Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/4158
Karar No: 2020/7535
Karar Tarihi: 24.11.2020

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2020/4158 Esas 2020/7535 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Dava, bir taşınmazın kıyı kenar çizgisi içinde kalması nedeniyle tapu kaydının iptali, müdahalelerin önlenmesi ve yıkım kararı talebiyle açılmıştır. İlk derece mahkemesi davanın kabulüne, 1288 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile kıyı olarak terkinine ve davalının müdahalesinin men edilmesine karar vermiştir. Davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuş ve Bölge Adliye Mahkemesi, İlk Derece Mahkemesi kararını kısmen kabul ederek davanın kısmen kabul kısmen reddine karar vermiştir. Davacının elatmanın önlenmesi ve yıkım talebine ilişkin temyiz itirazları kabul edilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur. Dosyada yapılan araştırmalar sonucunda, söz konusu yapının kime ait olduğu konusunda herhangi bir araştırma yapılmadığı ve mahkemece yanlış hüküm tesis edildiği belirtilmiştir. Kararda, dava Türk Medeni Kanunu'nun 715 ve 999. maddeleri ile 3621 sayılı Kıyı Kanunu'na dayandığı ifade edilmiştir.
8. Hukuk Dairesi         2020/4158 E.  ,  2020/7535 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Terkin, Elatmanın Önlenmesi, Yıkım
    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : Samandağ 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Samandağ 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 22.02.2019 tarihli ve 2017/694 Esas, 2019/154 Karar sayılı kararıyla kabulüne karar verilmiş, Mahkeme hükmüne karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Adana Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak, davanın kısmen kabulüne şeklinde hüküm kurulmuş olup, bu kez taraf vekillerinin Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyizi üzerine Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    KARAR

    Davacı Hazine vekili, davaya konu 1288 parsel sayılı taşınmazın kıyı kenar çizgisi içinde kaldığını açıklayarak, taşınmazın tapu kaydının iptali ile sicilden terkinini, davalının söz konusu parsel üzerindeki müdahalenin önlenmesi amacıyla elatmanın önlenmesi ve yıkım kararı verilmesini istemiştir.
    Davalı ... vekili, davanın idari yargıda görülmesi gerektiğini, davanın, tapuya güven ve Anayasa’da düzenlenen mülkiyetin korunması ilkelerine aykırı olduğunu, on yıllık hak düşürücü süre içinde açılmadığını, taşınmazın kıyıda kaldığı iddiasının doğru olmadığını beyanla, davanın reddini savunmuştur.
    İlk Derece Mahkemesince, davanın kabulüne, 1288 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile kıyı olarak terkinine, kıyı kenar çizgisi içinde yer alan ve fen bilirkişi raporunda A harfi ile gösterilen 5 m²’lik alana davalının müdahalesinin men’ine, yapının kal’ine dair verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden hüküm kurulmasına, davanın kısmen kabul kısmen reddine, 1288 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile kamunun istifadesine açık kıyı olarak terkinine, bir elatma olmadığı gibi davalı aleyhine kesinleşmiş mahkeme kararı da bulunmadığı gerekçesiyle men’i müdahale ve kal isteğinin reddine karar verilmiş, karar, her iki taraf vekilince temyiz edilmiştir.
    Dava, 3621 sayılı Kıyı Kanunu ile Türk Medeni Kanunu"nun 715 ve 999. maddelerine dayalı olarak açılmış tapu kaydının iptali ile sicilden terkini, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir.
    1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2. Davacı vekilinin elatmanın önlenmesi ve yıkım talebine ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Bölge Adliye Mahkemesince bir elatma olmadığı gibi davalı aleyhine kesinleşmiş mahkeme kararı da bulunmadığı gerekçesiyle elatmanın önlenmesi ve yıkım taleplerinin reddine karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki; dosya içerisindeki bilgi ve belgeler incelendiğinde, 18.02.2019 havale tarihli fen bilirkişi krokisinde, dava konusu 1288 parsel sayılı taşınmazın kuzeyinde bulunan yapının A harfi ile gösterilen 5 m²’lik bölümünün dava konusu parsel içinde kaldığı, 21.02.2019 havale tarihli inşaat, ziraat ve jeoloji mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulu tarafından sunulan ek raporda da müdahalesi bulunan yapının dava konusu 1288 parsel üzerinde kalan kısmının yıkılması halinde bina bütünlüğü bozulacağından binanın tamamının yıkılması gerektiğinin belirtildiği, ancak parselin kuzeyinde bulunan ve dava konusu parsele müdahalesi gösterilen söz konusu yapının kime ait olduğu konusunda herhangi bir araştırma yapılmadığı, bu hususun taraf teşkilinin sağlanıp sağlanmadığı konusunda tereddüte düşülmesine sebebiyet verdiği anlaşılmaktadır. Mahkemece anılan husus gözardı edilmek suretiyle, yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi isabetli değildir.
    SONUÇ: Yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulüyle HMK’nin 371. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle reddine, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine, karardan bir suretin İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, davalının yatırdığı 54,40 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna, 24.11.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi