Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/8118
Karar No: 2021/11690
Karar Tarihi: 25.11.2021

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/8118 Esas 2021/11690 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacıların açtığı davada, tapuda orman alanı olarak kayıtlı olan arazinin tarım arazisi olarak değerlendirilmesi talep edildi. Ancak daha önce yapılan yargılamada verilen karar Yargıtay tarafından bozuldu ve orman niteliği korundu. Yargıtay'ın kararına uygun olarak yapılan son yargılamada, arazinin bir kısmı tarım arazisi olarak kabul edilmedi ve reddedildi. 6831 sayılı Kanun'un 1/j maddesine göre, eğimi %12'yi aşan ve toprak muhafaza karakteri taşıyan maki ve fundalık yerler orman sayılır. Öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu gözönünde bulundurularak, davanın reddedilmesi gerektiği belirtildi. Tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanun'un 45. maddesinin ilgili fıkraları Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildi ve kalan fıkraları da 5304 sayılı Kanun'un 14. maddesi ile yürürlükten kaldırıldı. Yollarla ormandan yer kazanılamayacağına dikkat çekildi.
8. Hukuk Dairesi         2021/8118 E.  ,  2021/11690 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece verilen hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Mahkemenin vermiş olduğu önceki karar Yargıtay tarafından bozulmuş olup uyulan bozma ilamında özetle; “Hukuk Genel Kurulu’nun 24.10.2001 tarihli ve 2001/8 - 964 Esas - 751 Karar sayılı ve 13.02.2002 tarihli ve 2002/8 - 183 Esas - 187 Karar sayılı kararları ile kadastro (tapulama) komisyonlarınca orman sayılarak tesbit harici bırakılan yerlerin orman kadastrosunun kesinleştiği güne kadar orman sayılacağı, yerel bilirkişi anlatımlarına göre de bu yerin 8-10 dönümünün çalılıktan temizlemek suretiyle tarım arazisi haline getirildiği, kalan kısmının halen taşlık, çalılık halde ve eğiminin %10-30 civarında ve orman bütünlüğü içinde olduğu, 6831 sayılı Kanun"un 1/j maddesine göre, eğimi %12"yi aşan ve toprak muhafaza karakteri taşıyan maki ve fundalık yerlerin orman sayılacağı, öncesi itibarıyla orman olan bir yerin tevzi yoluyla dağıtılamayacağı, dolayısıyla davacının dayandığı tevzi yoluyla oluşan tapu kaydının yönetimleri bağlamayacağı, tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanun"un 45. maddesinin ilgili fıkralarının, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 tarihli ve 31/13 Esas-Karar; 14.03.1989 tarihli ve 35/13 Esas-Karar ve 13.06.1989 tarihli ve 7/25 Esas-Karar sayılı kararları ile iptal edildiği ve kalan fıkralarının da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanun"un 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğu, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu gözönünde bulundurularak, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmasının isabetsizliğine” değinilmiştir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davacı ve mirasçıların davasının bozma ilamı doğrultusunda dosyada mevcut fen bilirkişi Süleyman Yılmaz"ın 04.09.2009 tarihli rapor ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen 20.900 m²"lik kısma yönelik davanın reddine, Mahkemenin 04.06.2010 tarihli ve 2002/56 Esas, 2010/395 Karar sayılı ilamının aynı bilirkişi raporunun krokisinde (B) harfiyle gösterilen kısmı yönünden kesinleştiğinden bu yönde karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, Mahkemece bozma gereklerine uygun biçimde hüküm verildiğine göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile Usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 35,90 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 23,40 TL"nin temyiz edenden alınmasına, 25.11.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi