Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/6010
Karar No: 2020/507
Karar Tarihi: 22.01.2020

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2019/6010 Esas 2020/507 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2019/6010 E.  ,  2020/507 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece verilen davanın reddine dair kararın davacı üçüncü kişi vekili ve davalı borçlu vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 07.05.2019 tarihli ve 2016/10241 Esas, 2019/4696 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Davalı alacaklı vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı üçüncü kişi vekili, borçlu şirket aleyhine yapılan takip nedeniyle müvekkilinin işyerinde haciz yapıldığını, borçlu şirket yetkilisinin icra memurlarından hemen önce haciz mahalline geldiğini, borçlu ile aralarında bağlantı bulunmadığını, mahcuzlara ilişkin istihkak iddialarının kabulü ile hacizlerin kaldırılmasına ve davalı alacaklı aleyhine tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı alacaklı vekili; davacı üçüncü kişi ile borçlunun aynı yerde faaliyette olduğunu, hacizde borçlunun hazır bulunduğunu, her iki firmanın birlikte hareket ettiğini ve tek elden yönetildiğini iddia ederek, davanın reddine davacı aleyhine tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı borçlu vekili; dava konusu menkullerin borçluya ait olmadığını, takip alacaklısının iddialarının yersiz olduğunu, davacı ve borçlu şirketlerin ortaklık yapısının farklı olduğunu beyan etmiştir.
    Mahkemece; her ne kadar üçüncü kişi şirketin bulunduğu kısımda haciz yapılmış ise de; borçlu şirket ve üçüncü kişi şirketin sonradan örülen duvarla ayrılmış olması, borçlu şirket ortağı ... haciz sırasında haciz mahallinde bulunuyor iken, sonradan ayrılması ve haciz adresinde borçlu şirkete ait evraklar bulunması, alacaklı vekilinin sunduğu web. sayfası görüntüsüne göre, üçüncü kişinin web sayfasında borçlu şirketin ortağı olan ... isminin ve telefon numarasının yazılı olması, borçlu ve üçüncü kişi arasında muvazaa olarak değerlendirilmiş, ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmün davacı üçüncü kişi tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 07.05.2019 tarihli ve 2016/10241 Esas 2019/4696 Karar sayılı ilamı ile; üçüncü kişiye ait işyerinde yapılan hacizde borçlu şirket ortağının hazır bulunması ve borçlu şirketin evraklarına ilişkin 2014 yılı Kasım ayına ait klasörün bulunması nedeniyle, İİK"nin 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesi borçlu dolayısıyla alacaklı yararına olup, bu yasal karinenin aksinin davacı üçüncü kişi tarafından inandırıcı ve güçlü delillerle ispat edilmesi gerektiği, davacı üçüncü kişi vekilinin ispat vasıtası olarak mahcuz makinelere ait olduğu iddiasıyla borcun doğumundan önce düzenlenen gümrük beyannamelerini sunduğu, resmi kayıt niteliği taşıyan bu belgelerde üçüncü kişinin adresinin haciz adresi olduğu, makinelerin seri numaralarının da evraklarda bulunduğu, yine üçüncü kişi şirketin borcun doğumundan önce düzenlenen 25.12.2012 tarihli, üç yıl süresince geçerli olan resmi makamlarca onaylı yatırım teşvik belgesi ve ekinde teçhizat listesi sunulduğu, Mahkemece, üçüncü kişi vekilinin, borçlu şirket ortağının hacizden hemen önce haciz mahalline çay içmek bahanesiyle geldiği, hacizde bulunan klasörün bu sırada bırakıldığı, borçlu ile faaliyette bulunulan alanın tek numarası olduğu, ancak büyük olması nedeniyle bölmelere ayrılarak kullanılmakta olduğu, başka firmaların da diğer bölmeleri kullandığı ve numara almak üzere ilgili başvurular yapıldığı, elektrik ve su aboneliklerinin bu yüzden sadece borçlu adına olduğu, bulunulan bölgedeki çoğu şirketin faaliyet konularının aynı olduğuna dair iddiaları değerlendirilerek; dosya kapsamındaki belgelerden üçüncü kişinin kuruluş tarihinin borcun doğumundan önce olması, borçlu şirket ortakları ile aralarında bağ bulunmamasının anlaşılmasına göre; haciz mahallinde keşif yapılmak suretiyle borçlu ve üçüncü kişinin haciz sırasındaki faaliyet alanlarının krokisi çizilip, ayrı alanlarda faaliyet gösterip göstermediklerinin net olarak tespit edildikten sonra, üçüncü kişinin sunduğu gümrük beyannameleri, üçüncü kişi defterleri ve mahcuzlar üzerinde bilirkişi aracılığıyla defterde kaydının olup olmadığı, seri numaralarının aynı olup olmadığı hususlarında inceleme yapılarak dosyadaki diğer delillerle birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik incelemeyle karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiş, davalı alacaklı vekili tarafından karar düzeltme isteğinde bulunulmuştur.
    Dava üçüncü kişi İİK"nin 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir.
    Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre; dava konusu 06.02.2015 tarihli haczin, ödeme emrinin borçlu şirket çalışanı ... 30.01.2015 tarihinde tebliğ edildiği adreste yapıldığı,haciz adresine ilk gidildiğinde çalışan ... ve borçlu şirket ortağı ... hazır olduğu,borçlu şirket vekilinin yolda olduğu beyanı üzerine bitişik firmaya geçildiği, iki firma arasındaki bölmenin yaklaşık 3-4 metre genişliğinde, 2 metre yüksekliğinde yeni sıvanmış bir bölüm olduğunun tutanağa geçtiği, hazır olan üçüncü kişi şirketin yetkilisinin borçlu şirket ile bir ilgilerinin olmadığını, o esnada hazır bulunan forkliftin ise borçlu şirkete ait olup ödünç alındığını beyan ettiği, üçüncü kişi şirketin faaliyet gösterdiği iddia edilen kısımda borçlu şirket ortağı ... hazır olduğu ve icra heyetini görünce adresi terk ettiği, muhasebe bölümünde bir dosya içerisinde borçlu şirkete ait bir çok evrak bulunduğu, alacaklı vekilince delil olarak dayanılan ... 22. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/262 Esas sayılı dosyasına ilişkin olarak sunulan evraklar ve UYAP kayıtlarına göre,borçlu şirketi ortaklarından ... diğer ortak ... aleyhine "elbirliği ile malik olunan mal üzerinde hırsızlık" iddiası ile suç duyurusunda bulunduğu, anılan ceza yargılamasında Ercan Duman"ın üçüncü kişi şirketin %40 hisse sahibi gayrı resmi ortakları olduklarını, üçüncü kişi şirketin tek ortağının ... akrabası olduğunu, dolapları borçlu şirketin aldığını, bedellerini ödediğini ancak faturaların üçüncü kişi şirket adına kesildiğini beyan ettiği, borçlu şirket muhasebecisinin de benzer beyanların yanı sıra borçlu şirketin borçlarından dolayı üçüncü kişi şirketin kurulduğunu, borçlu şirketin de bu şirkete gayri resmi ortak olduğunu, dolapların ödemelerini de bizzat ... yaptığını beyan ettiği, borçlu şirketin diğer ortağı ... da üçüncü kişi şirketten ödünç makineler alındığını beyan ettiği, Mahkemece borçlu şirkete ait bazı makinaların sanık tarafından müştekiye haber vermeden satıldığı, bir kısım makinelerin de akrabası olan hemen yanda faaliyet gösteren üçüncü kişi şirkette verildiği gerekçesi ile cezalandırılmasına karar verildiği, tüm bunların yanısıra üçüncü kişi şirkette işçi olarak çalışmakta iken emeklilik nedeni ile işten ayrılan tanığın iş başvurusunun borçlu şirkete olmasına rağmen, üçüncü kişi şirketçe işe alındığını, iki şirketin yan yana olup ortada geçişi sağlayan duvarın daha sonra kapatıldığını, her iki şirketin ortaklarının aynı olduğunu, çalıştığı dönemde bir kısım malların borçlu şirket tarafından üçüncü kişi şirket tarafına getirildiğini gördüğünü, getirilen makinelerın üçüncü kişi şirket bölümünde kullanılmasını gerektirir bir iş olmadığını beyan ettiği, bu bilgiler ışığında İİK"nin 97/a maddesinde düzenlenen karinenin, borçlu dolayısıyla alacaklı yararına olduğu, ispat yükü altında olan ve karinenin aksini her türlü delille kanıtlama olanağına sahip davacı üçüncü kişinin, karinenin aksini güçlü ve inandırıcı delillerle ispatlayamadığı, bu koşullarda, istihkak iddiasının, alacaklıdan mal kaçırmak amacıyla danışıklı olarak ileri sürüldüğünün ve muvazaalı işlemler yapıldığının kabulü gerektiği anlaşılmakla, Mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı üçüncü kişinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün onanması gerekirken, bozulduğu anlaşıldığından, bozma kararının kaldırılarak hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile; Dairemizin 07.05.2019 tarihli ve 2016/10241 Esas 2019/4696 Karar sayılı bozma kararının kaldırılarak, usul ve Yasa"ya uygun olan Yerel Mahkeme hükmünün ONANMASINA, 29,20 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 25,20 TL"nin temyiz eden davacı üçüncü kişi ve davalı borçludan ayrı ayrı alınmasına, 22.01.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi