Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/9785
Karar No: 2020/128
Karar Tarihi: 14.01.2020

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2018/9785 Esas 2020/128 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2018/9785 E.  ,  2020/128 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Müdahalenin Men"i Ve Ecrimisil

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davalılar ... ve ..."e karşı açılan davanın husumetten reddine davalılar ..., ... İlik ve ..."e karşı açılan davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalılardan ... vekili ile dahili davalı ... ... vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
    K A R A R
    Davacı kooperatif, kayıt maliki ile yaptıkları kat karşılığı inşaat sözleşmesi sonucu 807 ada 5 parsel sayılı taşınmaza inşa edecekleri binadan 5 adet bağımsız bölümün adı geçene teslimi konusunda anlaştıklarını, kayıt malikinin ölmesi sonucu geriye mirasçı olarak kalan davalılar ...ve ..."in tapudaki paylarını üçüncü kişilere satış suretiyle temlik etmesi sonucu kat karşılığı inşaat sözleşmesinin sona erdiğini, sözleşmenin feshi için açılan dava sürecinde kendileri tarafından inşa edilen dairelerin işgal edildiğini, anılan dairelerin ... ve ...’e ayrı ayrı kiralandığını, dava konusu 3 numaralı bağımsız bölümünde davalı ..."nın kullanımında olduğunu ve taşınmazın kendisine ait olduğunu ileri sürerek davalıların elatmalarının önlenmesine ve ecrimisile karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ..., kayıt maliklerinden satış vaadi sözleşmesi sonucu taşınmazı edindiğini ayrıca tahsisin kooperatif tarafından yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Yargılama aşamasında davalı ...’nın hissesini devir alan ...’in dahili davalı olarak davaya dahil edildiği anlaşılmaktadır.
    Mahkemece, davalılar ...ve ... yönünden davanın husumet yokluğundan reddine, davalılar ... ve ..."ya yönelik davanın kısmen kabulüne dair verilen ilk karar, Yargıtay 1.Hukuk Dairesince " ... dava konusu 807 ada 5 parsel sayılı taşınmazın paylı mülkiyet üzere olup, davacı kooperatif ile davalı ...’nın ve dava dışı bir çok kişinin kayden paydaş bulundukları, diğer davalıların kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir haklarının bulunmadığı, kat irtifakı veya kat mülkiyeti kurulmamış taşınmaz üzerinde 12 Bloktan oluşan Palmiye Sitesi içerisinde bulunan 280 adet daireden birisi olan N10 Blok zemin kat 3 nolu dairenin, eldeki davanın konusunu teşkil ettiği ve davalı ...’nın kullanımında bulunduğu; davalılar ...ve ...’in ise çekişmeli taşınmaza herhangibir müdahalelerinin olmadığı belirlenmek ve benimsenmek suretiyle ...ve ... bakımından husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur.... taraflar arasındaki çekişmenin çözüme kavuşturulabilmesi için, öncelikle çekişme konusu taşınmazda, pay sahibi olan tüm paydaşlar arasında harici bir taksim olup olmadığı veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığının saptanması, böylesi bir durum söz konusu ise, çekişmeli bölümün (dairenin) kimin kullanımına özgülendiğinin belirlenmesi, kullanımın davalı ...’ya bırakıldığının tespiti halinde ...’nın diğer davalı ...’ya tasarruf ettirmesine değer verileceğinin gözetilmesi; taşınmazda yapılmış bir harici taksim veya oluşmuş bir fiili kullanım biçimi söz konusu değilse, davacı yönünden intifadan men koşulunun gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması gerektiği tartışmasızdır.Hal böyle olunca; yukarıda değinilen ilke ve olgular gözetilmek suretiyle araştırma ve inceleme yapılması, toplanan ve toplanacak olan delillerin birlikte değerlendirilmesi, ondan sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, noksan soruşturma ile yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir...." gerekçesiyle bozulmuş, Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, davalıların davacı tarafından inşa edilen binalarda hak sahibi olmadığı gerekçesiyle davalılar ...ve ... yönünden davanın husumet yokluğundan reddine, davalılar ..., ... ve ..."e yönelik elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerinin kabulüne dair verilen karar, davalılardan ... Şengüler ve dahili davalı ... ... vekilince temyiz edilmiştir.
    Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişmeli, tarla nitelikli, 86.316m² büyüklüğündeki 807 ada 5 parsel sayılı taşınmazın muhtelif sayıda paydaşının bulunduğu, davacı kooperatif ile davalı ..."nın dava tarihi itibariyle pay maliki olup yargılama aşamasında (davalı ...’nın) payını dahili davalı ...’e devrettiği, diğer davalıların ise kayıttan veya mülkiyetten kaynaklı bir haklarının bulunmadığı, davacı ile kayıt maliki ... arasında 23.05.1995 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiği, sözleşme içeriğine göre 5 adet bağımsız bölümün dava dışı ..."ye verileceği hususunda anlaşıldığı, adı geçenin 11.01.1999 tarihinde ölümü taşınmazda bulunan 900/50400 hissesinin mirasçı davalılar ...ve ..."e kaldığı, davalılar ...ve ..."in tüm paylarını 22.06.1999 tarihinde dava dışı ..."e satış suretiyle devrettikleri, dava dışı ..."den de 3.kişilere payların temlik edildiği, eldeki dosya davacısı tarafından açılan kat karşılığı inşaat sözleşmesinin Üsküdar 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/139 Esas – 2006/55 Karar sayılı kararı ile iptaline karar verilerek, kararın derecattan geçerek 05.11.2007 tarihinde kesinleştiği, davalılar ...ve ..."in Üsküdar 9.Noterliğinin 13.01.2005 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi sonucu kendilerine kalacağı kararlaştırılan 5 adet bağımsız bölümden 3 adetini dava dışı ..., 2 adetini davalı ..."ya satmayı vaadettikleri, bu arada tapuda pay maliki olmayan davalı ..."nın dava dışı ..."na tapu iptal ve tescil davası açtığı, Üsküdar 5.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/191 Esas, 2005/400 Karar sayılı dosyasında ..."in açılan davayı kabul etmesi üzerinde kendi adına kayıtlı 500/86316 paydan 200/86316 payın iptaline karar verilerek davalı ... adına tesciline karar verildiği, kararın temyiz edilmeden 04.01.2006 tarihinde kesinleştiği, davacı kooperatifin 12.05.1997 tarihli ve 157 Karar numarası ile mirasbırakan ..."nin sözleşme konusu kendisine kalacak dairelerden 3 adedini ..., 2 adetini davalı ..."ya devri hususunda ... tarafından verilen dilekçesinin kabulüne karar verildiği, davacı kooperatifin 30.12.2004 tarihli hesap tetkik komisyonu raporu doğrultusunda üye imzalarının sahte olduğunu savunduğu, davacı kooperatifin eldeki dosya davalıları ...ve ... ile dava dışı ... ve ..."ye açtıkları elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istekli davanın Üsküdar 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin 20.01.2011 tarihli ve 2009/55 Esas, 2011/6 Karar sayılı kararı ile davacının üstün hakkı olmadığı gerekçesiyle reddine karar verilerek, kararın Yargıtay 15.Hukuk Dairesinin 16.01.2012 tarihli ve 2011/2778 Esas, 2012/11 Karar sayılı kararı ile onanmasına karar verildiği, dava konusu taşınmazda kooperatife ait 12 bloktan oluşan 280 daireden ibaret sitenin bulunduğu, çekişme konusu yerin n-10 blok 3 numaralı daire olduğu, 5 parsel sayılı taşınmazda dava dışı muhtelif sayıda yapı bulunduğu anlaşılmaktadır.
    Hemen belirtilmelidir ki, paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan payına vaki elatmanın önlenilmesini her zaman isteyebilir. Hatta elbirliği mülkiyetinde dahi paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine elatmanın önlenilmesi davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı ya da kullanabileceği bir kısım yer varsa açacağı elatmanın önlenilmesi davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre, payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu elatmanın önlenilmesi davası ile değil, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir.
    Öte yandan, yurdumuzda sosyal ekonomik nedenlerle kırsal kesimlerden kentlere aşırı akım, nüfus çoğalması, büyük mesken ve işyeri ihtiyacı nedeniyle hızlı yapılaşma karşısında görevli mercilerin aciz kalmaları veya çeşitli nedenlerle göz yummaları sonucu, izinsiz, ruhsatsız, resmi kayıtlara bağlanmayan büyük yerleşim alanları oluştuğu, bu arada paylı taşınmazların tapuda resmi ifrazları yapılmadan paydaşlar arasında haricen veya fiilen taksim edilip üzerlerine büyük mahalleler hatta beldeler yapıldığı bir gerçektir.
    Bilindiği üzere 4721 s. Türk Medeni Kanunu"nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu"nun (TBK) 237., Borçlar Kanunu"nun (BK) 213.), Tapu Kanunu"nun 26. maddeleri hilafına tapulu taşınmazlarda harici veya fiili taksim ile payların mülkiyeti ana taşınmazdan ayrılamaz. Ne var ki, taşınmazın kullanma biçimi tüm paydaşlar arasında varılan bir anlaşma ile belirlenmiş yada fiili bir kullanma biçimi oluşmuş, uzun süre paydaşlar bu durumu benimsemişlerse kayıtta paylı, eylemsel olarak (fiilen) bağımsız bu oluşumun tapuda yapılacak resmi taksime veya ortaklığın satış suretiyle giderilmesine yahut o yerde bir imar uygulaması yapılmasına kadar korunması, "ahde vefa" kuralının yanında TMK"nin 2. maddesinde düzenlenen iyi niyet kuralının da bir gereğidir. Aksi halde, pek çok kimse zarar görecek toplum düzeni ve barışı bozulacaktır.
    O halde, paydaşlar arasındaki elatmanın önlenilmesi davalarında öncelikle tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon planının olup olmadığı veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığı üzerinde özenle durulmalı, varsa çekişmeli yerin kimin kullanımına terk edildiği saptanılmalı, harici veya fiili taksim yoksa uyuşmazlık yukarıda değinildiği gibi, TMK"nin müşterek mülkiyet hükümlerine göre çözümlenmelidir.
    Somut olaya gelince; davacı kooperatif ile davalılar ...ve ... mirasçısı ... arasında 23.05.1995 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile pay malikinin taşınmazdaki yarı payı uhdesinde bırakarak diğer yarısını davacı kooperatife devretmesi karşılığında 5 adet daire alınması hususunda anlaştıkları, davacı tarafça sahteliği ileri sürülse de kooperatifin 12.05.1997 tarihli ve 157 sayılı kararı ile ... tarafından dairelerin 2 adetinin davalı ..."ya verilmesine ilişkin dilekçesinin kabulüne karar verildiği, dava dışı muris ..."nin 11.01.1999 tarihinde öldüğü, mirasçıları olan davalılar ...ve ..."in taşınmazda intikal eden payları 22.06.1999 tarihinde dava dışı ..."e sattığı ve adı geçenlerin davalı ... ve dava dışı ..."e 13.01.2005 tarihinde noterde düzenlenen satış vaadi sözleşmesi ile 2 adet daireyi davalı ..."ya 3 adet daireyi dava dışı ..."e satmayı vaadettiği, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin mahkemece feshine karar verilerek, kararın kesinleştiği, davalı ..."nın dava dışı ..."e açtığı tapu iptal tescil davası sonucunda ise pay maliki olduğu, davacı kooperatifin ise dava dışı ..."e açtığı elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davasının reddine karar verilerek, kararın derecattan geçerek onandığı, davalı ..."nın çekişme konusu n-10 blok 3 numaralı dairedeki uzun süreli kullanımı da birlikte değerlendirildiğinde taşınmazın adı geçen davalıya özgülendiği anlaşılmaktadır.
    Hal böyle olunca; davalılar ... ve ... ile dahili davalı ... ...’e yönelik davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru değildir.
    Kabule göre de, dahili davalı ... ... yargılama aşamasında davalı ...’in payını satın almış olup dava tarihine kadar talep edilen ecrimisil alacağınından sorumlu tutulması da isabetli olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davalılardan ... ve dahili davalı ... ... vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulüyle, hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene ayrı ayrı iadesine, 14/01/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi