8. Hukuk Dairesi 2018/4530 E. , 2020/129 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi-Ecrimisil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı vekili, müvekkilinin paydaş olduğu dava konusu 1688 parsel sayılı taşınmazın 1998 tarihinden beri davalı tarafından işgal edildiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesine ve 7.600,00 TL (ıslah ile birlikte 17.372,00 TL) ecrimisile karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin davacının hissesini 21.08.1984 tarihli harici satış senedi ile satın aldığını, davacının haksız ve kötüniyetli olduğunu, davacının harici satış bedelini rayiç değeriyle müvekkiline iade etmeden eltamanın önlenmesi ve ecrimisil talep edemeyeceğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; davanın kabulü ile “davacının dava konusu olan ... köyü denizkıyısı mevkii 1688 nolu parselde davacının hissesine el atmasının önlenmesine ve 17.372,00 TL ecrimisil bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ecrimisil alacağının 7.600,00 TL kısmına dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,” karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, paydaşlar arası elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, çekişme konusu 1688 parsel sayılı taşınmazın taraflar ve dava dışı ... adına paylı mülkiyet üzere kayıtlı olduğu, davacının dava konusu taşınmazdaki hissesini 21.08.1984 tarihli harici satış senedi ile davalıya sattığı ve davalının dava konusu taşınmazı tasarruf ettiği anlaşılmaktadır.
1.Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalı vekilinin, elatmanın önlenmesine yönelen temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Bilindiği üzere, Türk Medeni Kanunu"nun 706, Türk Borçlar Kanunu"nun 237, 2644 sayılı Tapu Kanunu"nun 26 ve 1512 sayılı Noterlik Kanunu"nun 60. maddesi hükümleri uyarınca tapuda kayıtlı olan taşınmazların resmi şekilde yapılmayan satışlarına hukukça değer tanınamaz ve mülkiyetin naklinin sebebini teşkil etmez. Bu husus, kamu düzeniyle ilgilidir ve re"sen gözetilir. Davacı, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talebinde bulunmuştur. Harici satışın hüküm ifade etmemesi durumunda taraflar verdiklerini geri alabilirler. 10.07.1940 tarihli ve 1939/2 Esas, 1940/77 Karar sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararına göre “Haricen yapılan (tapu memuru huzurunda yapılmayan) taşınmaz mal satışından dönüldüğünde, satış bedelini geri vermeyen taraf, parası geri verilinceye kadar yararlandığı ürünleri ödemek ve ecrimisil vermekle yükümlü değildir.” denilmek suretiyle benimsenen kural gereğince haricen satın alanın fuzuli şagil olmadığı gözetilerek ecrimisille sorumlu tutulamayacağı öngörülmüştür. O halde, davalının çekişmeli taşınmazları haricen satın aldığı gözetildiğinde haksız işgalci konumunda olduğu söylenemez.
Hâl böyle olunca, mahkemece, ecrimisil isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ve yasal olmayan gerekçelerle yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.
SONUÇ: Davalı vekilinin, temyiz itirazları yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenle yerinde olduğundan kabulüyle, usul ve yasaya uygun bulunmayan hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle reddine, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 14.01.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi