Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/16031
Karar No: 2020/164
Karar Tarihi: 15.01.2020

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2018/16031 Esas 2020/164 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2018/16031 E.  ,  2020/164 K.

    "İçtihat Metni"

    DAVA TÜRÜ : Soybağının Reddi
    MAHKEMESİ : Mersin 6. Aile Mahkemesi

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mersin 6. Aile Mahkemesinin 15.11.2017 tarihli ve 2017/236 Esas, 2017/774 Karar sayılı kararıyla davanın reddine karar verilmiş, Mahkeme hükmüne karşı davacı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine şeklinde hüküm kurulmuş olup, bu kez davacı Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyizi üzerine Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    KARAR
    Davacı ... dava dilekçesinde, kendi nüfus kaydına çocuğu olarak kayıtlı 08.02.2007 doğumlu ..."ın kendi çocuğu olmadığını ileri sürerek soybağının reddine karar verilmesini istemiş; Mahkemece, hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
    Davanın reddine dair verilen karar davacı tarafından istinaf edilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi üzerine davacı tarafından istinaf isteminin esastan red kararı temyiz edilmiştir.
    Dava, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 286 ve devamı maddelerinde düzenlenen baba tarafından çocuk ve anne aleyhine açılan soybağının reddi davasıdır.
    Mahkemenin, davanın esası hakkında yargılama yapabilmesi (davayı esastan inceleyebilmesi) için varlığı veya yokluğu gerekli olan haller, dava (yargılama) şartlarıdır. Dava şartları gerçekleşmeden bir davanın esası incelenemez; davanın incelenip karara bağlanabilmesi, dava şartlarının varlığı veya yokluğuna bağlıdır. Hakim, dava şartı eksikliğini kendiliğinden dikkate alır, tarafların bu konuda ayrıca talepte bulunmasına gerek yoktur. Ancak, taraflar bu konuda hakime yardımcı olabilir, hakimin bu konuya dikkatini çekebilirler. Davanın esası hakkında inceleme yapılabilmesi için varlığı gerekli hallere, olumlu dava şartları (görev, hukuki yarar gibi); yokluğu gerekli hallere ise olumsuz dava şartları denilmektedir (kesin hüküm gibi). Olumsuz dava şartlarından birisi mevcutsa veya olumlu dava şartlarından biri mevcut değilse, davanın esası incelenemez. Bunun amacı, bir davanın esası hakkında incelemeye geçilebilmesi için gerekli bütün şartları ve bunların incelenmesi usulünü tespit etmek, böylece davaların daha çabuk, basit ve ekonomik bir şekilde sonuçlanmasına yardımcı olmaktır.
    Dava şartlarından biri olmadan açılan dava da, açılmış (var) sayılır, yani derdesttir. Dava şartının eksik olması halinde nasıl bir usul işlemi yapılacağı, 6100 sayılı HMK’nin 115. maddesinde belirlenmiştir. Anılan maddenin ikinci fıkrasında “Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.
    Kesin hüküm, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nda dava şartı olarak kabul edilmiştir. Buna göre kesin hüküm, 6100 sayılı HMK"nin 303. maddesinde "Bir davaya ait şeklî anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir. Bir hüküm, davada veya karşılık davada ileri sürülen taleplerden, sadece hükme bağlanmış olanlar hakkında kesin hüküm teşkil eder. Kesin hüküm, tarafların küllî halefleri hakkında da geçerlidir..." hükmü bulunmaktadır. Bu hükme göre kesin hükümden bahsedebilmek için; a)davanın taraflarının aynı olması ve b) dava sebeplerinin aynı olması ve c) dava konusunun aynı olması gerekir. Tarafların aynı olmasından anlaşılması gereken; her iki davada da tarafların aynı kişiler olması anlamına gelir. Ancak bir hükmün daha sonra açılan bir davada maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmesi için şekli anlamda kesinleşmiş olması bir başka ifade ile derdest olmaması gerekir. Hükmün kesinleştiği de HMK"nin 302/4.maddesi gereği ilamın altına veya arkasına yazılıp, tarih ve mahkeme mührü konmak ve başkan veya hâkim tarafından imzalanmak suretiyle belirtilir. Kesin hüküm, taraflar ve tarafların küllî halefleri için olumsuz dava şartıdır.
    Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda somut olay incelendiğinde; 08.02.2007 doğumlu ..."ın evlilik dışı doğum olarak 28.05.2008 tarihinde annenin bekarlık hanesine baba bağı olmaksızın tescil edildiği, çocuk ile baba arasındaki soybağının Diyarbakır Aile Mahkemesinin 2008/286-2009/1135 sayı ve 11.02.2010 kesinleşme tarihli mahkeme ilamı ile kurulduğu tespit edilmiştir. Buna göre Mahkemece, kesinleşmiş mahkeme ilamı ile soybağı kurulmuş olduğundan Diyarbakır Aile Mahkemesinin 2008/286-2009/1135 sayılı babalığın hükmen tespitine dair kesin hüküm kabul edilerek dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken dava şartı dikkate alınmadan davanın hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesi ile reddine karar verilmesi doğru değil ise de; bu husus yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden ve hükmün redde ilişkin bölümü sonucu itibari ile doğru görüldüğünden, 6100 sayılı HMK"nin 370. maddesi uyarınca hükmün gerekçesinin açıklanan şekilde değiştirilerek ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle temyiz itirazlarının kabulü ile Adana Bölge Adliye Mahkemesi (2.) Hukuk Dairesi"nin 20.09.2018 tarihli ve 2018/525 Esas, 2018/760 Karar sayılı istinaf isteminin esastan reddine dair kararının KALDIRILMASINA, Yerel Mahkeme hükmünün yukarıda açıklanan şekilde gerekçesi değiştirilmek suretiyle 6100 sayılı HMK"nin 370. maddesi gereğince DÜZELTİLMİŞ BU ŞEKLİ İLE ONANMASINA, HMK"nin 373/1.maddesi gereği kararın bir örneğinin Adana Bölge Adliye Mahkemesi (2.) Hukuk Dairesine, dosyanın ise ilk derece mahkemesi Mersin 6. Aile Mahkemesine gönderilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 15.01.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi