ve borçlu şirketin defter ve kayıtları üzerinde yeniden inceleme yapılarak borçlu ile üçüncü kişi şirket arasında yapıldığı ileri sürülen sözleşme hükümleri kapsamında malzeme ve hak edişlere ilişkin düzenlemeler ve varsa şantiyeye ilişkin düzenlenen iş yeri teslim tutanakları ve tüm hak ediş raporlarının getirtilmesi, sözleşmenin özellikle bedel ödemesi, malzeme temini ve ihrazat ile ilgili maddelerinin tarafların dayandığı fatura ve sevk irsaliyeleri ile birlikte değerlendirilerek işe başlamadan temin edilen malzeme için hak ediş düzenlendiği iddialarının netleştirilmesi, hak edişlerin inşaat kapsamındaki puantaj yüzdesi, teslim, geçici kabul ve hak ediş durumlarının mahcuzlar için ayrı ayrı tespit edilmesi, öte yandan hak edişler, alacaklının ve üçüncü kişinin delil olarak sunduğu fatura ve sevk irsaliyeleri ile mahcuzların uyumlu olup olmadığı hususunun belirlenmesi ve özelikle hak ediş ödemelerine göre hacze konu menkullerin mülkiyetinin kimde olduğunun netleştirilmesi için aralarında elektrikçi bilirkişi ile maliye/muhasebeci bilirkişinin olduğu ayrıntılı, gerekçeli, hükme dayanak oluşturmaya yeterli ve Yargıtay denetimine elverişli farklı bir uzman bilirkişi kurulu raporu düzenlettirilmesi, bu doğrultuda elde edilen bilgilerin dava dosyasında bulunan diğer delillerle birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma sonucu davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ve hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı üçüncü kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK"nin 366 ve HUMK"un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca İİK"nin 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 02.03.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.