Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/6311
Karar No: 2020/126
Karar Tarihi: 14.01.2020

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2019/6311 Esas 2020/126 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, söz konusu taşınmazın sahibi olduğunu ve tapu kaydının iptaliyle kendisi adına tescil edilmesini istemiştir. Davalılar ise taşınmazın gerçek maliki olmadıklarını ve davanın reddedilmesini savunmuşlardır. Mahkeme, davayı reddetmiştir. Ancak davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Daire dosyayı incelemiş ve mahkemenin vermiş olduğu kararı bozmuştur. Bu kararın ardından yeniden yapılan yargılama sonucunda, davacı ölmüş ve mirasçıları tarafından devam edilmiştir. Ancak mahkeme, mirasçıların davaya katılımını sağlamadan karar verilmiştir. Bu nedenle, karar bozulmuştur ve mahkemenin davacı mirasçılarını tespit ederek, yargılamaya devam etmesi gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri ise şöyledir:
- Türk Medeni Kanunu'nun 713/2 maddesi
- Türk Medeni Kanunu'nun 28/1 maddesi
- Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 55. maddesi
- Türk Medeni Kanunu'nun 605/1 maddesi
- Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 440/I maddesi.
8. Hukuk Dairesi         2019/6311 E.  ,  2020/126 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup, hükmün davacı (mirasçıları) tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
    K A R A R
    Davacı ... vekili, satın almak suretiyle 1987 yılından beri malik sıfatıyla kullanılan ve öncesi 2 parsel olan dava konusu 112 ada 1 parsel malikinin 20 yıl önce öldüğünü, tapu kaydının hukuki değerini yitirdiğini, davalıların taşınmaz üzerinde zilyetlik ve tasarrufu bulunmadığını açıklayarak tapu kaydının iptaliyle vekil edeni adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Bir kısım davalılardan ... ve arkadaşları vekili, taşınmazın malik sıfatıyla kullanılmadığını, kazanma koşullarının gerçekleşmediğini, yasal düzenlemenin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiğini açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuş, diğer davalılar yargılama oturumlarına katılmamışlardır.
    Mahkemece, 11.12.2014 tarih ve 2013/232 Esas, 2014/573 Karar sayısı ile verilen ilk kararın bir kısım davalılar ... ve müşterekleri vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; Dairenin 12.04.2016 tarih ve 2015/15025 Esas, 2016/6672 Karar sayılı ilamı ile; “... Kadastro Mahkemesi hükmünün kesinleştiği 29.06.1993 tarihinden Anayasa Mahkemesi"nce yürürlüğün durdurulması kararının verildiği 17.03.2011 tarihine kadar kanunda öngörülen 20 yıllık kazanmayı sağlayan zilyetlik süresinin davacı lehine gerçekleştiğinden söz edilemez. Her ne kadar tapu kaydında tescil tarihi Kadastro Mahkemesi"nin karar tarihi olan 09.09.1991 yazılı ise de hatalı olarak yazılan bu tarih itibarı ile dahi davacı lehine 20 yıllık kazanma süresi tamamlanmamış kazanma koşulları gerçekleşmemiştir. O halde; Mahkemece açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken,hatalı değerlendirme sonunda yazılı gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir....” gerekçesiyle “ ...hükmü temyiz eden ..., ... ve ... dışındaki davalılar lehine...” bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyma kararı verildikten sonra, davanın reddine şeklinde hüküm kurulmuş olup karar, davacı (mirasçıları) tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava; TMK"nin 713/2. maddesindeki ölüm nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Dava devam ederken taraflardan birisinin ölmesi halinde, TMK"nin 28/1. maddesi uyarınca ölen kişinin taraf ehliyeti son bulur. Ayrıca vekalet ilişkisi de ölüm ile son bulur. Bu nedenle davaya ölen tarafa karşı ve onun tarafından devam edilmesine imkan yoktur. Yalnız öleni ilgilendiren, yani mirasçılarına geçmeyen davalar, tarafın ölümü ile konusuz kalır. Bu davalara ölen tarafın mirasçılarına karşı veya mirasçıları tarafından devam edilmesine imkan yoktur. Yalnız ölen tarafı ilgilendirmeyen, yani mirasçıları da ilgilendiren, mirasçıların malvarlığı haklarını etkileyen davalar tarafın ölümü ile konusuz kalmaz. Bu davalara ölen tarafın mirasçılarına karşı veya ölen tarafın mirasçıları tarafından devam edilir. Mirasçıları ilgilendiren davalar, ölen tarafın mirasçılarına geçen alacakları, hakları ve mallarına ilişkin davalardır. Bu halde, ölen tarafın mirasçıları, davayı mecburi dava arkadaşı olarak hep birlikte takip ederler. Dava devam ederken davacı ölürse, davacının mirasçıları, davayı mecburi dava arkadaşı olarak hep birlikte takip ederler. Davalı ölürse dava davalının mirasçılarının hepsine karşı birlikte devam ettirilir. HMK"nin 55. maddesinde taraflardan birinin ölümü halinde, mirasçılar mirası kabul veya reddetmemişse, bu hususta kanunda belirlenen süreler geçinceye kadar davanın erteleneceği, bununla beraber hakimin, gecikmesinde sakınca bulunan hallerde, talep üzerine davayı takip için kayyım atanmasına karar verebileceği bildirilmiştir. TMK"nin 605. maddesinin birinci paragrafı gereğince yasal ve atanmış mirasçıların mirası TMK"nin 606. maddesi gereğince üç ay içinde reddedebilecekleri, bu üç aylık sürecin hak düşürücü süre olduğu, bu sürenin miras bırakanın ölümünü öğrendikleri tarihte başlayacağı, atanmış mirasçıların miras bırakanın tasarrufunun kendilerine resmen bildirildiği tarihten işlemeye başlayacağı bildirilmiştir.
    Somut olayda davacı ... (ilk karar sonrası) 21.04.2017 tarihinde vefat etmiş olup, ölüm ile vekalet ilişkisi sona ermekle; mirasçıların davaya katılımı sağlanıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde mirasçılarına bildirim yapılmadan, davanın sonuçlandırıldığı anlaşılmaktadır.
    Mahkemece yapılacak iş, ölen davacının yasal mirasçılarını tespit etmek ve tespit edilen bu mirasçılara, duruşma gün ve saatini bildirir davetiye tebliğ etmek, yasal mirasçıların davayı hep birlikte takip etmesi veya davayı takip edecek mirasçının diğerlerinin olurunu alması veya davanın miras şirketine atanacak temsilci aracılığıyla takip edilmesi halinde yargılamaya devam ederek davanın sonuçlandırılması olmalıdır.
    SONUÇ: Davacının (mirasçıları) temyiz itirazının yukarıda açıklanan nedenle kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının (mirasçıları) diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.01.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi