8. Hukuk Dairesi 2019/5812 E. , 2020/142 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece verilen davanın reddine dair kararın davacılar tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 01.02.2016 tarihli ve 2014/18043 Esas, 2016/1717 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmiş, davacılar vekili tarafından süresinde kararın düzeltmesi istenilmiş, davacılar vekilinin karar düzeltme talebinin kısmen kabulüne, sair karar düzeltme taleplerinin reddine karar verilmişti. Davacılar vekili tarafından Yargıtay ilamında maddi hata olduğu gerekçesi ile yeniden inceleme talep edilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 427 ve devamı maddelerine göre, mahkemelerden verilen nihai kararlara karşı temyiz yoluna başvurulduktan sonra ilgili dairesince verilen bozma veya onama kararlarına karşı HUMK"un 440. maddesi uyarınca karar düzeltme istenebilir. Yine HUMK"un 442. maddesi hükmü gereğince bir defadan ziyade karar düzeltme yoluna gidilemez.
Davacı vekili, kardeş olan tarafların 04.03.1992 tarihinde ... 1.Noterliğinde düzenlenen sözleşmeyle, murislerinden kalan taşınmazlarla ilgili karşılıklı feragatte bulunduğunu, buna göre davacının ölü eşi Sultan"dan gelen tüm taşınmazlar ile yine Sultan"a annesi ve babasından kalıp da davacıya intikal edecek tüm taşınmazların davalıya verileceğinin, bunun karşılığında da tarafların anne ve babalarından miras kalan tüm taşınmazlarda davalıya isabet edecek payların davacıya devredileceğinin kararlaştırıldığını açıklayarak, dava konusu 222, 233 ve 854 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydının davalının payı oranında iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, tarafların noterde düzenlenen sözleşme doğrultusunda bir kısım edimlerini yerine getirdiğini, bu kapsamda davalının 6 adet taşınmazdaki hisse devrine karşılık, davacının 4 adet taşınmazdaki hissesini devrettiğini, davacının edimini yerine getirmeden davalıdan edimini yerine getirmesini isteyemeyeceğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, “Taraflar arasındaki sözleşmenin mirastan feragat sözleşmesi olmayıp miras payının devri (TMK mad.677) niteliğinde olduğu, davacı tarafın sözleşme gereğince edimlerini yerine getirmediği, bu nedenle de davalıdan sözleşmeye göre taşınmazların adına tescilini isteyemeyeceği; ayrıca talebe konu taşınmazlardan bir kısmının davalıya miras yoluyla intikal eden taşınmazlar olmadığı” gerekçesiyle; “Davanın reddine” dair verilen 09.05.2014 tarihli ve 2012/661 Esas, 2014/288 Karar sayılı kararın, davacılar vekili tarafından temyizi üzerine, Dairenin 1.2.2016 tarih ve 2014/18043 Esas, 2016/1717 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmiş, davacılar vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi talebinde bulunulmuş, Dairenin 13.6.2018 tarihli ve 2016/12813 Esas, 2018/14150 Karar sayılı ilamı ile, davaya konu 854 parsel sayılı sayılı taşınmazda ..."nin annesi ..."ın pay maliki olduğu kararın düzeltilmesi aşamasında anlaşıldığından, Mahkemece bu parsel yönünden de kabul kararı verilmesi gerekirken ret kararı verilmesinin doğru olmadığı gerekçesi ile, bu yönden davacılar vekilinin karar düzeltme dilekçesinin kabulü ile 854 parsel sayılı taşınmaza yönelik olarak da hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Her ne kadar davacı vekili tarafından maddi hata neticesinde dava konusu 233 parsel sayılı taşınmaz yönünden herhangi bir inceleme yapılmadığı belirtilmiş ise de, Daire’nin 13.6.2018 tarihli ilamında, davacılar vekilinin 854 parsel sayılı taşınmaza yönelik karar düzeltme isteği kabul edilip sair karar düzeltme istekleri ret edilmiş olmakla bu parsel yönünden de inceleme yapılmış olduğundan, 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi atfı ile HUMK"un 442. maddesi gereğince birden fazla karar düzeltme yoluna başvurulamayacağından ve kararda maddi hata da bulunmadığından davacılar vekilinin talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Davacılar vekilinin 29.04.2018 tarihli dilekçesinin yukarıda açıklanan nedenlerle REDDİNE, 14.01.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.